Şiddet haberlerinde ölçü kaçırılmamalı!


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Anneler Günün'de, artışa geçen kadına şiddet olaylarını konusunda röportaj verdi.

Şahin, “Daha önce geri planda kalan kadına yönelik şiddet olayları, 3. sayfalardan manşetlere taşındı ve ardından tırmanışa geçti.

Şiddeti konuşurken ölçülerimizi iyi belirlemeliyiz' dedi.

Türkiye Gazetesi'nde yayınlanan habere göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in kızı üniversiteye, oğlu ise liseye gidiyor.

“Ailem en büyük destekçim” diyen Şahin, Anneler Günü için de “İyi bir evlat yetiştirmek arkamızda bıraktığımız en önemli izdir” dedi.

Artışa geçen kadına şiddet olaylarını değerlendiren Şahin, “Daha önce geri planda kalan kadına yönelik şiddet olayları, 3. sayfalardan manşetlere taşındı ve ardından tırmanışa geçti.

Şiddeti konuşurken ölçülerimizi iyi belirlemeliyiz" ifadelerini kullandı.


Şahin, dizilerle ilgili görüşünü de açıkladı: Toplumun % 80'i dizilerden şikayetçi. Hem şikâyet ediyor hem de izliyoruz. Kumandayı doğru kullanma konusunda biraz zayıfız.”


Yeniden merhaba, ikinci kez annelik molasından sonra sizlerle yeniden beraberiz. Anneler Günü’nde bir bakan, bir anne ve bir eş olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile bir aradayız.

Bu özel günde uzun cümlelerle gününüzden çalmak istemediğimden, sizi tatlı sohbetimizle baş başa bırakıyorum. Anneler Günü’nüz hep mutluluk dolu olsun...

ÇALIŞMA OFİSİNDE GÖRÜŞTÜK

Ankara’daki çalışma ofisinde görüştüğümüz Aile ve Sosyal?Politikalar?Bakanı Fatma Şahin ile kadın ve aile üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Bakan Şahin, son günlerde artan kadına yönelik şiddet, eşini kaybeden dul kadınlara verilecek maaş ve çocuk strateji belgesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Daha önce geri planda kalan kadına yönelik şiddet manşetlerde yer almaya başladıktan sonra artış gösterdi. Şiddeti konuşurken ölçülerimizi çok iyi koymamız gerekiyor

Margaret Thatcher’ın söylediği önemli bir söz var: “Propaganda, terör ve şiddetin oksijenidir.”

Medya ile birlikte süreci en doğru bir şekilde yönetmek zorundayız

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, geniş bir alan. Çatınızın kapsadığı alanlar toplumun her kısmını ilgilendiriyor. Nasıl yapılandı?

Bakanlık, 3. yani ustalık döneminde yeniden yapılandırıldı. Çalışma Bakanlığı, Sosyal Yardımlaşma, şehit yakınları ve gaziler, engelliler, yoksulluğu azaltma, kimsesiz çocukların anneleri ve babaları olma, yaşlılarla ilgilenme, kadınlar, engelliler, aile ve toplum hizmetleri kısacası birçok alanı kapsayan bir bakanlık burası.

“Güçlü birey güçlü aile ve güçlü millet” dediğimiz için bireyi aileyi ve milleti temel olarak görüyoruz. Aileyi koruyup kollayarak parçalanmasını engelleyerek ve parçalanma nedenlerini araştırarak, buradan yönetmeye çalışıyoruz.

Her evi her bireyi ilgilendiren bir bakanlığa dönüştük. Bu yola çıkarken söylediğimiz şey “Biz kimsesizlerin kimiyiz, sessiz yığınların sesiyiz.”

Türk aile yapısını nasıl görüyorsunuz?

Çok sağlam ve güçlü... Boşanmalara baktığımızda, kriz yaşanan 2001-2008 yıllarında boşanmaların arttığını görüyoruz.

Şu anda boşanma sayısında 2002’deki değerdeyiz. En sağlam kurumumuz, aile olarak devam ediyor.

Avrupa Birliği ortalamalarında, her iki evlilikten biri boşanma ile bitiyor. Bizde yüzde 15 ile yüzde 20 arasında değişen bir oran var. Biz bunu aşağı çekmek için çalışma yapıyoruz.

Kadına yönelik şiddet derken toplumun başka kesimlerinde de şiddeti görür olduk. Sizce toplumda şiddet arttı mı yoksa biz olanı yeni mi görmeye başladık? Şiddetin birbirini tetiklediğini düşünüyor musunuz?

Daha önce kapalı olan gözükmeyen ve normal olarak görünen şey bugün kamuoyu algısı ve medya duyarlılığı arttıkça çok daha öne çıkmaya başladı.

3. sayfa haberleri manşet olmaya başladı... Bu da farklı bir algıya dönüşüyor.

Bu tür olaylarda Margaret Thatcher’ın (Eski İngiltere Başbakanı) söylediği çok önemli bir söz var.

