Dul Haber Merkezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dul Haber Merkezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ordu'da Dul Kadın Sayısı Arttı

 
    Ordu'da dul kadın ve erkek sayısı giderek artıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son istatistiklerine göre, dul kadın sayısı dul erkek sayısının 4.5 katı olduğu ortaya çıktı.

İstatistiklere göre, Ordu'da 15 yaş üstü 286 bin 626 erkek, 290 bin 796 kadın bulunuyor.

Bu sayının 391 bin 356'sı evli bulunuyor.

İl genelinde ayrıca 77 bin 203 erkek 56 bin 809 kadın olmak üzere toplam 134 bin 12 kişi hiç evlenmedi.

        DUL KADIN SAYISI ARTIYOR

 
     

   Halen 11 bin 512 kişinin 'boşanmış' olduğu belirlenen Ordu'da eşleri vefat ettiği için 7 bin 557 erkek ve 32 bin 985 kadın 'dul' konumunda bulunuyor.

Dul kadın sayısının, dul erkek sayısından 4.5 kat fazla olması, erkeklerin 'erken vefat' etmesi de ilginç bir ayrıntı olarak göze çarpıyor.

Ordu'da 10 yıl önce 2004 yılında 25 bin 486 dul kadın, 6 bin 989 dul erkek bulunuyordu.

Haber Kaynağım :
İhlas Haber Ajansı bülteninden alınmıştır.
http://www.haberler.com/

Adalet ve Kalkınma Partisinde Taciz Skandalı !

 
AKP'nin Aydın teşkilatındaki taciz olayı herkesi şok etti. 

Sözcü Gazetesi'nin haberine göre AKP teşkilatında 2 yıldır sekreterlik yapan N.P., Başbakan Erdoğan'a yazdığı mektupta AKP yöneticilerinin kendisine yaptığı çirkin tacizleri anlattı.

İşte o mektup...

"...belde başkanı İ.G.'in bana bulunduğu çirkin teklifi anlatmak istiyorum. Sabah saatlerine sekreteri olduğum ilçeye geldi. ' N... hanım sizinle özel konuşmak istiyorum' dedi.' Tabi başkanım' dedim. 
Bana 'N hanım, eşim yatalak, hasta. Benim bir kadına ihtiyacım var' dedi. Ben burada onun adına çok üzüldüğümü dile getirdim. Ve bana 'kimsesiz dul birine ihtiyacım var. 

Bu kişinin sen olmanı istiyorum. Sana ev dayayıp döşeyeceğim'  dedi.  Ben de ' ne biçim konuşuyorsunuz?' diyerek yanındann ayrıldım.

Ertesi gün durumu ilçe başkanı A.C.K.'ya anlattım. Aldığım cevap aynen şöyleydi: 'E güzelim dul ve hoş bir bayansın. 
Bu çok normal. Beni bile tahrik ediyorsun bunlara alışman lazım. Bu devirde dul ve güzel olmak zordur. Yapabileceğim birşey yok...' dedi. Bu kişi hala aynı görevde devam ediyor.

"Sıkıntılarıma çare bulamayınca Başkanımızla görüşmek üzere başkanlığa gittim. Yerinde yoktu. Nöbetçi olan yönetici R.C.'ye 'Sizinle görüşeyim, sıkıntılarımı anlatayım' dedim. 'Tabi buyurun' diyerek başkanlığın odasına aldı. 

Yaşadığım sıkıntıları anlattım. 'Sana sahip çıkacak bir erkeğin olsun ister misin?' dedi. ' Başkanım ben erkek falan istemiyorum.  Benim büyük sıkıntılarım var. 
Maaş alamıyorum, sigortam yatmıyor, ev kiramı ödeyemiyorum, çocuklarım evde aç. Çaresiz durumdayım, bana yardım edin' dedim. 

Israrla elimi tutmak istedi. Beni kendinne çekti ve öyle bir sarıldı ki kemiklerimin kırılacağını hisettim. İttirerek oradan uzaklaştım.

"Başkana ulaşamayan bir ablamızın babası D.A.'ya gidip derdini anlatmak istiyor. Ablamızın derdi oğlunu temzilik şirketine yerleştirmek istemesi. 

D.A iş isteyen ablamıza aynen şöyle cevap vermiş: 'Seninle bir akşam yemeği yiyelim, bir otelde kalalım. Oğlunun işe girmesi kolay'

Evinde odun, kömür olmadığını başkana ilettiğini ve ilgilenilmediğini mektubunda belirten N.P., CHP'li belediyeye gittiğini söyleyerek şöyle devam ediyor: 'Odun, kömür gıda yardımı istiyorum dedim. 

Adres bilgilerimi alıp hemen ilgilendiler. Partiye gelip 'Sizin yapamadığınızı CHP yaptı' dedim. 'Sen bunu nasıl yaparsın, senin kapına CHP gelirse rezil oluruz' diyerek baskı yaptılar.

