En çok sevdiğim şiirler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
En çok sevdiğim şiirler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Maviye Çalar Gözlerin

 Maviye maviye çalar gözlerin
Yangın mavisine
Rüzgarda asi
Körsem
Senden gayrısına yoksam
Bozuksam
Can benim düş benim
Ellere nesi
Hadi gel
Ay karanlık

İtten aç yılandan çıplak
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım
İlle de ille
Sevmelerim sevmelerim gibisi
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel
Ay karanlık

Dört yanım puşt zulası
Dost yüzlü dost gülücüklü
Cigaramdan yanar
Alnım öperler
Suskun hayın çıyansı
Dört yanım puşt zulası
Dönerim dönerim çıkmaz
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel
Ay karanlık

 
Şair: Ahmed Arif

Hayat dediğimiz şey...

Neyzen Tevfik demiş ki,

Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer.

İçsen de tükenir içmesen de.

Bu yüzden hayattan tat almaya bak.

Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da...

Kaynağım :
Burcu adına dostvedostlar@yahoogroups.com

BU BİZİMKİ

Yıkıcı bir aşk bu,
Yıkıyor milletin ortasına
Tutku yükünü.

Bölücü bir aşk
Ekmeği suyu bölüyor
Günde üç öğün.

Hain bir aşk bu,
Sizin eve hırsız girer

Onunkine polis. 

Yasadışı bir aşk bu,
Evlenmeyi
Hiç mi hiç düşünmüyor.

Soyguncu bir aşk bu,
En sıradan ezgilerden
Sevinçler devşiriyor 


Kökü dışarda bir aşk,
Dante ile Beatrice'inkine
Fena öykünüyor.

İşgalci bir aşk bu,
Samanlık sevişenin diyor
Başka şey demiyor


Şair:  CEMAL SÜREYA

BİLİYORUM SANA GİDEN

 
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

.
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini 


Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
.
.
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
 

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi 
.
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
 
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini 


Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi... 



Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri 
 .
Şair : CEMAL SÜREYA

ADAM

Adam şapkasına rastladı sokakta
Kimbilir kimin şapkası
Adam ne yapıp yapıp hatırladı
Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz
Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar
Bir kadın kimbilir kimin karısı
Adam ne yapıp yapıp hatırladı

Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
Adam bulut gibiydi, hatırladı
Adamın ayaklarının altında
Yıldızların yıldız olduğu vardı
Adm yıldızlara basa basa yürüdü
Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı.

Şair : CEMAL SÜREYA

AŞK

 

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz 

 
 


Sanki hiç olmamıştı. 
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik 




Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik. 

Şair :  CEMAL SÜREYA

Şarap ve Dul Kadın





Gönlümün dilediği gül yüzüne bakmak;
Elimin özlediği kadehi kavramak.
Her zerrem nasibini almalı dünyadan;
Yarın güle kavuşturmadan beni toprak...


Rumuz : Şarap ve Kadın

Dul Sokaklar

Bulutlara yağmurlar gizlenmiş
Gecenin çığrında
Siyahlara bürünmüş
Dul sokaklar

******
Uykusuz gözlerim
Ayrılığın mateminde
Kaç kırık alyansın
Sesleri yankılanmış
Anıların selinde
Pare pare
Yalnızlıklarda
Dul sokaklar

Şair : Oya Gedik

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

Gözlerin gözlerime değince
Felâketim olurdu ağlardım
Beni sevmiyordun bilirdim
Bir sevdiğin vardı duyardım

*** *** *** *** ***
Çöp gibi bir oğlan ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felâketim olurdu ağlardım

*** *** *** *** ***

Ne vakit maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi

Bir rüzgâr aklımı alırdı

*** *** *** *** ***
Sessizce bir cıgara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin bakardın
Üşürdüm içim ürperirdi
Felâketim olurdu ağlardım

*** *** *** *** ***

Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı

Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin

*** *** *** *** ***
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felâketim olurdu ağlardım

Şair : Attila İLHAN

Dul kalmış düşüncelerimde bir resim


Dul kalmış düşüncelerimde bir resim

Resimde bencilliğimin adı
Ben sana memleketim demedim
*** *** *** ***
Demedim ki
Terkeder de giderim
Gidersem dönemem diye
*** *** *** ***
Rüzgar külü dumana savurmuş
Dumanda ismin yazılı
Ben sana ateşim demedim
*** *** *** ***
Demedim ki
Cehenneme giderde sönemem diye
Sensiz cennete gidemem diye...

Rumuz : ben ve ebem.....:D

Bir kadın daha var.

Bir kadın daha var.
O da gelen araçlara binmiyor.
Duruyor öyle.
Medeni hali yalnızlık.
Dul bir kadın dağınıklığında bir deniz...