“Propaganda, terör ve şiddetin oksijenidir.”

Bunu konuştukça daha çok yayıp, yaygınlaştırıp, öğretip uygulamaya başlıyoruz. Bunları konuşmamız mı lazım?

Konuşmamız lazım ama konuşurken ölçülerimizi çok iyi koymamız gerekiyor. Özellikle medyanın bu konudaki dili çok önemli, toplumsal cinsiyete bakış çok önemli.

Sorunu yok saymak doğru değil, sorunun varlığını kabul edip, yönetirken de doğru yönetmek bizim görevimiz. Bizim en büyük paydaşlarımızdan biri de medya. Medya ile birlikte süreci daha doğru yönetmek en büyük zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.

Engellilerle ilgili düzenlemeler konusunda belediyelere tanınan 7 yıllık süre temmuzda doluyor. Her belediye üzerine düşeni yaptı mı?

İyi, orta ve kötü yapanlar var. 7 koca yıl geçti ve karnemiz çok parlak değil. Kalan süreç içerisinde bu ne kadar hızlanırsa o kadar iyi olur. Cezalandırıcı sistemden çok bilinç arttırma, uyarma, takip etme ve sonuca gitme modellerini uygun görüyoruz.

Engellilerle ilgili en önemli işlerimizden bir tanesi de istihdam ve erişilebilirlik. İstihdamda geçen hafta sessiz, sakin önemli bir sınav yaptık.

60.000 bedensel, görme, zihinsel ve işitme engelli vatandaşımıza ayrı sınav düzenledik. Araç göndererek getirdik. 10 gün sonra sonuçlar açıklanacak ve yerleştirme yapacağız.

Türk aile yapısını etkileyici dizileri siz nasıl görüyorsunuz?

En sorunlu alanlarımızdan biri.. Çünkü tamamen denetimsiz. Son ankete göre toplumun şikâyet etme oranı yüzde 80. Şiddetten, cinsellikten şikâyet ediyor.

Fakat RTÜK’e şikâyet etme oranı yüzde 2.5. Hem şikâyet ediyor hem de izliyor.

Orada medya okur yazarlığı, kumandayı kullanma, zararlıysa izlememe, o iradeyi koyma konusunda biraz daha zayıfız.

Yasakçı bir zihniyete gitmeden, sansür uygulamadan toplumun bilincini artırarak oradaki kumandayı iyi kullanmasını öğretecek modellere geçmemiz gerekiyor.

Dizi izleyebilme fırsatınız oluyor mu?

Beğeniyle izlediğim diziler oluyordu ama şimdi bakanlıktan sonra daha az zamanım oluyor.

Hem Bakan hem anne, hem eş sizin için zor oluyor mu?

Ailem alıştı. Eşim çok destek oldu. Çocuklar da çok büyüdü. Kızım üniversiteye oğlum liseye gidiyor. Zor zamanları atlattık.

Kendine göre bir düzen oluştu, iyi bir planlamayla verimli bir şekilde olabiliyor.

Çocuklar küçükken ailemin ve eşimin ailesinin, görümcelerimin, desteğinden çok ciddi faydalandık.

Aksi halde, 15 yıl özel sektör , 10 yıl da siyaset ...

Böyle bir yaşam şekli çok zor olurdu. Ben iş varken çalışmadan duramıyorum. Hep yakın çevremin fedakârlığıyla sistemi götürdük, onlar da buna alıştılar.

Daha önce özel sektör deneyiminiz vardı, siyaset nasıl aklınıza geldi?

AK Parti 1 yaşındayken erken seçim kararı alındı. Seçim zamanı yönetimde 2 kadındık. Bunlardan biri bendim, çok enteresandır, tatilden dönerken partiye uğradık.

Başkan, AK Parti 1 yaşına girdiği için basın toplantısı yapıyordu.

‘Kadın aday gösterilecek mi?’ sorusu sorulduğunda benden başka kadın yoktu.

Yorulduğunuzu düşünüyor musunuz?

Düşünmüyorum ama zamanında bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Sürekli siyaset yapacağım psikolojisi çok yoran bir şey...

Bu dönemden sonra kendinize nasıl bir çiziyorsunuz?

Teşkilatçılık iyi yaptığım işlerden birisi, vakıfçılık olabilir. Gençlere yol gösterecek şekilde bir sistemin içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum, büyük bir tecrübe var.

Siyaseti kadınlara tavsiye ediyor musunuz?

Ülkenin yönetimi söz konusuysa, yetişmiş her kadının alana girmesi, mücadele etmesi ve sonunda o masada yerini alması gerektiğini düşünüyorum. 2001’de milletvekili aday adayıyken köylere gittiğimizde, kadınlar bana pencereden bakıp el sallıyorlardı, aşağıya inemiyorlardı.

Hep erkek vardı, şimdi köylere gidiyorum. Yarı yarıya kadın ve erkek... Yolunun hesabını soruyor, suyun neden gelmediğinin hesabını soruyor, çocukları için park istiyor. Büyük bir özgüven oluştu.