Bu olayın ardından sekreter N.P, 'Üniversiteli bir eleman alacağız' bahanesiyle işinden kovuldu.  (SRE)


Haber Kaynağım :

Elektrikten Manyaklaştıramadıklarımızdan mısınız?


Dul Bir Kadın, evini 10 yıl önce 35 bine satmış, sattığı adam da başkasına satmış, o da başkasına… Ama abonelik hala kadının adına duruyor. 

Sonraki malikler kullandıkları elektriğin parasını vermeyince, kaçak elektrikten dolayı bütün borçlar kadından isteniyor, hem de 45 bin lira olarak…

Yargıtay DEDAŞ' ın da kulağını çekti: “Abone sorumlu ama vaktinde elektriği kesmediğin için sen de sorumlusun!”

***
Bir başka dul kadın 70 yaşında, 25 yıl önce  sattığı ev defalarca el değiştirmiş. Bütün kullanıcıların ödemedikleri elektrik  parasının abone olarak kendisinden istendiğini görünce bayılmış… Kadın başını taştan taşa vuruyor, akıbeti bilinmiyor… 

***
Adam mülkiye mezunu, aydın çiftçi. Ankara’da oturuyor. Abonesi olduğu sayacın bulunduğu tarlasını ortağa vermiş. DEDAŞ ekipleri dolaşırken, denetimde seyyar çekildiğini görmüş sayaç, abonesini şikâyet etmiş. 

Olayın sayaç abonesiyle ilgisi yok ama adam, mahkeme huzurunda elektrik hırsızı sıfatıyla çağrılmış. 

Ortağı sayaçta sorun olduğunu bildirince atlayıp Urfa’ya geliyor. DEDAŞ' a dilekçe veriyor, sorun var düzeltilsin diye. Bir süre sonra tebligat geliyor: Kaçak elektrik hırsızı olarak mahkeme huzuruna çıkıyor. Bu adam şimdi kaymakamlık sınavına giremiyor.

****
DEDAŞ mağduru bu tür yaşanmış öyküler doludur adı kaçağa çıkmış memleketim Urfa’nın! Mekanik saatten elektronik saate geçişte DEDAŞ’ın fişlediği dosya ile dolup taşıyor adliye binamız…   

        Bu nedenle Urfa’daki elektrik sorunu medyamızın değişmez deyimiyle yeniden
“Masaya” yatırıldı…

      Enerji Bakanı Sayın Yıldız, milletvekillerimiz, STK’lar, sulama ve sulandırma birlikleri, muhtarlar… Herkesler masa etrafında olmazsa da bütün erkler salonda toplanmış… 

Suçlu bulunmuş: Birinci derecede suçlu, Kaçak! 

      Kaçağa yardım ve yataklık edenler: trafo takım-taklavat ve komple motor ile elektrik dağıtım tesisatları… 

       2.  suçlu da 7882 adet, kaçak elektrikle beslenen sulama kuyuları… Çalıştığında, her bir kuyu bir apartmanı besleyecek kadar elektrik harcıyor… 

       Peki, bu kuyular neden kaçak? 

       Efendim, kuyu izni DSİ-REFORM-TEDAŞ üçgeni arasında sıkışıp kalmış. Kaçak kuyuların çoğu Viranşehir bölgesindeymiş…

E’e şimdi bu kaçak kuyular kayıtlı olsa n’olur? Ek enerji mi verilecek? 

      Bakan diyor ki: Seçildiğim Kayseri’den üç kat fazla, 23 milyon lira Urfa’ya yatırım yapacağız…

Kayseri de; kayıtlı ama kaçak elektrik kullanan 8000 kuyu mu var?

      Bir konuşmacı diyor ki; “Kış ayındayız, sulama mevsimi değil, bütün kuyular kapalı, yine de elektrik sıkıntısı var!”  

       Doğru! Doğru ama kışın elektrikli sobayla ısınıyorlar! Ne ısınması yahu! Adam oturduğu divana bile kaçak elektrik sistemi kurmuş, beleş ya, alttan ısıtmalı lüks araba gibi…  

Bakan diyor ki; “Elektrik abonesi olmayan sulama kuyu trafolarını söker götürürüm.” Trafoları sökmek kolay; Evin içini, apartmanın içini, özel donanımla donatan hırsıza ne yapacaksın? 

Bir de şu kavram kargaşasına son vermek gerekir:

Urfa elektrik kaçakçısı olarak anılmaktan rahatsızdır…

Elektrik kaçak oranları ile abone orantılarıyla karıştırılıyor… Yani Urfa da elektrik kaçak oranı % 46 ise bunun kaç abonesi kaçaktır? 

Açarsak eğer, kaç kişi hırsızdır, kaç kişi abone prosedürüne takıldığı için kaçak elektrik kullanmak zorunda bırakılmıştır?

