Yetimler

 
“Seni yetim bulup da barındırmadı mı?” 
(Duhâ Sûresi, 6. âyet) 
 
Hangi alanda olursa olsun ve hacmi ne kadar olursa olsun hayır işini asla küçümsememek lâzım. Çünkü; küçücük görünen ve insanın gözünde hiçbir değeri olmayan bir şey, Allah katında çok makbul olup insanı Cehennem ateşinden koruyabiliyor. 
 
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (asm), “Bir hurma tanesinin yarısıyla dahi olsa, kendinizi Cehennem ateşinden koruyun. 
 
(Bir hurmanın yarısını) bulamayan kimse, (o zaman) güzel kelimelerle (tatlı sözlerle, kendisini Cehennem ateşinden korusun!..)” diye buyurmuştur. 
 
Sadakayı teşvik eden yukarıdaki hadiste, ölçü olarak “bir hurmanın yarısı” ve “güzel kelime”nin verilmesi üzerinde iyice düşünmek lâzım. 
 
Şüphesiz ki; Allah (cc), ihlâsla yapılan hayır işlerini sahipleniyor. Buğday tanesi kadar küçük bir hayır, bakıyorsunuz devâsa bir çınar oluverip âleme dal budak salmış. 
 
Bu konuda Arap âleminden bir örnek vermek istiyorum: 1993 yılında Mısır’da kurulan “Dâr el- Orman Sosyal Yardımlaşma Derneği”, kurulduğundan beridir yapmış olduğu yardım çalışmalarını Mısır’daki yetim ve dullar üzerine yoğunlaştırmış. 
 
Teberruatları da sadece Mısırlılardan toplayan dernek, yapmış olduğu bir çok faaliyetin yanında, her yıl Nisan ayının ilk Cuma gününü “Yetim Günü” olarak kutlamaya başlamış. 
 
Bu güzel faaliyet, Mısır toplumunun takdirini kazanınca, Arap Birliği Teşkilâtı 2004 yılında bir karar alarak her yıl Nisan ayının ilk Cuma gününün bütün Arap ülkelerinde “Arap Yetim Günü” olarak kutlanmasına karar vermiş. 
 
Subhânallah! Bir grup Mısırlı hayırseverin ihlâslı girişimi, Allah tarafından böylece bereketlendirilmiş işte. 
«««
2004 yılından beridir kutlanan “Arap Yetim Günü” çerçevesinde, Kuveyt’te de bir çok faaliyet düzenlendi. 
 
İslâm toplumunun yetimlere karşı dinî ve sosyal olarak mesuliyetlerinin olduğunu hatırlatmak isteyen çeşitli hayır dernekleri, yetimi gözetip kollamayı (Kefâletü’l- Eytâm) teşvik edici programlar yaptılar. 
 
Kuveyt devletinin resmî zekât müessesesi olan Beytüzzekât da bunlardan biriydi. 
 
30 yıl önce kurulmuş olan Beytüzzekât (Zekât Evi/ Fonu); hem Kuveytli hayırseverlerden, hem de ülkede ikamet eden farklı milletlerden Müslümanların vermiş oldukları zekâtlarla, büyük hayır projelerine imza atıyor. 
 
Müessesenin üstlendiği çok önemli hayır işlerinden biri de “Yetim Sponsorluğu”dur.
 
Beytüzzekât, hayırseverlerden bir yetim hâmiliği için ayda 15 dinar toplayarak (yaklaşık 95 TL), 27 İslâm ülkesinde 30 bin yetime barınak, gıda, sağlık ve eğitim imkânı sunuyor. 
 
Ayrıca; her yıl, bakımını üstlenmiş olduğu bir grup yetimi Kuveyt’te 1 hafta misafir ediyor ve bu vesileyle yetimlerle kefil aileleri (Sponsor aileler) birbirleriyle tanıştırıp kaynaştırıyor. 
 
“Arap Yetim Günü” münâsebetiyle Beytüzzekât tarafından Kuveyt’te misafir edilen yetim çocuklar, Kuveyt el- Vatan Tv kanalının en popüler programlarından olan “Tevvel Leyl” (Gece girerken) konuk oldular.
 
