Hizbullah’ın ortadan kaldırılması için de Suriye’nin ve dolaysıyla İran’ın çökmesi gerekir.
İşgal öncesinde Irak’a yönelik medya savaşını hatırlayalım. Türkiye dahil, dünyanın neredeyse tüm medyası Saddam ve Irak ile ilgili hiç kimsenin hayal edemeyeceği haber ve görüntü üreterek aylarca kampanya yürüttüler.
Bu kampanya kapsamında ne tür yalanların herkese zorla kabul ettirilmek istediğini burada hatırlatmaya gerek yok.
Çünkü Irak işgal edildikten sonra Bush, Blair ve onların yakın adamları hiç utanmadan ‘Biz herkese yalan söyledik ve tüm dünyayı aptal yerine koyduk’ türünden itiraf ve övünmelerde bulundular.
Ama iş işten geçmişti ve bir milyondan fazla insanın öldüğü Irak yerle bir edilmişti.
Parçalanma ve iç savaş ortamına sürüklenen bu ülkede, bugün bir milyondan fazla dul kadın ve 4 milyon yetim çocuk var.
Parçalanma ve iç savaş ortamına sürüklenen bu ülkede, bugün bir milyondan fazla dul kadın ve 4 milyon yetim çocuk var.
Ama kimin umurunda?
Kim 10 yıl önceki Saddam ve Irak karşıtı o iğrenç yalan kampanyalarını hatırlıyor?
Kim 10 yıl önceki Saddam ve Irak karşıtı o iğrenç yalan kampanyalarını hatırlıyor?
Nasıl olsa herkes yalanlarının karşılığını yeşil dolarlarla almış ve sadist saplantılarını tatmin etmişti! Şimdi de Suriye’de durum farklı değil. Aynı kampanya, aynı yalanlar ve aynı pis oyunlar.
***Merak edenler ünlü Black Water ve bildik tüm tehlikeli istihbarat örgütlerinin Suriye ile ilgili neler yaptıklarını yakından takip etsin ve iç ve dış medyanın yürüttüğü kampanyayı Irak’ı hatırlayarak izlesin.
Örneğin TBMM Başkanı Sayın Çiçek’in çok net olarak ‘Bize gaz veriyorlar’ dediği Batılı ülkelerde neredeyse herkes artık ‘Suriye’ye askeri müdahale söz konusu değil’ derken bizdeki ‘süper zeka’ uzmanlar anlaşılmaz şekilde aylardır ve çılgınca ‘NATO Suriye’yi işgal etmeli ya da Türk ordusu Suriye’ye girmeli’ türünden yazılar yazıp konuşmalar yapıyorlar.
‘Tamamen duygusal’ davranan bu kişiler, görevlerini yapıyor ya da yapmak zorundalar! Bu tipler asla akıllanmıyor.
Akıllanmaları da mümkün değil çünkü hiçbir şey bilmiyorlar ya da görevlerini yapıyorlar. Ama daha önemlisi onlarda bellek diye bir şey yok…
Çünkü şimdi sözcülüğünü yaptıkları ABD ve NATO ülkelerinin son 30 yılda PKK, Kıbrıs, Ermeni sorunu ve benzeri tüm konularda Türkiye’ye ne tür kazıklar attığını da hatırlamıyorlar.
Hatırlasalar da bir şey yapamıyorlar. Bakın burada söylüyorum:
***
Hüsnü Mahalli / Akşam Gazetesi haber makalesidir.
http://bulancakhaber.com/