Bundan böyle bir istatistik açıklanacaksa bu doğrulta da açıklanmalı.  Elekle elektriği ele… 

Hepsi mağdurluk eleğine dökülüyor…

Kim bilir belki bir gün kaçak elektrik kullanım nedeniyle haksız yere siciline sabıka yazılan mağdur abonelere de iade-i itibar edilir.

Toplantıdan çıkardığım kanat şu ki:
Enerji Bakanı kaçak elektrik ve elektrik sorununu çözme adına kararlı olduğunu gördüm. 

Milletvekilli Kasım Gülpinar’ın elektrik sorununa bakış realitesini çok takdir ettim. 

Haber Kaynağım :
Sabri Dişli makalesidir. / dislisabri@hotmail.com

Sevgilisi olan dul kadına maaş yok.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde açıklağı eşi ölen kadına 250 lira maaş uygulamasının detayları netleşti.

Akşam'ın haberine göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Boğaziçi Üniversitesi ile ortaklaşa yaptığı araştırma sonucunda güvence siz, muhtaç kadınların sayısı 150 bin olarak belirlenmişti. 

Bakanlık, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bu kadınlara yönelik düzenli nakdi sosyal yardım projesini hayata geçiriyor.
2 AYDA BİR 500 LİRA  
.
Hedef kitledeki kadının hanesindeki yakınlarının düzenli nakdi sosyal yardım almaları, eşi vefat etmiş kadınlara maaşa engel olmayacak. Yardımlar, iki ayda bir 500 lira olarak verilecek. 

İhtiyaçlarının olması durumunda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından şartlı eğitim ve sağlık hizmetiyle yakacak ve gıda yardımlarından yararlanmaları da sağlanacak. 
.
Kadının tekrar evlenmesi, nikah kıydırmasa bile fiili olarak bir erkekle yaşadığının tespit edilmesi ya da muhtaçlık durumunun ortadan kalktığının saptanması halinde yardımlar iptal edilecek.

ÇALIŞABİLEN İŞE YERLEŞTİRİLECEK

Yardım süreci şu 8 aşamadan oluşacak:

*Hedef kitledeki kadınlar, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde kayıtlı oldukları il/ilçe sınırları içindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuracak.

*Başvurudan itibaren tüm işlemler, Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi üzerinden yürütülecek.

*Sistemde dosyası bulunanların, durumu güncellenecek ve mütevelli heyetine gönderilecek.

*Dosyası bulunmayanlar için dosya oluşturulacak. Hane ziyareti yapılarak, sosyal inceleme raporu düzenlenecek yine mütevelli heyetine gönderilecek.

*Başvuru sahibi çalışabilecek durumdaysa İŞKUR'a kaydı yapılacak.

*Yardım yapılıp yapılmayacağına mütevelli heyeti karar verecek.

*Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü, nakdi yardımı bankaya yatıracak.

*Hak sahiplerinin sosyo-ekonomik ve medeni durumlarında değişiklik olup olmadığı, her ay sistemden yapılacak sorgulamalar ve her yıl yapılacak sosyal incelemelerle takip edilecek.

Haber Kaynağım :

Kadına yönelik şiddetli dayak eğitim dinlemiyor.


8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları talebiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. 

Polisin müdahalesi sonucu çıkan yangında fabrikada 129 kadın işçi can verdi. İşte bu olaydan sonra 8 Mart, tüm dünyada kadınlar günü olarak kabul edildi. 

Bu günün kadınlar günü kabul edilmesiyle kadının sorunu bitmedi. Aradan 45 yıl geçmesine rağmen kadın hâlâ dayak ve şiddet gibi sorunlarla uğraşıyor. 

Türkiye’de bir yıl içinde onlarca kadın eşlerinin ya da sevdiklerinin şiddetiyle hayata gözlerini yumuyor.  


Kadına karşı şiddetin önüne geçilemiyor. VATAN, Türk kadınının şiddet gerçeği ile ilgili bir araştırma yaptı. 

Gezici araştırma şirketi, Adana, Bingöl, Denizli, Diyarbakır, Edirne, İstanbul, İzmir, Trabzon ve Zonguldak’ın da aralarında olduğu 38 ilde 2 bin 864 kadınla görüştü. İşte araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçlar: 
.
Dayak eğitim dinlemiyor
Araştırmaya katılan kadınların verdiği cevaplara göre, Türkiye’de neredeyse her iki kadından biri eşlerinden ya şiddet görmüş ya da görmeye devam ediyor. 
Özellikle boşanmış ya da dul kadınlarda şiddet görme oranı çok daha yüksek. Yaş arttıkça ve eğitim düzeyi düştükçe şiddet görme oranı artıyor. Ancak işin ilginç tarafı en düşük orana sahip olsa da Türkiye’de üniversite mezunu kadınlar da şiddet görüyor. 

Yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de kadınların yüzde 41,5’i eşlerinden şiddet görürken üniversite mezunlarında bu oran yüzde 18,4 oluyor. Ev hanımlarında ise bu oran yüzde 71.4’e çıkıyor.


Şiddet dışında kadın tehdite de maruz kalıyor hem de çocukları üzerinden... Araştırmaya göre kadınların yüzde 11,2’si eşlerinin çocuklarına zarar vermekle tehdit ettiğini söylüyor. 

Bu oran boşanmış veya dullarda daha yüksek. Hanenin aylık geliri düştükçe bu oran yükseliyor. Örneğin ayıklı geliri 700 TL’nin altında olan kadınlarda evet cevabı oldukça yüksek çıkıyor. 

Kadınların yüzde 16,2 si ise çocuklarından şiddet gördüğünü ifade ediyor. 

Yaş yükseldikçe ve eğitim azaldıkça evet cevapları artıyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da bu oran Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde.Dayağı haklı gören var
Araştırmanın ortaya çıkardığı bir başka gerçek ise, kadınların eşleri tarafından dayak yemesini, makul gören kadınların da olması. 

Hatta oranları hiç küçümsenmeyecek kadar, yüzde 20,3. Ancak kadınların geneli, ‘erkeklerin eşlerini dövebilmek için haklı görebilecek dayak yoktur’ diyor. 

Bu oran yüzde 85,2. Eğitim seviyesi arttıkça ve yaş azaldığında “Haklı görebilecek dayak yoktur’’ oranı artıyor. Marmara ve Ege bölgesindeki kadınlar da ortalamanın üzerinde dayağa karşı.
Hakaretin bini bir para
Araştırma sonuçlarına göre kadınlar sadece dayak yemiyor, erkeklerin hakaretine uğrama oranları da çok yüksek. 

Kadınların yüzde 46,3’ü eşinin kendisine hakaret ettiğini ifade ediyor. Evli kadınlarda bu oran yüzde 31,8’e düşüyor. Boşanmış veya dullarda ise yüzde 60,8’e çıkıyor. 

Batıdan doğuya doğru gidildikçe hakarete uğrayan kadınların oranı artıyor. Diğer taraftan ‘bağırma’ya bakıldığında erkeklerin kadınlara ‘bağırıp-çağırdı’ ortaya çıkıyor.
Evden kovuluyor
Kadına şiddet sadece dövmek, hakaret ve tehditle olmuyor. Türkiye’de kadınlar evlerinden kovuluyor. Ya eşi tarafından ya da babası tarafından. 

Araştırmaya göre kadınların yüzde 17,5’i eşleri ve aile büyükleri tarafından evden kovulduklarını ifade ediyor. 

Boşanmış her 5 kadından biri evden kovulduğu ortaya çıkıyor. 28 - 44 yaş arasındaki evli kadınlarda evet cevabı artıyor. Evden kovulan kadınların eğitim durumları genel olarak okuma yazma bilmeyen ve ilkokul mezunu.
Cinsel saldırı
Bir başka şiddet türü de zorla cinsel ilişkiye girmek. Araştırmaya katılan kadıların yüzde 42,3’ü kendisi istemediği zamanlarda eşlerinin zorlamasıyla cinsel ilişkiye girdiklerini söylüyor. 

Burada dikkat çekici bir durum söz konusu çünkü eğitim seviyesi arttıkça birlikte olmaya zorladı cevabı artıyor. 

Okuma yazma bilmeyenlerin yüksek oranda hayır cevabı vermesi eşine karşı bir vazife olarak değerlendirmesi ve karşı gelmemesi sonucunu gösteriyor.
.‘Eşim tedavi görmeli’
Peki kadınlara bu kadar şiddete maruz kalırken, erkekler hakkında ne düşünüyorlar? Bu soru da ‘eşinizin psikolojik desteğe ihtiyacı var mı?’ diye sadece evli kadınlara soruldu. Ortaya çıkan sonuç çok çarpıcı. 

Kadınların yüzde 59,3 bir bakıma yarısından fazlası, ‘kocam psikolojik tedavi görüyor ya da görmeli’ cevabını verdi. Araştırmaya göre eğitim, hane geliri azaldıkça ve yaş arttıkça “Psikolojik tedavi görmedi ama görmesi gerektiğini düşünüyorum.’’ cevapları artıyor. 

Şiddet gören kadınların yüzde 79,8’i “Psikolojik tedavi görmedi ama görmesi gerektiğini düşünüyorum’’ diyor. Ege’de kadınların yüzde 80,4’ü “Hayır, görmedi ve görmesi gerektiğini düşünmüyorum” diyor.
Cezalar yeterli değil
Kadına karşı şiddet uygulayan erkeklere verilen cezaları da sorduk. Kadınların yüzde 80’i ‘adaletin yerine gelmediğini’ savunuyor. 

