Selin vurduğu Pakistan’da salgın hastalık ve açlıkla mücadele sürüyor. Felaketin ardından başlayan işsizlikse önümüzdeki aylarda büyük bir sosyal patlamanın habercisi gibi
• Pakistan’da bin 600 can alan şimdi de salgın hastalıklarla milyonlarca kadın ve çocuğu ölümle tehdit eden Muson felaketi, yarattığı işsizlik ve çaresizlikle büyük bir sosyal felaketin de habercisi. Tarlaları veya işyerleri sular altında kaldığı için eve ekmek götüremeyecek babalar, çocuklarıyla evsiz ve dul kalan anneler, milyonlarca kişinin sokakta kalması, Pakistan üzerinde patlamaya hazır karabulut gibi.
Muson ülkenin kuzeyinde yüksekliği 6 bin metrelik dağların bulunduğu Nowşera Bölgesi yavaş yavaş yaralarını sarmaya başlarken, ülkenin en güneyinde denize açılan eyaleti Sindh’te baskınlar tüm hızıyla sürüyor. Milyonlarca kişi hem salgın hastalık hem de yıllarca sürecek bir işsizlik ve açlık tehlikesi altında.
Sıtma, kolera, dizanteri gibi salgın riskine karşı aralarında Türk doktorlarında bulunduğu yardım gönüllülerince büyük bir mücadele başlatıldı ancak yol kenarlarında ülkeyi baştan sona kateden insan zinciri gibi evsizler, kamplardaki işsizlerin geleceği belirsiz.
Bin kişinin öldüğü Nowaşir’i İslamabad’a bağlayan karayolunun iki tarafı, yüzbinlerce Pakistanlı’nın kaldığı çadır kentle kaplı. Girdiğimiz kampta, 40 dereceyi aşan sıcakta nefes almakta bile zorlanan, yaşamak için önce ekmek ve su kamyonlarının gelmesini sonra da kendi paylarını almak için komşularıyla mücadele etmeyi bekleyen Pakistanlılar bulunuyor.
Çadırda 5 çocuğu ve erkek kardeşi Ömer Ali ile çaresizce oturan Fazilet Gül’le karşılaşıyoruz. Kocasını felakette kaybetmiş. Gül’ü, kendisi için olmasada çocukları için gelecek, açlık ve barınma korkusu sarmış.
Gül’ün yanındaki çadırda kalan Ömer Ali de selde evini kaybetmiş ama iki çocuğu ve karısını kurtabildiğine şükrediyor. Ama o da işsiz ve kara kara 10 kişiye nasıl bakacağını düşünüyor.
Öte yandan İHH İnsanı Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail’in Filistin’deki ablukayı kaldırmaması halinde gelecek yıl ABD, Kanada, Avrupa ve Ortadoğu’dan en az 50 yardım gemisinin gönderilmesi konusunda hazırlık yapıldığını söyledi .
Şanslı olanlar özel afet konutlarında kalabilecek mi?
• Sosyal patlama riski, Pakistanlı yetkilileri de harekete geçirdi. İslamabad’da yapılan BM koordinasyon toplantısında konuşan yardım organizasyonundan sorumlu Pakistanlı general Nedim, sosyal adelet için, uluslarası yardım kuruluşlarına ülkelerinde özel arazide özel evler yapılmasına izin verilmesine sıcak bakmadıklarını söyledi.
General Nedim’in bu sözleri, Pakistan’da milyonlarca insan sokaklarda yaşarken, şanslı bir kaç on bin kişinin özel afet konutlarında kalmasını yaratacağı riskten duyulan rahatsızlığın dile getirilmesi olduğu belirtiliyor. General Nedim, bunun yerine, Bangladeş örneğinde olduğu gibi kazıklar üzerinde evler inşa etmeye karar verdiklerini belirterek Pakistanlıların, yerden belli bir yükseklikteki evlerde güvende olacağını söyledi.
Nowaşir Valiliği’nde uluslarası yardımları dağıtan valilik sorumlusu Serafet Gül, şunları söylüyor: “Biz aynı anneden doğmuşuz. Türkiye bizim ağabeyimiz. Biz taa ilk okullardan başlayarak Türkiye ve Pakistan’ın kardeş olduğunu öğrenmeye başlıyoruz.
Türkiye ve Pakistan tarihsel olarak kardeştir. Hep Türkiye’den daha fazlasını bekliyoruz. Her türlü organizasyonda¸ gazetecisinden Kızılay’a kadar...”
