Bodrum Bale Festivali, Sofya Ulusal Opera ve Balesi'nin 'Zorba' temsiliyle bitti. Son gösteride Bodrum Kalesi ağzına kadar doluydu
BODRUM - “Benim için Zorba, güneş insanı. Hayat tecrübesini hayatı yaşarken öğrenen bir kişi. Bu insanın sınırsız bir ruh hali var. Kocaman bir kalbi var ve durmadan dans eden bir sanatçıdır” diyor, Rus asıllı efsane dansçı Irek Mukhamedov, başrolünü oynadığı ‘Zorba’ için.
Bu sözleri de, bu yıl sekizincisi düzenlenen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nin son temsili olarak sahnelenen ‘Zorba’nın 31 Ağustos’taki temsil öncesinde, son hazırlıklarını tamamlarken söylüyor. Ardından da Sofya Ulusal Opera ve Balesi’yle birlikte güzel bir performans sergilemek üzere sahneye çıkıyor.
Klasik bale ile birlikte sirtaki figürleriyle de süslenmiş gösterideki bütün dansçıların performansı göz dolduruyordu ama, tüm izleyiciler gösteriden sonra 1960 doğumlu Mukhamedov’un performansına duyduğu hayranlığı dile getiriyordu.
Tabii bunda Mukhamedov’un, selama çıktıktan sonra, bütün dansçılarla sahneye çıkıp tam üç defa sirtaki yapmasının rolü büyüktü. Mukhamedov, dansçılara ‘bir daha, bir daha’ dedikçe herkes büyük bir mutlulukla yeniden dans etmeye başlıyordu.
Tabii izleyiciler de alkışlarla tempo tutup onlara eşlik etti. Gösteri sonrasında Bodrum Kalesi önünde sohbet eden izleyiciler, sirtaki denemeleri de yapıyordu. Mukhamedov o kadar etkilemişti yani herkesi.
35 ülkede sahnelendi ve hakkını yememek lazım, gençlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmese de Bodrum Kalesi’nde tek boş sandalye yoktu. Festival koordinatörü Nilgün Çelebi’den aldığımız bilgiye göre de birçok izleyiciye bilet yok denmiş, çünkü izleyici kapasitesi düşük.
Nikos Kazancakis’in ünlü romanını 1972’de koreograf Lorca Massine, Teodorakis ile birlikte baleye uyarlama çalışmalarına başlamış. Eser 1988’de prömiyer yapmış, o günden beri 35 ülke dolaşmış.
Küçük bir Yunan kasabasına gelen John adında bir Amerikalı ile kasabada yaşayan güzel dul Marina arasında yaşanan, daha doğrusu köylüler yüzünden pek yaşanamayan trajik bir aşk öyküsü anlatıyor ‘Zorba’. Adının ‘Zorba’ olmasının nedeniyse, güçlü ve özgür bir hayat süren Aleksi Zorba’nın, kısa bir süre bile olsa John ile Marina’nın aşkını yaşamısını sağlayan bir kahraman olması.
Lorca Massine gösteriyi baleye uyarlarken romana ve şimdiye kadar yapılmış filmlere sadık kalmış. Teodorakis ile yaptıkları işbirliğinin de büyük payı olduğunu söyleyen Massine, ‘Zorba’da kendisini çeken şeyi şöyle özetliyor;
“15 yaşındayken Nietzsche’nin ‘Tragedya’nın Doğuşu’ eseriyle karşılaştım.
Ardından Kazancakis’in kitabını okuduğumda, Dionisos’un çağdaş halini yakaladım ‘Zorba’da. Kazancakis’in romanında beş kademeli bir yolculuk söz konusu. Bu yolculuk trajediden geçiyor. Trajik yolu geçtikten sonra bir şey gerçekleşiyor, bir kutlama, aşk, ilişkiler...”
Dün gece Bodrum Kalesi’nde son kez sahnelenen ‘Zorba’ aynı zamanda 8’inci Bodrum Bale Festivali’nin de kapanışını kapmış oldu.
Haber Kaynağım :
Radikal gazetesi köşe yazarı GÖNÜL KOCA'nın makalesidir.
http://www.radikal.com.tr/