Evlilerde bu oran yüzde 78,6, bekarlarda ise yüzde 85,8. Şiddet gördüğünü söyleyen kadınların da yüzde yüzde 87,4’ü cezayı yetersiz buluyor. Eğitim arttıkça ve yaş azaldıkça hayır cevapları artıyor.

‘Erkek sever de, döver de...’
Araştırmayı yapan Gezici şirketinin sahibi Murat Gezici ise ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi: 

“Kadınların neredeyse yarısı sözlü şiddeti normal karşılıyor. "

Diğer taraftan fiziksel şiddet görmediği halde, bununla tehdit edilen kadınların oranı yüzde 34. Kadınlarımızın ‘seven erkek döver’ veya ‘erkeğin dövmesi, sevgisinin ve ilgisinin göstergesidir’ itiraf oranı, eğitim düzeyi yükseldikçe ve yaşadığı coğrafya batıya doğru kaydıkça düşmesine rağmen, toplumumuzda hâlâ bu görüşün tamamen yok olmadığını görmemek, ‘Türkiye Gerçeği’ni’ görmemekle eşdeğer.”

Haber Kaynağım :

Hakkari'de polisler Kadınlar Günü'nde karanfil dağıttı


Hakkâri’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen etkinliğe katılan kadınlar, salon girişinde bayan polisler tarafından çiçek ve çikolatayla karşılandı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri, valilik önünde bulunan Atatürk Anıtı'na çelenklerin konulması saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Etkinlikler, daha sonra Atatürk Kültür Merkezi‘nde hazırlanan program ile devam etti. 

Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü'nde görevli bayan polisler, programa gelen kadınlara karanfil ve çikolata dağıttı. 

Programa Hakkâri Vali Yardımcı Önder Bozkurt, Belediye Başkan Vekili Ahmet Taş, bazı kurum amirleri ve çok sayıda kadınlar katıldı.
Hakkâri Aile ve Sosyal İl Müdürü Hamide Nürgül Kaya, programda yaptığı konuşmada, toplumda kadınların önemine dikkat çekti.

Toplumun en temel birimi olan aileyi ayakta tutan kadınların haklarını anlamak ve anlatmanın bir güne sığdırılamayacağını vurgulan Kaya, şöyle devam etti: 

”Ancak bugün cefakâr ve fedakâr kadınlarımızın annelerimizin bu ülkenin vatandaşı olarak daha iyi koşullarda yaşaması, çocuklarını daha sağlıklı büyütmesi, sosyal ve ekonomik haklarının güçlendirilmesi için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak önemli merhaleler kat etmekteyiz.
Bakanlığımız yeni teşkilat yapısıyla dul kadınlara, korunmaya muhtaç çocuklara, engelli vatandaşlarımıza, şiddet mağduru kadınlara daha kapsayıcı, koruyucu ve önleyici çalışmalarını tamamlayarak; vatandaşımıza sosyal devlet anlayışının daima arkalarında olduğunu hissettirmektedir.”

Program, kadınlara yönelik hizmetlerle ilgili sunum, kısa film gösterisi ve yöresel folklor gösterisiyle devam etti.

Katılımcılar, yerel sanatçıların seslendirdiği Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekti. Program sonunda ise çeşitli nedenlerle eşlerini kaybeden kadınlara hediyeler verildi.

Haber Kaynağım :
Cihan Haber Ajansı

Erdoğan'dan dul kadına maaş müjdesini verdi.

Mardin'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programında üniversteside konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, nisan ayından itibaren eşi vefat etmiş kadınlara iki ayda bir ödenecek şekilde aylık 250 lira, yani iki ayda 500 lira ödeneceğini açıkladı.

Başbakan Erdoğan iktadarda oldukları son 9 yıl içerisinde kadınların sorunlarını çözmek için büyük mücadeleler verdiklerini de belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: 


"Hükümet olarak son 9 yılda kadınların sorunlarını çözmek için yoğun bir mücadele içindeyiz. 

Gerçekleştirdiğimiz reformlarla ve hanım kardeşlerimizin sorunları konusunda da önemli mesafeler kat ettik ve etmeye de devam ediyoruz. 

2002 yılında Türkiye'de yetişkin okur yazar oranı kadınlarda yüzde 79,9 iken, şuanda yüzde 88'deyiz.

Nereden nereye. Eşim ile birlikte haydi kızlar okula kampanyası başlattık ve 350 bin kız çocuğumuzu okulla buluşturdu. Ana kız okuldayız kampanyasında 824 bin kişiyi okur yazar hale getirdik. 

2002 ilköğretimde okullaşma kadınlarda yüzde 87, bu gün yüzde 96,7 oldu. Yüksek öğretimdeki okullaşma yüzde 13 iken şuan yüzde 30, okul öncesi yüzde 11 idi, şuanda yüzde 43 oldu. 

