Türkiye'nin Şaşırtıcı Cinsellik Gerçekleri

Etkili aile planlaması yöntemlerinin kullanılmasıyla, çiftler çocuk sahibi olmak istemediklerinde korku duymadan cinselliklerini yaşayabiliyor ve kontrolsüz üremenin yaratacağı sorunlardan korunuyor.

Türkiye Aile Planlaması Derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, aile planlamasının, ailelerin çocuk sahibi olmalarını sınırlamak anlamına gelmediğini söylüyor.

“Aileler isterlerse tek, isterlerse 5 çocuk yapsın ama bunu planlayarak gerçekleştirsin” diyen Prof. Dr. Şatıroğlu, “Aile planlamasıyla ilgili bilgilerin içselleştirilmesi ve insanların bu bilgiler ışığında, riskleri de görüp çocuk sahibi olmaları, derneğimizin öncelikli hedefleri arasında bulunuyor” diye konuşuyor.

Bu konuda en çok sıkıntıyı bilinçli olduğu düşünülen kesimin yarattığına dikkat çeken Şatıroğlu, ekliyor:

BİLGİYİ TV’DEN ALAN DOKTORA GİTMİYOR

“İnternette veya televizyonda korunmayla ilgilimerak ettiği bilgilere ulaşan kadınlar, doktora gitmek istemiyor. Ancak internet her zaman doğru bilgi kaynağı değildir. Var olan bilgi kirliliği, bilinçli kesimin bile aklını karıştırabiliyor.

2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre; 18-45 yaş grubundaki kadınların yüzde 50’si doğum kontrolünde modern yöntemlere başvururken, yüzde 12’si geri çekilme yöntemini kullanıyor.


Yüzde 38’i ise hiçbir yönteme başvurmuyor. Modern yöntemkullanımı, Ege veMarmara bölgelerindeki, 29-45 yaş aralığındaki gelir düzeyi yüksek gruplarda sık görülüyor.

Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan ve yaşları 18-28 arasında değişen düşük gelirli gruplar ise,modern yöntemlere itibar etmiyor.”

TÜRKLER RİSKLİ YÖNTEMLERİ SEÇİYOR

Ülkemizde modern yöntemler yerine; hâlâ geri çekilme ve takvimsayma gibi riskli yöntemlere başvuran çiftlerin bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şatıroğlu, “İstenmeyen gebelikler en çok bu grupta görülüyor. Geri çekilme yöntemi sadece yüzde 60-70 oranında koruyucu.

Bu yöntemi kullanan her 4 kadından 1’i istemese de gebe kalıyor” diyor. Düzenli cinsel yaşamı olan çiftlerin haftada ortalama 4 kez birlikte oldukları düşünüldüğünde, bu risk oranının hayli yüksek olduğu görülüyor.


Takvim yöntemi ise kadınların yarısının düzenli âdet görmemesi ve yumurtlamanın hep aynı zamana denk gelmemesi gibi riskler taşıyor.

Prezervatifi yıkayan da var balon yapan da!

Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, topluma cinsel korunma alışkanlığı kazandırma mücadelesi verirken ilginç durumlarla karşılaştıklarını söylüyor. İşte bunlardan birkaçı:


“İlişki sırasında doğum kontrol hapının tek defa kullanımının yeterli olacağını düşünenlerle de karşılaştık, prezervatifi yıkayarak tekrar kullananlarla da...
.
Bu durum bu insanların değil, eğitim sisteminin eksikliğidir.

Bir dönem bilinçli kesimlerde, Sağlık Bakanlığı’nın dağıttığı prezervatiflerin balon olarak kullanıldığını ve ücretsiz olarak ihtiyaç sahiplerine verilen doğum kontrol haplarının çiçek saksılarına konularak ‘çiçek coşturan’ yapıldığını da biliyoruz.”

LİMON YEMENİN BEKÂRETİ BOZACAĞINA İNANAN VAR

Cinsellik üzerine birçok batıl inanç bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, bunların en ilgincinin limon yemenin kızlık zarını bozacağı inancı olduğunu söylüyor.

Ülkemizde üfürükçüye gitmek ve okunmuş muska takmak gibi yöntemlerle gebe kalabileceğine inanan çok sayıda kadın bulunuyor. Bu tür batıl inançlara sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde rastlanıyor. Bilinç arttıkça, batıl inançların da ortadan kalktığı gözlemleniyor.

Haber Kaynağım :
http://www.haber365.com/