Dünyaca ünlü sosyologların hayranlığını kazanan halife Hz. Ömer…
Bu cümleleri kasten kuruyorum çünkü Hz. Ömer’in adaletini bir tek Müslümanlar değil tüm dünya biliyor, bizde bunu biliyoruz ama biz yinede bu bilinirliği dünya sosyologlarına yıkalım çünkü; biz bunu söylersek bazı kesimlerce gerici oluyoruz, bağnaz düşünüyoruz, olaylara dar açıdan bakıyoruz değil mi?
Hatta içimden garip bir ses: “Hım bak sen öyle
yazarsan laiklik elden gidiyor diye seninle uğraşırlar.” Diye zayıf bir
fısıltı duyuyorum, sol kulağıma…
Neyse, böyle bir ihtimal şimdilik yok olsa bile sigorta kelimeleri
kullandık mesela “Camiyi yık adaleti yıkma”
Camiyi yıkıyoruz ya işte o
bakımdan kalkıp ta camiyi ahıra mı çevirseydik, daha ne yapalım hem Hz.
Ömer’e bir benmişim gibi hayran hiçte üzerime alınmıyorum.
Üzerine keşke şimdiki yöneticilerimiz alınsa diyorum! Belki de alınıyorlardır da biz bilmiyoruzdur.
Üzerine keşke şimdiki yöneticilerimiz alınsa diyorum! Belki de alınıyorlardır da biz bilmiyoruzdur.
Kısaca bahsetsek Hz. Ömer’in adaleti nedir diye;
Hz. Ömer der ki “Ben müminlerin emir-i Allah’ınsa kuluyum der”.
Daha ne desin ki ilk halifeliğe başladığında ve ilk hutbesinde tokat gibi cevap verir bazı Müslümanların Hz. Ömer çok heybetli ve asabi ondan yönetici olmaz olsa da adaletli olmaz diyenlere…
Daha ne desin ki ilk halifeliğe başladığında ve ilk hutbesinde tokat gibi cevap verir bazı Müslümanların Hz. Ömer çok heybetli ve asabi ondan yönetici olmaz olsa da adaletli olmaz diyenlere…
Adaleti ile ilelebet payidar olan bir Hz. Ömer ortaya çıkıyor burada
azıcık akıl ve feraset sahibi olan insan anlar.
Günümüz de hangi
yöneticimiz bu ferasetle hareket ediyor? Kendini şan, şöhret, itibar ve
sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Paradigmasından kendini kaç kişi
tenzih ediyor? Zaten Hz. Ömer’in ben Allahın kuluyum sözü her şeyi ayan
beyan ortaya koymuyor mu? Sen her kimsen kimsin, lakin Allahın bir
kulusun.
Yöneticilik elde edilen diplomanın bütünü kesinlikle değildir akıl, eşitlik, kul hakkı yememek kendi özel işine devletin veya vakıfın eşyasını kullanmamak demektir.
Yöneticilik elde edilen diplomanın bütünü kesinlikle değildir akıl, eşitlik, kul hakkı yememek kendi özel işine devletin veya vakıfın eşyasını kullanmamak demektir.
Hz. Ömer ise kamu hakları hususunda aşırı bir titizliğe sahipti.
Kendisi makamında devletin işlerinde devlet malı, özel işlerinde ise
kendisinin harcamada bulunduğu kişisel giderlerden karşılardı.
Devlet
malı konusunda duyarlıydı ve devlet memurlarını bu konuda uyarırdı.
Devlete ait eşyaların özel işlerde kullanılmasında ağır cezalar
uygulardı.
Hatta bir keresinde vergi memuru olan oğlunun maliyenin
parası ile (ki hazineden alınan bu para kısa süreli ödünç alınmış ve
yerine konulmasına rağmen) devlet memuru ticaret yapamaz ve hazineden
para alamaz diyerek kendi oğlunu memuriyetten kovdu.
Ardından
vasiyetinde benim ailemden kimse asla devlet kademesinde
çalıştırılmayacak diye not aldırdı.
Hz. Ömer bir defasında Şam’a gitmişti. Orada giydiği eski elbiselerden dolayı söz edildiğini duyunca “Biz İslâmiyet ile izzet bulduk, izzeti, şerefi başka yerde aramayız.” buyurdu.
Hz. Ömer bir defasında Şam’a gitmişti. Orada giydiği eski elbiselerden dolayı söz edildiğini duyunca “Biz İslâmiyet ile izzet bulduk, izzeti, şerefi başka yerde aramayız.” buyurdu.
Dul kadınlara, yetimlere sırtında un taşırdı. Bu halini gören
biri: Bırakın biz taşıyalım deyince, Hazreti Ömer: “Ya kıyamet günü
günahımı kim taşır” buyurdu.
Hz. Ömer’in nasihati: “Sâdık arkadaşlar bulun ve onların arasında
yaşayın.
Dürüst ve samimi arkadaşlar, darlıkta yardımcı, genişlikte süs
ve ziynettirler. Düşmanlarından uzaklaş, her dosta bel bağlama, ancak
emin olanları seç. Emin olanlar, Allahü Teâlâdan korkanlardır.
“Hakkımda hangisinin daha hayırlı olduğunu bilemediğim için darlık
(fakirlik) ve bolluk (zenginlik) günlerimin hiçbirine aldırış etmedim.”
“Amellerin makbulü farzları yapıp haramlardan kaçınmak ve Allah katında sâdık niyettir.” “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin.
“Amellerin makbulü farzları yapıp haramlardan kaçınmak ve Allah katında sâdık niyettir.” “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin.
Amelleriniz tartılmadan önce tartınız.” “Âhiret işlerinde zarar
etmektense, dünyaya ait işlerde zarar ediniz. Böylesi sizin için daha
hayırlıdır.”
Bugün de acaba öylemi “Adalet mülkün temelidir” bu söz sanki eksen
kaymış ve “Adalet, mülkü olanın temelidir. ” anlamını mı? Kazanmış ne
dersiniz.
Allah’ım bizi adaletsiz kazanılmış mülkten, haram kazanılmış paradan uzak tutsun.
Allah’ım bizi adaletsiz kazanılmış mülkten, haram kazanılmış paradan uzak tutsun.
Bütün yöneticilerimizin gözünde Hz. Ömer’in Adaletini sirayet etmiş gibi görüyorum ve bununda nasip olmasını temenni ediyorum.
“Mülkün temeli adalettir temel adaletsizce yapılmış ise bu temel cami olsa bile yıkılır. Camiyi yık adaleti yıkma”.
Hz. Ömer.
Sağlıcakla kalın…
Haber Kaynağım :