Sağlıkta aynı şekilde ilerleme kaydettik. 

2002 yılında anne ölümleri yüzbinde 30 idi bu gün yüz binde 18'e geriledi. 

Doğumların sağlık kuruluşlarında gerçekleşmesi yüzde 78' den yüzde 90 oldu. Bebek ölümleri geriledi.

Siyasete katılım oranlarında aynı şekilde olumlu umut verici tablo var engelleri kaldırmanın yolları içinde olduk. Uyguladığımız sosyal politikalarla kadınları her açıdan destekledik çözümler ürettik. 

Şimdi yeni bir uygulama başlatıyoruz. Eşi vefat etmiş ve ihtiyaç içinde olan hanımları tespit ettik ve artık bunlara düzenli nakti ödeme yapıyoruz. Bu kapsama giden eşi vefat etmiş ihtiyaç sahibi olan 150 bin kadın bulunuyor. 

Başvurular alınıyor nisan ayından itibaren iki ayda bir ödenecek şekilde aylık 250 lira yardım ödemeye başlıyoruz. iki ayda 500 lira vereceğiz. 
.
Bu yeni uygulama da hanım kardeşlerimizi hayırlı olsun.

Değerli kardeşlerim 8 Mart bu yıl Türkiye'deki kadınlar için önemlidir. Hükümetimiz, TBMM, ilgili komisyonlarımız ve bakanlığımız yoğun bir gayret sarf edip 8 Mart'ta kadınlara önemli bir hediye sunmak istedi muhalefetimiz var, bunu engellediler. 

Ama yasanın yarısı meclisten geçti çalışmalar devam ediyor. Bugün biteceğine inanıyorum büyük ihtimalle önümüzdeki hafta içinde cumhurbaşkanı tarafından onaylanır ve yürürlüğe girer. 
Ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yeni bir süreç başlıyor. Şiddete uğrayan ya da şiddete uğrama tehlikesi geçirenler koruma altına alınacak. 

Mağdurun can güvenliğinin sağlanması için koruma tedbiri alınacak. Şiddet uygulayanlar ve ya uygulama ihtimalı olanlar tedavi edilecek. Mağdurlara her türlü destek verilecektir. Devrim niteliğindeki bu kanunun hayırlı olmasını diliyorum".
Programda daha önce yaptıkları çalışmalardan dolayı 3 bayana plaket verildi. 96 yaşındaki Süryani asıllı Nasrah Çilli'ye plaketi Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından verildi. 

Başbakan Erdoğan'ın tokalaşarak karşıladığı Çilli'nin Emine Erdoğan elini öptü. 

Plaketlerin verilmesinin ardından Başbakan Erdoğan bakan ve milletvekilleri ile yerel idarecileri sahneye alarak hatıra fotoğrafı çekti.

Haber Kaynağım :
İHA Haber Ajansı
http://www.haber7.com/

‘Kara Dul’ dehşeti: 6 ölü

DAĞISTAN Özerk Cumhuriyeti’nde üzerine bomba bağlayan Amina İbrahimova (21), önceki akşam bir polis kontrol noktasında intihar eylemi düzenledi.

Patlamada karakol binası harabeye dönerken, ormanlık araziden ikinci gerilla saldırısı yapıldı. 5 polis öldü, 6 polis de ağır yaralandı. 
.
Lifenews haber sitesine göre İbrahimova, bir ay önce yine Dağıstan’da güvenlik güçleri operasyon sırasında ölü ele geçirilen Muhammetabid Davudov’un eşiydi. 
.
Haber Kaynağım :
Hürriyet Gazetesi / Planet haber bülteni muhabiri  
Nerdun HACIOĞLU/MOSKOVA haber yazısıdır. 

Kocasıyla ilişki yaşayan kadına işkence yaptı.


Ankara'da Emine Ö. (27), kocasıyla ilişkisi olan Halime A.'yı (28) önce kaçırarak işkence yaptı, bununla da yetinmeyip evini kurşunlayıp, molotofkokteyli attırdı. Halime A.'nın şikayeti üzerine Emine Ö. ile eşi Kenan Ö. (34) ve onları yardım eden 6 kişi gözaltına alındı.

İddiaya göre Çankaya İlçesi Kırkkonaklar'da oturan evli ve 1 çocuk annesi Halime A., yine evli olan Kenan Ö., ile yasak aşk yaşamaya başladı. İlişkinin ardından Halime A., kocasından boşanarak yalnız yaşamaya başladı.

Olayı öğrenen Kenan Ö.'nün eşi Emine Ö., Halime A.'yı kocasını bırakması için uyardı, ancak buna rağmen ilişki devam etti. Bunun üzerine Emine Ö., Çorum'da oturan kardeşi M.T.'den de yardım alarak Halime A.'yı evinden alarak götürdükleri boş bir arazide işkence yapıp, dövdüler.

