8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları talebiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı.
Polisin
müdahalesi sonucu çıkan yangında fabrikada 129 kadın işçi can verdi.
İşte bu olaydan sonra 8 Mart, tüm dünyada kadınlar günü olarak kabul
edildi.
Bu günün kadınlar günü kabul edilmesiyle kadının sorunu bitmedi. Aradan 45 yıl geçmesine rağmen kadın hâlâ dayak ve şiddet gibi
sorunlarla uğraşıyor.
Türkiye’de bir yıl içinde onlarca kadın eşlerinin
ya da sevdiklerinin şiddetiyle hayata gözlerini yumuyor.
Kadına karşı şiddetin önüne geçilemiyor. VATAN, Türk kadınının şiddet gerçeği ile ilgili bir araştırma yaptı.
Kadına karşı şiddetin önüne geçilemiyor. VATAN, Türk kadınının şiddet gerçeği ile ilgili bir araştırma yaptı.
Gezici araştırma şirketi, Adana,
Bingöl, Denizli, Diyarbakır, Edirne, İstanbul, İzmir, Trabzon ve
Zonguldak’ın da aralarında olduğu 38 ilde 2 bin 864 kadınla görüştü.
İşte araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçlar:
.
Dayak eğitim dinlemiyor
Araştırmaya katılan kadınların verdiği cevaplara göre, Türkiye’de neredeyse her iki kadından biri eşlerinden ya şiddet görmüş ya da görmeye devam ediyor.
.
Dayak eğitim dinlemiyor
Araştırmaya katılan kadınların verdiği cevaplara göre, Türkiye’de neredeyse her iki kadından biri eşlerinden ya şiddet görmüş ya da görmeye devam ediyor.
Özellikle boşanmış ya da dul kadınlarda şiddet görme oranı çok daha
yüksek. Yaş arttıkça ve eğitim düzeyi düştükçe şiddet görme oranı
artıyor. Ancak işin ilginç tarafı en düşük orana sahip olsa da
Türkiye’de üniversite mezunu kadınlar da şiddet görüyor.
Yapılan
araştırmaya göre, Türkiye’de kadınların yüzde 41,5’i eşlerinden şiddet
görürken üniversite mezunlarında bu oran yüzde 18,4 oluyor. Ev
hanımlarında ise bu oran yüzde 71.4’e çıkıyor.
Şiddet dışında kadın tehdite de maruz kalıyor hem de çocukları üzerinden... Araştırmaya göre kadınların yüzde 11,2’si eşlerinin çocuklarına zarar vermekle tehdit ettiğini söylüyor.
Şiddet dışında kadın tehdite de maruz kalıyor hem de çocukları üzerinden... Araştırmaya göre kadınların yüzde 11,2’si eşlerinin çocuklarına zarar vermekle tehdit ettiğini söylüyor.
Bu oran boşanmış veya dullarda daha yüksek.
Hanenin aylık geliri düştükçe bu oran yükseliyor. Örneğin ayıklı geliri
700 TL’nin altında olan kadınlarda evet cevabı oldukça yüksek çıkıyor.
Kadınların yüzde 16,2 si ise çocuklarından şiddet gördüğünü ifade
ediyor.
Yaş yükseldikçe ve eğitim azaldıkça evet cevapları artıyor.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da bu oran Türkiye ortalamasının oldukça
üzerinde.Dayağı haklı gören var
Araştırmanın ortaya çıkardığı bir başka gerçek ise, kadınların eşleri tarafından dayak yemesini, makul gören kadınların da olması.
Araştırmanın ortaya çıkardığı bir başka gerçek ise, kadınların eşleri tarafından dayak yemesini, makul gören kadınların da olması.
Hatta oranları hiç
küçümsenmeyecek kadar, yüzde 20,3. Ancak kadınların geneli, ‘erkeklerin
eşlerini dövebilmek için haklı görebilecek dayak yoktur’ diyor.
Bu oran
yüzde 85,2. Eğitim seviyesi arttıkça ve yaş azaldığında “Haklı
görebilecek dayak yoktur’’ oranı artıyor. Marmara ve Ege bölgesindeki
kadınlar da ortalamanın üzerinde dayağa karşı.
Hakaretin bini bir para
Araştırma sonuçlarına göre kadınlar sadece dayak yemiyor, erkeklerin hakaretine uğrama oranları da çok yüksek.
Hakaretin bini bir para
Araştırma sonuçlarına göre kadınlar sadece dayak yemiyor, erkeklerin hakaretine uğrama oranları da çok yüksek.
Kadınların yüzde 46,3’ü eşinin kendisine
hakaret ettiğini ifade ediyor. Evli kadınlarda bu oran yüzde 31,8’e
düşüyor. Boşanmış veya dullarda ise yüzde 60,8’e çıkıyor.
Batıdan doğuya
doğru gidildikçe hakarete uğrayan kadınların oranı artıyor. Diğer
taraftan ‘bağırma’ya bakıldığında erkeklerin kadınlara ‘bağırıp-çağırdı’
ortaya çıkıyor.