Rumuz : DogukanBasar

Ben Dul Bir Kadınım / Sezen Aksu

Ben dul bir kadınım
Öyle her istediğimle beraber olamam
Ben dul bir kadınım
Ca
nımın istediğince gezip tozamam

Bir kız arkadaşımla bir yere gitsem
Bir erkeğe kazara gülerek selam versem
Ya da biraz fazla giyinip süslensem
Dedikodu olur, çünkü dul bir kadınım

Ben dul bir kadınım
Bir gün yeniden birisini beğenirsem
Beraber olursak
Birkaç kez yanyana görülürsem
Dedikodu çarkları o an hızla çalışır
“Bakalım alır mı seni” söylentisi dolaşır
Erkeğin ailesi adamakıllı telaşlanır
Ortalık bir karışır, çünkü dul bir kadınım

Ben dul bir kadınım
Bin türlü baskıyı omuzlarımda taşırım
Haklı ya da haksızmışım, önemi yok
Bir kere boşanmışım

Benim de duygularım varmış
Bunlardan kime ne
Seçme şansım yok boyun eğdim kadere
Bana ben değil kurallar sahip çıkar
Saygınlığım bağlıdır daima bir erkeğe

Benim de duygularım varmış
Bunlardan kime ne
Seçme şansım yok boyun eğdim kadere
Bana ben değil kurallar sahip çıkar
Saygınlığım bağlıdır daima bir erkeğe

Söz: Sezen Aksu
Müzik: Hurşid Yenigün, Sezen Aksu

Yahşi Cazibe :)

Elimde valizim İstanbul.
Ben evlenirem kalamam dul.

İş güç kariyer cazibe yahşi.
Türkiye’den bulup evlen yahşi.

Benim için sen bir dirhem.
...Bana dön derler dönmirem.

Yahşi gelin evlenmirem.
Yok ay balam evlenmirem.

El Desdichado

Ben Zifiri Karanlık,- ben ki dul, - Çaresizim,
Şatosuna el konmuş ben, Aquitaine prensi

Tek yıldızım da öldü,
-şimdi yaldızlı sazım Taşıyor Melankolinin Kara güneşini.

Mezarındaki güzel, sana geçiyor nazım

Ver bana Pausilippe'i, İtalyan denizini
Nerde Gülle Asmanın kucaklaştığı üzüm
Ver bana yüreğimin hoşlandığı çiçeği

Amour muyum, Phoebus mü ?... Lusignan ya Biron mu?
Öpmüştü Kraliçem, hala kırmızı alnım;
Syrene'in mağrasında tatlı düşlere daldım...

Utkuyla gelip geçtim iki kez Acheron'u
Dile getirdim tek tek çalıp Orphée'nin lirini
Perinin, Ermiş Kızın hazin iniltilerini.

Şair : Gerard de Nerval

Dul Kadınım...

Bakır kaplı bir duvar saati
Zehirlenmiş bir gece
Kırık bir kalbe yaslanmış bir kalem
İşte buydu ömre sığmayan elem…


*** *** *** *** *** ***
Çatlamış taşların üstüne çökerek
Can çekişerek boğulmuş mısralar boyu
Sonra gerisi affedilmeyecek
İşte buydu, koynumda büyüttüğüm felaket.

*** *** *** *** *** ***
Kırmızı bir sessizliktir ölüm
Geçmişe gömülmek korkaklıktır, karanlıkta
Vahiy mi beklersin aydınlığın kurumuş sefilliğinde,
Yoksa yaşamak mı koynumdaki felaketle?

*** *** *** *** *** ***
Düşmesi yakındır etekli cemrenin
B
ahar güneyden titrek kuşları yüklenmiş
Gözüm denizde, gönlüm kor ateş
Soğuk hikâyeler anımsayacak düşlerim
Bitmeyecek işte, göğsü gevşek esaretim.

*** *** *** *** *** ***
Takkesiyle dul kadın
Hristyan olacak
Affedilişimdir bu yüzden
En acı felaketim…

Kaynak :
http://www.siirdostu.com/

Şiirli Dünyam


Bir insanı kul eylesen,
O kulu yar eylesen,
O yarı dul eylesen,
Yine sen sensin bunu bilesen...
*** ### *** ###
...Sözüm sana ey uzaktaki yabancı,
Kurtarmaz olsan torunu sabancı,
Eskiden derdi dinlerdi bir hancı,
Sende oldun artık gönlümde bi yabancı...

Kemal ÇALIŞ

DUL


Aynaların tahtında dekolteli hüzünler
Çok geçmez yedi başlı bir ejdere dönüşür
Şahşiir vahiy gelse kurtulamam elinden
Her gidenle yeniden
Her ölenle yeniden
Ben yeniden
Dul

*** *** *** ***
Yoksul bir gün yarının kumbarasını açar
Yeni elvedalar satın alır benim için
Sigaramın ucunda bir göz ateş
Üç göz kör iki kedi sevişir
Dev irisi erkekleri köpürtür
Fotoğraflarda hep gözü kapalı çıkan
Teke tek ölmelerden rengi kaçmış bir ömür

*** *** *** ***
Yola getirilmiş balkonları evlerin
Okşanmaktan yorgun kadınlarıyla ağar
Ağar üstüme lafı sözü etrafın
Çarşının pazarın keskin hafızasından
Bıyık altı sırıtan dul lekesinden bıktım
Kızıl gürültülere dağıtıp saçlarımı
Hüznün dekoltesine bir günah sıkıştırdım

Nilay Özer