Bir millet, mensubu olduğu dini bilmez mi?..
Bilir ama o kural biz Türkler için geçerli değildir...
Hem dinimizi bilmeyiz ama hem de "Müslüman" kesilir, her yaptığımız işe, davranışa "inançlarım gereği" diye de bir kılıf uydururuz...
Bakın gazetelere...
En çok okunan yazarlar, "rüyamda kaynımla birlikte oldum, günaha girdim mi?" türü sorulara cevap veren hocalarla doludur...
Ya da "bu sabah evden çıkarken çarşafımla önce sol omuzumu örttüm, dinden çıkmış olabilir miyim?" sorularına cevap arayan din bilginleriyle...
Bunları geçtim:
"Sakız çiğnedim orucum bozuldu mu?" diye soranlar bile var...
Ya da "Namaz kılarken seccademin önünden görümcemin uşağu geçti namazım bozuldu mu?" diye soranlar...
Ve din adamlarımıza bu soruları soranların hepsi de "iyi birer Müslüman" kendilerince...
Ya din adamlarımız?..
Onlar da halkımıza hurafelerin tehlikesinden söz edeceklerine, merdiven altından geçmenin dinen neden sakıncalı olduğunu anlatmaya çalışıyorlar...
Yahu şuna, "merdiven altından geçtiğiniz sırada bir deprem falan olursa altında kalır ölürsünüz" dese ya...
Hayır...
Dînî gerekçeler bulup anlatacak ille de...
İslamiyette Hurafeler Başlıklı programda, "cennette istediğinle evlenebilir misin?" sorusuna cevap veriyormuş...
"Pes yani" dedim...
Bir bu sorunun cevabı eksikti...
"Ben çok sevap işledim" deyip Allah'a "cennette eş siparişi"...
Tövbe tövbe...
Rüşvet ister gibi...
Sanki Yüce Allah'ın arkadaşın namazına, niyazına ihtiyacı varmış gibi bir de pazarlık...
Hem de bu dünyada...
Cennette istediği eşi alamayacaksa günaha girecek çünkü...
Hazırlık yapıyor...
Sevgili Hocalar!..
Allah aşkınıza bu tür soru soranlara, "bir daha böyle soru sorarsanız sizi fena yaparım haa!" diye çıkışın...
Ve lütfen dinimizin doğrularını anlatın...
Namazda elllerimizi nasıl koyacağımızı değil, dünyayı unutup zihnimizi nasıl Allah'la doldurmamız gerektiğini anlatın...
Secdeye vardığımızda alnımızın ne kadarının seccadeye değmesi gerektiğini değil, o secde anında nasıl vecd ile kendimizde geçmemiz gerektiğini anlatın...
Lütfen!..
Bilir ama o kural biz Türkler için geçerli değildir...
Hem dinimizi bilmeyiz ama hem de "Müslüman" kesilir, her yaptığımız işe, davranışa "inançlarım gereği" diye de bir kılıf uydururuz...
Bakın gazetelere...
En çok okunan yazarlar, "rüyamda kaynımla birlikte oldum, günaha girdim mi?" türü sorulara cevap veren hocalarla doludur...
Ya da "bu sabah evden çıkarken çarşafımla önce sol omuzumu örttüm, dinden çıkmış olabilir miyim?" sorularına cevap arayan din bilginleriyle...
Bunları geçtim:
"Sakız çiğnedim orucum bozuldu mu?" diye soranlar bile var...
Ya da "Namaz kılarken seccademin önünden görümcemin uşağu geçti namazım bozuldu mu?" diye soranlar...
Ve din adamlarımıza bu soruları soranların hepsi de "iyi birer Müslüman" kendilerince...
Ya din adamlarımız?..
Onlar da halkımıza hurafelerin tehlikesinden söz edeceklerine, merdiven altından geçmenin dinen neden sakıncalı olduğunu anlatmaya çalışıyorlar...
Yahu şuna, "merdiven altından geçtiğiniz sırada bir deprem falan olursa altında kalır ölürsünüz" dese ya...
Hayır...
Dînî gerekçeler bulup anlatacak ille de...
İslamiyette Hurafeler Başlıklı programda, "cennette istediğinle evlenebilir misin?" sorusuna cevap veriyormuş...
"Pes yani" dedim...
Bir bu sorunun cevabı eksikti...
"Ben çok sevap işledim" deyip Allah'a "cennette eş siparişi"...
Tövbe tövbe...
Rüşvet ister gibi...
Sanki Yüce Allah'ın arkadaşın namazına, niyazına ihtiyacı varmış gibi bir de pazarlık...
Hem de bu dünyada...
Cennette istediği eşi alamayacaksa günaha girecek çünkü...
Hazırlık yapıyor...
Sevgili Hocalar!..
Allah aşkınıza bu tür soru soranlara, "bir daha böyle soru sorarsanız sizi fena yaparım haa!" diye çıkışın...
Ve lütfen dinimizin doğrularını anlatın...
Namazda elllerimizi nasıl koyacağımızı değil, dünyayı unutup zihnimizi nasıl Allah'la doldurmamız gerektiğini anlatın...
Secdeye vardığımızda alnımızın ne kadarının seccadeye değmesi gerektiğini değil, o secde anında nasıl vecd ile kendimizde geçmemiz gerektiğini anlatın...
Lütfen!..
Haber Kaynağım :
Memduh BAYRAKTAROĞLU Makalesidir.
haber365.com