KARABÜK - Karabük'ün Yenice ilçesine bağlı Yortanpazarı beldesinde yaşayan erkeklerin yüzde 90'ı maden ocaklarında çalışıyor. Her göçük veya ocak kazalarında Yortanlı anne, baba veya eşlerin yürekleri ağızlarına geliyor.
Yortanpazarı beldesi halkı artık gençlerini, çocuklarını veya eşlerini kömür madenleri yerine kendi memleketlerinde çalışmalarını istiyor. Yortanpazarı beldesi, Türkiye'de doğum ve nüfusa kayıtlı olduğu yer bakımından, kömür madeninde en çok ölü veren belde olma özelliğini taşıyor.
Türkiye'de taş kömürünün bulunup yerin yüzlerce metre altından çıkartılması ile başlamış Yortan halkının kaderi. İşsizlik nedeniyle Yortanpazarı başta olmak üzere yöreden 40 bine yakın insan gitmiş kara elması çıkarmaya. Daha sonra madencilik dede mesleği olmuş Yortanlı gençler için.
İlk etapta bavullarla gidilmiş kömür madeni bulunduğu illere. Daha sonra evler taşınmış belde ile çevre köylerden. Nüfusu 20 binlerden 9 binlere düşmüş zaman içinde.
İki dönemdir AK Parti'den Belediye Başkanlığı yapan Yılmaz Tiryaki, beldesinde madenciliğin bir kader olduğunu belirterek, "Türkiye'de taş kömürün bulunması ve enerjiden sanayiye kadar birçok alanda kullanılması nedeniyle Yortan Pazarı beldesi başta olmak üzere çevreden 40 bin kişi madenlerde çalışmaya gitmiş.
Madenlerde özverili çalışmalarından dolayı Yortanlı halkı tercih edilir olmuş. Yörede iş imkanı da olmayınca kömür maden ocaklarında çalışmak dede mesleği olmuş." dedi. Nerede bir kömür madeni varsa orada muhakkak bir Yortanlı olduğunu belirten Belediye Başkanı Tiryaki sözlerine şöyle devam etti: "Yortan'ın genç nüfusunun yüzde 90'ı gurbette ve kömür ocaklarında çalışmaktadır.
Türkiye'de nerede kömür ocağı varsa orada muhakkak bir Yortanlı vardır. Zonguldak TTK ve özel ocaklarda, Aydın Söke'de Ankara Çayırhan'da, Edirne Keşan ve Uzunköprü'de, Çankırı, Çorum, Kastamonu Azdavay'da. Hatta Bolu Mengen'e bağlı Gökçesu beldesinin nüfusunun yarısından fazlası Yortanlı'dır."
İŞ YOKLUĞU VE ERKEN EMEKLİLİK GENÇLERİ CEZBEDİYOR
Yortanlı gençler üzerinde yapılan ankette 'ne olmak istiyorsunuz' sorusuna çok ilginç bir cevap geldiğini belirten Başkan Tiryaki, "1992 yılında açılan lisemizin müdürü, 1994 yılında okuyan erkek öğrenciler üzerinde hangi mesleği seçersiniz anketinde öğrencilerin tamamı 'ocak başçavuşu' cevabını vermişler.
Gençlerimiz madenciliği bir zamanlar çok benimsedi. Çünkü ailelerine ekmek parası madenden geliyordu." dedi. 2002 yıllarından sonra gençlerin bilinçlendiğini ve şu an gençler içinde doktor, eczacı, mühendis olanlar bulunduğunu anlatan Başkan Tiryaki, sözlerine şöyle devam etti: "Gençlerimiz babalarını, amcalarını, ağabeylerini madende kaybettikçe, madenci olmak istemiyor. Ama yöremizde başka ekmek kapıları yok.
Bir de madenciler erken emekli oldukları için madenci olmayı tercih ediyorlar. Eğer emekli olabilirlerse hem emekli maaşı alırız hem de ek iş yapabiliriz mantığını güdüyorlar ve bu yüzden daha hala Yortan gencinin kurtuluş kapısı madenci olmak."