Çalışan anneler için bir çalışmanız var mı?

Çocukların kreş desteğine çalışıyoruz. Hükümet programımızda var. Bakan yardımcımızın başkanlığında dünya modellerini inceliyoruz.

G.Antep’lisiniz ve G.Antep mutfağı çok geniş, yemek yapabiliyor musunuz?

En fazla çorba yapacak zaman bulabiliyorum. Çocuklarla bir pazar kahvaltısı yaptığımız zaman bizim için en büyük nimet olarak bakıyoruz.

Alışveriş kıyafet seçimi, aksam ailece TV izleme, aile yemekleri bunları gerçekleştirmek lüks mü oluyor sizin için?

Zaman zaman yapabiliyoruz, lüks oluyor tabi (gülerek). Çok dar zamanda yemek ya da kumaş seçimi, bu da size hızlı karar vermeyi öğretiyor. Öbür türlü kıyafetsiz kalırsınız.

Giyim kuşamınıza bakılıyor mu?

Kabinedeki tek bayan olunca tabii ki daha çok dikkat çekiyordur ama şunu çok önemsiyorum; kıyafetimle değil işimle öne çıkan bir bakan olmak isterim.

Örneğin bir köyde ya da halk arasında bir toplulukta, kadınlar, kıyafetinizi ve sizi inceliyorlar mı?

Tabii, hepimizin kadınlık içgüdüsü olarak, ilk noktamız, bakarız. Ben bu konuda hassasım. Kadın, çalışmaları ve işiyle anılsın isterim.

FATMA ŞAHİN HER YERDE

Bakan Fatma Şahin, her fırsatta vatandaşların arasında...

Kimi zaman, Başbakan’ın eşi Emine Hanım’la yukarıda olduğu gibi yeni doğum yapmış bir annenin heyecanını paylaşıyor, kimi zaman doğum gününü kutlayan engelli bir çocuğun mutluluğuna ortak oluyor.

İLK DEFA AÇIKLADI

Çocuklar için Strateji Belgesi hazırladık

Çocuk hakları, kimsesiz çocuklar ve çocuk istismarı ile ilgili ne tür yeni yasal düzenlemeleriniz var?

Çocuk, bizim en temel politikamız, merkez çalışma alanımız. Çocuk geleceğimiz diyoruz. Gerçekten buna inanıyoruz. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Çocuk Strateji Belgemizi hazırladı. İlk sizinle paylaşıyoruz, henüz yayınlanmadı.

Bu belge ile çocuğun hakkını korumak, çocuğu karar alma mekanizmalarına katmak, onun adına konuşmadan, onun da görüşünü alarak olayları değerlendirmek, istismarı önleyecek tedbirleri almak, istismara uğrayanların rehabilitasyonunu güçlendirecek şekilde bir çocuk strateji belgesi hazırladık.

Bunu yaparken güçlü sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve bizim kuruluşlarımız önemli bir çalışma yaptı ve yapıyı oluşturduk. Belgenin sunumunu yapıp, imzadan sonra devreye koyacağız.

ANNELERE MESAJ:

İyi bir ANNE olabilmek her şeyden önemlidir

Bugün Anneler Günü, neler söyleyeceksiniz?

Annelik kıymetli bir şey, anne olunca daha iyi anlıyorsunuz. Çocuğunuzun büyüme evreleri en özel anları.

Kimsesiz bir çocuğun yanına yaklaşınca, kendi çocuğunuz aklınıza gelerek ona o şefkatle yaklaşıyorsunuz.

Şefkat, Allah’ın bize verdiği bir fıtrat. Sabrı, merhameti öğreniyorsunuz.


Onsuz insanın çok makineleştiğini ve zayıfladığını düşünüyorum. Dua ederken, hayırlı evlat olmayı ve hayırlı evlatlar yetiştirmeyi Allah bize nasip etsin diye dua ediyorum. Bakanlık, milletvekilliği geçici ama iyi evlat yetiştirmek en önemli izdir. Beşeri sermayemizin kaynağı annelerimiz çünkü...

180 BİN KİŞİ BAŞVURDU

Eşi vefat eden 78 bin kadına maaş bağlandı

Eşi vefat etmiş kadınlara maaş bağlanması, projenin geri dönüşümü nasıl oldu?

Bu ciddi bir çalışma. Yani her eşi vefat edene maaş bağlayalım olayı değil... Erkeğin ekonomik olarak desteklendiği, kadının okuma yazması bile olmadığı aile profilinde, erkek vefat edince aile tamamen çöküyor.

Her ay gelip kaymakamlıklara başvurup kendilerini yormaya, durumlarını tekrar anlatmaya fırsat vermeden düzenli yardıma geçmeye karar verdik. 180.000 başvuru oldu ve şimdilik 78.000’i onaylandı
.


Haber Kaynağım :
http://www.timeturk.comBağlantı