Haber Kaynağım :
http://www.stargazete.com/
• Pakistan’da bin 600 can alan şimdi de salgın hastalıklarla milyonlarca kadın ve çocuğu ölümle tehdit eden Muson felaketi, yarattığı işsizlik ve çaresizlikle büyük bir sosyal felaketin de habercisi. Tarlaları veya işyerleri sular altında kaldığı için eve ekmek götüremeyecek babalar, çocuklarıyla evsiz ve dul kalan anneler, milyonlarca kişinin sokakta kalması, Pakistan üzerinde patlamaya hazır karabulut gibi.
UMUTSUZ İNSANLAR ZİNCİRİ
Muson ülkenin kuzeyinde yüksekliği 6 bin metrelik dağların bulunduğu Nowşera Bölgesi yavaş yavaş yaralarını sarmaya başlarken, ülkenin en güneyinde denize açılan eyaleti Sindh’te baskınlar tüm hızıyla sürüyor. Milyonlarca kişi hem salgın hastalık hem de yıllarca sürecek bir işsizlik ve açlık tehlikesi altında.
Sıtma, kolera, dizanteri gibi salgın riskine karşı aralarında Türk doktorlarında bulunduğu yardım gönüllülerince büyük bir mücadele başlatıldı ancak yol kenarlarında ülkeyi baştan sona kateden insan zinciri gibi evsizler, kamplardaki işsizlerin geleceği belirsiz.
SU VE EKMEK İÇİN MÜCADELE
Bin kişinin öldüğü Nowaşir’i İslamabad’a bağlayan karayolunun iki tarafı, yüzbinlerce Pakistanlı’nın kaldığı çadır kentle kaplı. Girdiğimiz kampta, 40 dereceyi aşan sıcakta nefes almakta bile zorlanan, yaşamak için önce ekmek ve su kamyonlarının gelmesini sonra da kendi paylarını almak için komşularıyla mücadele etmeyi bekleyen Pakistanlılar bulunuyor.
KURTULANLARIN YENİ SINAVI
Çadırda 5 çocuğu ve erkek kardeşi Ömer Ali ile çaresizce oturan Fazilet Gül’le karşılaşıyoruz. Kocasını felakette kaybetmiş. Gül’ü, kendisi için olmasada çocukları için gelecek, açlık ve barınma korkusu sarmış.
Gül’ün yanındaki çadırda kalan Ömer Ali de selde evini kaybetmiş ama iki çocuğu ve karısını kurtabildiğine şükrediyor. Ama o da işsiz ve kara kara 10 kişiye nasıl bakacağını düşünüyor.
Öte yandan İHH İnsanı Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail’in Filistin’deki ablukayı kaldırmaması halinde gelecek yıl ABD, Kanada, Avrupa ve Ortadoğu’dan en az 50 yardım gemisinin gönderilmesi konusunda hazırlık yapıldığını söyledi .
Şanslı olanlar özel afet konutlarında kalabilecek mi?
• Sosyal patlama riski, Pakistanlı yetkilileri de harekete geçirdi. İslamabad’da yapılan BM koordinasyon toplantısında konuşan yardım organizasyonundan sorumlu Pakistanlı general Nedim, sosyal adelet için, uluslarası yardım kuruluşlarına ülkelerinde özel arazide özel evler yapılmasına izin verilmesine sıcak bakmadıklarını söyledi.
General Nedim’in bu sözleri, Pakistan’da milyonlarca insan sokaklarda yaşarken, şanslı bir kaç on bin kişinin özel afet konutlarında kalmasını yaratacağı riskten duyulan rahatsızlığın dile getirilmesi olduğu belirtiliyor. General Nedim, bunun yerine, Bangladeş örneğinde olduğu gibi kazıklar üzerinde evler inşa etmeye karar verdiklerini belirterek Pakistanlıların, yerden belli bir yükseklikteki evlerde güvende olacağını söyledi.
Nowaşir Valiliği’nde uluslarası yardımları dağıtan valilik sorumlusu Serafet Gül, şunları söylüyor: “Biz aynı anneden doğmuşuz. Türkiye bizim ağabeyimiz. Biz taa ilk okullardan başlayarak Türkiye ve Pakistan’ın kardeş olduğunu öğrenmeye başlıyoruz.
Türkiye ve Pakistan tarihsel olarak kardeştir. Hep Türkiye’den daha fazlasını bekliyoruz. Her türlü organizasyonda¸ gazetecisinden Kızılay’a kadar...”
Haber Kaynağım :
http://www.stargazete.com/