Yörenin yüzde 90'ının ormanlarla kaplı olduğunu hatırlatan Tiryaki, yöreye sektörel teşvikler verilerek orman ürünlerini işleyecek veya orman ürünlerine dayalı fabrikalar kurulmasının sağlanabileceğini kaydetti.
Tiryaki, "Böylece gençlerimiz bu fabrikalarda çalışarak hem gurbete gitmezler, hem de maden kazalarında şehit olmazlar. Ayrıca beldemiz göç vermez aksine göç alır. Yöre halkının yüzü güler." diye kaydetti.
"OĞLUMU GÖNDERMEDİM"
İki yıl önce eşi ve ağabeyini maden kazasında kaybeden Songül Dereli, en büyük oğlunu madene göndermediğini belirtti. Dereli, "Eşim Erdoğan Dereli 2 sene önce 35 yaşında Kastamonu Azdavay ilçesinde özel bir kömür maden ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybetti, 3 çocuk ile dul kaldım.
Eşimi kaybetmeden 3 ay önce de ağabeyim Ramazan Kocakaya'yı yine aynı maden ocağında grizu gazı zehirlenmesi yüzünden kaybettim. 2 acıyı 3 ay içinde üst üste yaşadım. Çok acı çektim. 19 yaşındaki en büyük oğlum Uğur'u madene almak istediler, vermedim. Çektiğim acı yeter, bir de evlat acısı çekmek istemiyorum.
Şimdi bir kahvehanede garson olarak çalışıyor. Ama gözüm önünde ve yanımda. 2 oğlumun da madenci olmasını istemiyorum." şeklinde konuştu. Babası ve dayısını kaybeden Uğur ise küçükken madenci olmak istediğini, ama çektiği acılar yüzünden madenci olmaktan vazgeçtiğini ifade etti.
8 Mayıs günü Edirne'nin Keşan ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen göçükte yaşamını yitiren 35 yaşındaki Yunus Akbaş'ın kalp hastası olan gözü yaşlı annesi Meryem Akbaş ise "Başka Yunuslar ölmesin, eşler dul, anneler evlatsız kalmasın. Ne yapalım vatan sağ olsun, millet sağ olsun.
Kader böyle imiş. Oğlum Yunus 10 senedir madende çalışıyordu. Büyük oğlum İsmail ile aynı madende çalışıyordu. İsmail emekli oldu, fakat çocukları okuyor diye tekrar madende çalışmaya girdi. O yıllık izne geldiği için Allah bize onu bağışladı. Burada fabrikalar olsa çocuklarımız madene gitmezler, böyle acılarda az yaşanır." diye belirtti.
76 yaşındaki maden emeklisi Mehmet Akbaş tam 31 sene madende çalıştığını anlatarak, "Daha sonra emekli olup köyüme döndüm. Benim gibi emekli olup sağ salim köyüne dönen çok azdır. Hep gençlerimiz madende yaşamlarını yitirir. Ne yapalım oğlumun kaderi de böyle imiş. Vatan sağ olsun." ifadelerini kullandı.
YORTANLI GENÇLER MEMLEKETLERİNDE KALMAK İSTİYOR
Belde nüfusunun 2 bin 100 olduğu Yortanpazarı'nda 5 tane kahvehane bulunuyor. İşsiz gençlerin mekanı haline gelen kahvehanelerde vakit geçiren gençler, "Bizler memlekette istihdam sahalarının açılmasını istiyoruz. Hepimizin bir akrabası genç yaşta madende yaşamını yitirmiş durumda.
Bizler de onun gibi olmak istemiyoruz, ama ne yapalım, başka ekmek kapısı yok. Ya madene gideceksin ya da işsiz kalacaksın. Buralarda kereste, sunta gibi ormana dayalı fabrikalar kurulsa biz niye gurbete veya madene gidelim?" diye sordu.
SON 2 AYDA 4 MADENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Her maden göçüğü veya kazasında Yortan halkının içini bir acı kaplıyor. Kazanın meydana geldiği yöre bir yakını, eşi, oğlu, babası ve akrabası olan Yortanlı telaşa düşüyor. Acı haber gelmemesi için dua ediyor.