Bununla da yetinmeyen Emine Ö., kardeşi M.T., kocası Kenan Ö. ile M.A., T.B., B.A., S.M. ve F.K. ile birlikte Halime A.'nın evini kurşunladılar, ardından molotofkokteyli atarak evi ateşe verdiler.

Halime A.'nın şikayeti üzerine harekete geçen Ankara Emniyetine bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, sözkonusu kişileri takibe aldı. Çalışmaların ardından Ankara ve Çorum'da yapılan eş zamanlı operasyonla Emine Ö., eşi Kenan Ö., kardeşi M.T. ve kendilerine yardım eden M.A., T.B., B.A., S.M ve F.K. olmak üzere 8 kişiyi gözaltına aldı.

Gözaltına alınan zanlılarla birlikte biri kurusıkı olmak üzere 3 tabanca ve bu tabancalara ait çok sayıda mermi ele geçirildi. Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulanan zanlılar daha sonra Adliye'ye sevk edildi.

Haber Kaynağım :
http://haber.ekolay.net/

Lütfiye, karnındaki bebekle öldürüldü.


Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde önceki gece Şükrü Bakaçhan (20), 9 ay önce evlendiği amcasının kızı 6 aylık hamile eşi Lütfiye Bakaçhan'ı (22) öldürdüğünü söyledi.

Şükrü Bakaçhan, başından tek kurşunla bebeğiyle birlikte ölen eşini kazara vurduğunu öne sürdü. Evinde genç kadının cesedinin bulunmasıyla birlikte harekete geçen ekipler, çiftin kaçarak evlenmesi nedeniyle olayı "töre cinayeti" şüphesiyle üzerinde durdu ve aileden 8 kişiyi gözaltına aldı.

'Plan yaptım, çığlık attım'
Şükrü Bakaçhan, saatler süren sorgunun ardından cinayeti töreden dolayı işlemediğini, aksine ağabeyiyle tartıştığı sırada kazara tetiğe dokunması sonucu eşinin ölümüne yol açtığını öne sürdü. Şükrü Bakaçhan., şunları söyledi: "Dün akşam evdeyken ağabeyim geldi ve yeniden bana borç verdiği para ve altınları istedi.

Param olmadığını söyleyince yeniden tartışmaya başladık. Evdeki ruhsatsız tabancamı alarak korkutmak için Hikmet'e doğrulttum. Bu sırada Lütfiye ile annem aramıza girdi. Bir anda elim tetiğe dokundu ve mermi eşimin kafasına isabet etti.

Lütfiye yere düştü ve öldü. Cinayeti gizlemek ve cezaevine girmemek için plan yaptım. Silahı evin duvarları arasına gizledim. Sonra eve yeni gelip cesedi bulmuş gibi çığlıklar attım."

Şükrü Bakaçhan'ın ağabeyi ile annesi de aynı yönde ifade verdi. Lütfiye'nin babası ile ağabeyi serbest bırakıldı.

Haber Kaynağım :
http://haber.ekolay.net/

1000 TL'ye taciz şikayetinen vazgeçirdiler


Samsun'da kadın kuaföründe çalışan 15 yaşındaki N.C.'yi elle taciz ettiği ve tecavüze kalkıştığı iddiasıyla tutuklanan 16 yaşındaki F.T., mahkemede genç kızın ifade değiştirmesi ve şikayetinden vazgeçmesine rağmen tahliye edilmedi.

Ailesininin, tutuklu gencin ailesinden bin lira alarak anlaştıklarını da duruşmada söyleyen genç kız, mahkeme çıkışında ise sinir krizi geçirerek hıçkırıklara boğuldu.

İlkadım İlçesi'nde yaklaşık 4.5 ay önce meydana gelen olayda, canlı ev hayvanları satan mağaza çalışan F.T., bayan kuaföründe çalışan arkadaşı N.C.'yi gündüz vakti, "Sana bir şey göstereceğim" diyerek işyerine çağırdı.

Daha sonra genç kızı mağazanın arka kısmında bulunan odaya götüren F.T., iddiaya göre burada N.C.'ye sevgisini anlatarak arkadaş olmak istediğini söyledi.

Ancak, genç kızın olumsuz cevap vermesi üzerine F.T., birden N.C.'yi dudaklarından öpmeye eliyle de taciz etmeye başladı. N.C direnince de, "Bağırma seni burada o... yaparım. Senin kızlığını bozarım. Beni sen çıldırttın" diyerek tacizlerine devam etti. Bu sırada N.C. "Biri geldi" diyerek, F.T.'nin odadan çıkmasını sağladı ve kaçtı. Dışarıya çıkınca da çevredeki esnaftan yardım istedi.