Farklı milletlerden yetim çocuklar, âdeta birbirleriyle kardeş gibi olmuşlardı ve öylesine mutluydular ki görmeliydiniz! Eminim ki aynı mutluluğu, belki de daha fazlasını, bu yetimlere kefil olan aileler de yaşıyorlardı. 
 
Çünkü, yetimlerin babası Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ın işaret parmağı ve orta parmağını yanyana getirerek buyurduğu şu iki Hadis-i Şerifine mazhar olacaklarını biliyorlardı:
 
“Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himâye eden kimseyle ben, Cennette şöyle yan yana bulunacağız.”
 
“Ben ve yanakları solmuş dul kadın, kıyamet gününde, yan yana iki parmak gibi beraber olacağız. Mevki ve güzellik sahibi bu kadın, kocasından dul kalmıştır. 
 
Kendini yetimlerine adamış ve bu durum onlar evleninceye, ya da ölünceye dek böyle devam etmiştir.”
«««
Ne yazık ki, dünya genelinde milyonlarca yetim var. Son yıllarda iyice artan iç savaşlar ve âfetler neticesinde sayıları giderek artıyor. 
 
UNICEF’in 2009 yılı tahminlerine göre, dünyadaki toplam yetim sayısı 165 milyon civarındaymış ve yakın gelecekte bu rakamın çok fazla artacağı tahmin ediliyormuş. Bu rakam içinde, İslâm ülkelerinin payı büyük. 
 
Meselâ, Irak’da tam 5 milyon yetim varmış. Libya, Yemen, Suriyedeki halk ayaklanmaları neticesinde ölen binlerce insanın geriye bıraktıkları yetimlerin sayısı ise henüz bilinmiyor! (http://www.ihh.org.tr/yetim/tr/)
 
Cenâb-ı Hak Bakara Sûresi 222. âyette yetimlerin konumunu belirlemiş ve “Onlar sizin kardeşlerinizdir” diye buyurmuştur. Yani yetimleri kollamak, hem kardeşlik, hem de insani görevimizdir. 
 
“Bir de sana yetimleri soruyorlar. De ki: ‘Onların durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlara karışıp (birlikte yaşar)sanız (sakıncası yok). (Onlar da) sizin kardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu yapıcı olandan ayırır. 
 
Allah dileseydi sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
 
Bu gün; İHH, Kimse Yok mu, Cansuyu, Çare gibi Türkiye’de faaliyet gösteren bir çok yardım kuruluşu topladıkları zekât ve sadakalarla İslâm ülkelerinde yetimhâneler açıp biçâre çocuklara âb-ı hayat oluyorlar. 
 
Bu yetimlerin su içtikleri pınarın kaynağına destek olmak dini ve insanlık vâcibimizdir.
 
 Bankaya talimat vererek maaşımızdan 10 TL dahi olsa yetime ayırmak külfetli bir iş değildir. Lütfen, küçük meblâğ diye çekinmeyin; siz başlayın, Allah onu bereketlendirip 100 TL belki daha fazla yapar inşaallah! 
 
Bir an öldüğümüzü ve arkada bakıma muhtaç evlâtlarımızın kaldığını hayal edelim. Ne kadar acı bir durum değil mi? 
 
Bu yüzden, kendi çocuklarımız yetim kalmadan önce başkalarının yetimlerini düşünelim ve gönderdiğimiz yardımlarla onların başını okşayalım. 
 
Özellikle de, şefkat ve rahmet Peygamberi olan Hz. Muhammed’in (asm) anıldığı Kutlu Doğum Haftasında. Emin olun ki, anma haftası münâsebetiyle birbirimize gül dağıtmanın yerine (yanında) şefkatle bir yetimin başını okşamak veya okşanmasına vesile olmak, Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ı çok memnun edecektir.
 
“Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır.” (Hadis-i Şerif)
 
Not: Muhterem okuyucularım! Daha önceden başlamış olduğum kitap çalışmalarım üzerinde yoğunlaşmak istediğimden, bundan sonra yazılarımı haftalık değil de, ara ara yazacağım. Muvaffak olmam için hâlis duâlarınızı bekliyorum.
 
Haber Kaynağım :
Bu makale Suna Durmaz tarafından yazılmıştır.