Evden kovuluyor
Kadına şiddet sadece dövmek, hakaret ve tehditle olmuyor. Türkiye’de kadınlar evlerinden kovuluyor. Ya eşi tarafından ya da babası tarafından.
Evden kovuluyor
Kadına şiddet sadece dövmek, hakaret ve tehditle olmuyor. Türkiye’de kadınlar evlerinden kovuluyor. Ya eşi tarafından ya da babası tarafından.
Araştırmaya göre kadınların yüzde 17,5’i eşleri ve aile büyükleri
tarafından evden kovulduklarını ifade ediyor.
Boşanmış her 5 kadından
biri evden kovulduğu ortaya çıkıyor. 28 - 44 yaş arasındaki evli
kadınlarda evet cevabı artıyor. Evden kovulan kadınların eğitim
durumları genel olarak okuma yazma bilmeyen ve ilkokul mezunu.
Cinsel saldırı
Bir başka şiddet türü de zorla cinsel ilişkiye girmek. Araştırmaya katılan kadıların yüzde 42,3’ü kendisi istemediği zamanlarda eşlerinin zorlamasıyla cinsel ilişkiye girdiklerini söylüyor.
Cinsel saldırı
Bir başka şiddet türü de zorla cinsel ilişkiye girmek. Araştırmaya katılan kadıların yüzde 42,3’ü kendisi istemediği zamanlarda eşlerinin zorlamasıyla cinsel ilişkiye girdiklerini söylüyor.
Burada dikkat çekici
bir durum söz konusu çünkü eğitim seviyesi arttıkça birlikte olmaya
zorladı cevabı artıyor.
Okuma yazma bilmeyenlerin yüksek oranda hayır
cevabı vermesi eşine karşı bir vazife olarak değerlendirmesi ve karşı
gelmemesi sonucunu gösteriyor.
.‘Eşim tedavi görmeli’
Peki kadınlara bu kadar şiddete maruz kalırken, erkekler hakkında ne düşünüyorlar? Bu soru da ‘eşinizin psikolojik desteğe ihtiyacı var mı?’ diye sadece evli kadınlara soruldu. Ortaya çıkan sonuç çok çarpıcı.
.‘Eşim tedavi görmeli’
Peki kadınlara bu kadar şiddete maruz kalırken, erkekler hakkında ne düşünüyorlar? Bu soru da ‘eşinizin psikolojik desteğe ihtiyacı var mı?’ diye sadece evli kadınlara soruldu. Ortaya çıkan sonuç çok çarpıcı.
Kadınların yüzde 59,3 bir bakıma yarısından fazlası, ‘kocam psikolojik
tedavi görüyor ya da görmeli’ cevabını verdi. Araştırmaya göre eğitim,
hane geliri azaldıkça ve yaş arttıkça “Psikolojik tedavi görmedi ama
görmesi gerektiğini düşünüyorum.’’ cevapları artıyor.
Şiddet gören
kadınların yüzde 79,8’i “Psikolojik tedavi görmedi ama görmesi
gerektiğini düşünüyorum’’ diyor. Ege’de kadınların yüzde 80,4’ü “Hayır,
görmedi ve görmesi gerektiğini düşünmüyorum” diyor.
Cezalar yeterli değil
Kadına karşı şiddet uygulayan erkeklere verilen cezaları da sorduk. Kadınların yüzde 80’i ‘adaletin yerine gelmediğini’ savunuyor.
Cezalar yeterli değil
Kadına karşı şiddet uygulayan erkeklere verilen cezaları da sorduk. Kadınların yüzde 80’i ‘adaletin yerine gelmediğini’ savunuyor.
Evlilerde bu oran
yüzde 78,6, bekarlarda ise yüzde 85,8. Şiddet gördüğünü söyleyen
kadınların da yüzde yüzde 87,4’ü cezayı yetersiz buluyor. Eğitim
arttıkça ve yaş azaldıkça hayır cevapları artıyor.
‘Erkek sever de, döver de...’Araştırmayı yapan Gezici şirketinin sahibi Murat Gezici ise ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi:
“Kadınların neredeyse yarısı sözlü şiddeti normal karşılıyor. "
‘Erkek sever de, döver de...’Araştırmayı yapan Gezici şirketinin sahibi Murat Gezici ise ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi:
“Kadınların neredeyse yarısı sözlü şiddeti normal karşılıyor. "
Diğer taraftan fiziksel şiddet görmediği halde, bununla
tehdit edilen kadınların oranı yüzde 34. Kadınlarımızın ‘seven erkek
döver’ veya ‘erkeğin dövmesi, sevgisinin ve ilgisinin göstergesidir’
itiraf oranı, eğitim düzeyi yükseldikçe ve yaşadığı coğrafya batıya
doğru kaydıkça düşmesine rağmen, toplumumuzda hâlâ bu görüşün tamamen
yok olmadığını görmemek, ‘Türkiye Gerçeği’ni’ görmemekle eşdeğer.”
Haber Kaynağım :