Mayısta Zonguldak'ta kömür ocağında meydana gelen kazada yaşamlarını yitiren Adem Çengel, Şahin Tavukçu ve Yunus Ekmekçi'nin yöre halkının üzerinde acıları taze iken 8 Temmuz'da Edirne Keşan'da meydana gelen kazada yine Yortanpazarı beldesinden Yunus Akbaş yaşamını yitirdi.
Böylece son 2 ayda Yortanpazarı beldesi 4 madenci şehidini toprağa verdi.
Haber Kaynağım :
http://www.stargundem.com
Yortanpazarı beldesi halkı artık gençlerini, çocuklarını veya eşlerini kömür madenleri yerine kendi memleketlerinde çalışmalarını istiyor. Yortanpazarı beldesi, Türkiye'de doğum ve nüfusa kayıtlı olduğu yer bakımından, kömür madeninde en çok ölü veren belde olma özelliğini taşıyor.
Türkiye'de taş kömürünün bulunup yerin yüzlerce metre altından çıkartılması ile başlamış Yortan halkının kaderi. İşsizlik nedeniyle Yortanpazarı başta olmak üzere yöreden 40 bine yakın insan gitmiş kara elması çıkarmaya. Daha sonra madencilik dede mesleği olmuş Yortanlı gençler için.
İlk etapta bavullarla gidilmiş kömür madeni bulunduğu illere. Daha sonra evler taşınmış belde ile çevre köylerden. Nüfusu 20 binlerden 9 binlere düşmüş zaman içinde.
İki dönemdir AK Parti'den Belediye Başkanlığı yapan Yılmaz Tiryaki, beldesinde madenciliğin bir kader olduğunu belirterek, "Türkiye'de taş kömürün bulunması ve enerjiden sanayiye kadar birçok alanda kullanılması nedeniyle Yortan Pazarı beldesi başta olmak üzere çevreden 40 bin kişi madenlerde çalışmaya gitmiş.
Madenlerde özverili çalışmalarından dolayı Yortanlı halkı tercih edilir olmuş. Yörede iş imkanı da olmayınca kömür maden ocaklarında çalışmak dede mesleği olmuş." dedi. Nerede bir kömür madeni varsa orada muhakkak bir Yortanlı olduğunu belirten Belediye Başkanı Tiryaki sözlerine şöyle devam etti: "Yortan'ın genç nüfusunun yüzde 90'ı gurbette ve kömür ocaklarında çalışmaktadır.
Türkiye'de nerede kömür ocağı varsa orada muhakkak bir Yortanlı vardır. Zonguldak TTK ve özel ocaklarda, Aydın Söke'de Ankara Çayırhan'da, Edirne Keşan ve Uzunköprü'de, Çankırı, Çorum, Kastamonu Azdavay'da. Hatta Bolu Mengen'e bağlı Gökçesu beldesinin nüfusunun yarısından fazlası Yortanlı'dır."
İŞ YOKLUĞU VE ERKEN EMEKLİLİK GENÇLERİ CEZBEDİYOR
Yortanlı gençler üzerinde yapılan ankette 'ne olmak istiyorsunuz' sorusuna çok ilginç bir cevap geldiğini belirten Başkan Tiryaki, "1992 yılında açılan lisemizin müdürü, 1994 yılında okuyan erkek öğrenciler üzerinde hangi mesleği seçersiniz anketinde öğrencilerin tamamı 'ocak başçavuşu' cevabını vermişler.
Gençlerimiz madenciliği bir zamanlar çok benimsedi. Çünkü ailelerine ekmek parası madenden geliyordu." dedi. 2002 yıllarından sonra gençlerin bilinçlendiğini ve şu an gençler içinde doktor, eczacı, mühendis olanlar bulunduğunu anlatan Başkan Tiryaki, sözlerine şöyle devam etti: "Gençlerimiz babalarını, amcalarını, ağabeylerini madende kaybettikçe, madenci olmak istemiyor. Ama yöremizde başka ekmek kapıları yok.
Bir de madenciler erken emekli oldukları için madenci olmayı tercih ediyorlar. Eğer emekli olabilirlerse hem emekli maaşı alırız hem de ek iş yapabiliriz mantığını güdüyorlar ve bu yüzden daha hala Yortan gencinin kurtuluş kapısı madenci olmak."