Üniversiteden 'ruh sağlığı bozulmuş' raporu
Olay yerine gelen polis, genç kızın şikayeti üzerine F.T.'yi gözaltına aldı. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. N.C.'ye de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından olay nedeniyle 'Ruh sağlığı bozulmuştur' diye rapor verildi.

Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Taciz ve tecavüze teşebbüs' suçundan hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan F.T. dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık, gizli yapılan duruşmada genç kızı yaklaşık 5 aydır tanıdığını ileri sürerek, "Kendisi benim arkadaşımdır. Olay günü benden borç para istedi. Ben de vermedim. Sonra bana bu iftirayı attı. Kendisini taciz etmedim. Suçsuzum ve tahliyemi istiyorum" dedi.

Ailesi aileme 1000 TL verdiler
Duruşmaya katılan N.C. de, soruşturma aşamasında verdiği ifadelerin doğru olmadığını ileri sürerek, "Sanık doğru söylüyor. Kendisinden para istedim. Vermeyince de kızdım. Çalıştığı işyerinden dışarıya çıkarken sadece kolumu tuttu. Kızgınlığımdan ona bu iftirayı attım. Şikayetçi değilim. Ailesi şikayetimden vazgeçmem için benim aileme bin TL verdi" diye konuştu.

Mahkeme Başkanının, daha önce verdiği ifadelerinin çok ayrıntılı ve çok farklı olduğunu hatırlatması üzerine, N.C., "Şimdiki ifadelerim doğrudur. Ona olan kızgınlığımdan daha önce öyle ifade vermiştim" dedi.

Tahliye edilmedi...
Mahkeme, sanığın tahliye talebini kabul etmeyerek, gelmeyen tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi. Ailesi ve yakınlarıyla birlikte adliye binası dışına çıkan N.C. sinir krizi geçirerek hıçkırıklara boğuldu. Genç kızı, yakınları teselli etmeye çalıştı.

Haber Kaynağım :
http://haber.ekolay.net/

11 yaşında fuhuş batağında saplandı.


Samsun'da, evden kaçan 11 yaşındak D.K.'yı evlerine götürerek zorla fuhuş yaptırdıkları ileri sürülen anne ve kızı, polis tarafından gözaltına alındı. Polisin, D.K. ile ilişkiye girdikleri ileri sürülen 6 kişiyi tespit etmeye çalıştığı belirtildi.

Merkez İlkadım İlçesi Rasathane Mahallesi'nde ailesiyle birlikte oturan 11 yaşındaki D.K., 10 gün önce evden kaçarak ortadan kayboldu. Kızlarının eve dönmemesi üzerine aile polise başvurdu.

Polisin aramaları sürerken, D.K. dün gece geç saatlerde ailesinin yanına döndü. 10 gün süreyle evinde kaldığı 38 yaşındaki M.K. ile 17 yaşındaki kızı E.K.'nın kendisini para karşılığını erkeklere sattıklarını ve fuhuşa zorladıklarını söyledi.

D.K., ailesiyle birlikte polise giderek, anne ve kızından şikayetçi oldu. D.K.'nın ifadeleri doğrultusunda harekete geçen polis, anne ve kızını yakalayarak gözaltına aldı. Suçlamaları kabul etmeyen 2 zanlıdan E.K. ifadesinde, "Kendisini daha önceden tanırım. Sürekli evden kaçar. Sokakta boş boş gezerken onu gördüm. Evren kaçtığını bildiğim için evine götürdüm.

Kesinlikle pazarlamadım. Biz ona sadece iyilik yaptık" dedi. M.K. da kızın kendilerine iftira attığını ileri sürdü. Diğer taraftan polisin, D.K.'nın ifadeleri doğrultusunda kendisiyle ilişkiye giren 6 kişiyi tespit edip yakalamaya çalıştığı belirtildi.

Haber Kaynağım :
http://haber.ekolay.net/

Nasıl zengin koca buldum?


İngiltere'de küçük bir kasabada yaşarken bir milyonerle evlenmeyi kafasına koyan ve istediğine ulaşan kadın hikâyesini İngiliz basınına anlattı...

43 yaşındaki Perez, "Bana "zengin koca avcısı" diyenleri umursamıyorum, siz de benim gibi yaparak hayallerinize ulaşabilirsiniz" dedi..

İngiltere'nin küçük bir kasabasında tezgâhtarlık yapan kadın aylarca uğraşarak "milyoner koca" hayaline ulaştı. İngiliz Daily Mail gazetesine konuşan Kim Perez (43) zengin bir eş bulmanın yollarını anlattı.

İşte Perez'in tezgâhtarlıktan milyonerliğe geçişinin öyküsü: Bir eczanede tezgâhtarlık yapıyordum. Ancak her zaman zengin olmak istiyordum. Sonunda bunun yolunun zengin bir eşten geçtiğini anladım. Ancak zengin koca için çok çalışmam gerekti.

Haber Kaynağım :
http://haber.ekolay.net/