Yörenin yüzde 90'ının ormanlarla kaplı olduğunu hatırlatan Tiryaki, yöreye sektörel teşvikler verilerek orman ürünlerini işleyecek veya orman ürünlerine dayalı fabrikalar kurulmasının sağlanabileceğini kaydetti.
Tiryaki, "Böylece gençlerimiz bu fabrikalarda çalışarak hem gurbete gitmezler, hem de maden kazalarında şehit olmazlar. Ayrıca beldemiz göç vermez aksine göç alır. Yöre halkının yüzü güler." diye kaydetti.
"OĞLUMU GÖNDERMEDİM"
İki yıl önce eşi ve ağabeyini maden kazasında kaybeden Songül Dereli, en büyük oğlunu madene göndermediğini belirtti. Dereli, "Eşim Erdoğan Dereli 2 sene önce 35 yaşında Kastamonu Azdavay ilçesinde özel bir kömür maden ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybetti, 3 çocuk ile dul kaldım.
Eşimi kaybetmeden 3 ay önce de ağabeyim Ramazan Kocakaya'yı yine aynı maden ocağında grizu gazı zehirlenmesi yüzünden kaybettim. 2 acıyı 3 ay içinde üst üste yaşadım. Çok acı çektim. 19 yaşındaki en büyük oğlum Uğur'u madene almak istediler, vermedim. Çektiğim acı yeter, bir de evlat acısı çekmek istemiyorum.
Şimdi bir kahvehanede garson olarak çalışıyor. Ama gözüm önünde ve yanımda. 2 oğlumun da madenci olmasını istemiyorum." şeklinde konuştu. Babası ve dayısını kaybeden Uğur ise küçükken madenci olmak istediğini, ama çektiği acılar yüzünden madenci olmaktan vazgeçtiğini ifade etti.
8 Mayıs günü Edirne'nin Keşan ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen göçükte yaşamını yitiren 35 yaşındaki Yunus Akbaş'ın kalp hastası olan gözü yaşlı annesi Meryem Akbaş ise "Başka Yunuslar ölmesin, eşler dul, anneler evlatsız kalmasın. Ne yapalım vatan sağ olsun, millet sağ olsun.
Kader böyle imiş. Oğlum Yunus 10 senedir madende çalışıyordu. Büyük oğlum İsmail ile aynı madende çalışıyordu. İsmail emekli oldu, fakat çocukları okuyor diye tekrar madende çalışmaya girdi. O yıllık izne geldiği için Allah bize onu bağışladı. Burada fabrikalar olsa çocuklarımız madene gitmezler, böyle acılarda az yaşanır." diye belirtti.
76 yaşındaki maden emeklisi Mehmet Akbaş tam 31 sene madende çalıştığını anlatarak, "Daha sonra emekli olup köyüme döndüm. Benim gibi emekli olup sağ salim köyüne dönen çok azdır. Hep gençlerimiz madende yaşamlarını yitirir. Ne yapalım oğlumun kaderi de böyle imiş. Vatan sağ olsun." ifadelerini kullandı.
YORTANLI GENÇLER MEMLEKETLERİNDE KALMAK İSTİYOR
Belde nüfusunun 2 bin 100 olduğu Yortanpazarı'nda 5 tane kahvehane bulunuyor. İşsiz gençlerin mekanı haline gelen kahvehanelerde vakit geçiren gençler, "Bizler memlekette istihdam sahalarının açılmasını istiyoruz. Hepimizin bir akrabası genç yaşta madende yaşamını yitirmiş durumda.
Bizler de onun gibi olmak istemiyoruz, ama ne yapalım, başka ekmek kapısı yok. Ya madene gideceksin ya da işsiz kalacaksın. Buralarda kereste, sunta gibi ormana dayalı fabrikalar kurulsa biz niye gurbete veya madene gidelim?" diye sordu.
SON 2 AYDA 4 MADENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Her maden göçüğü veya kazasında Yortan halkının içini bir acı kaplıyor. Kazanın meydana geldiği yöre bir yakını, eşi, oğlu, babası ve akrabası olan Yortanlı telaşa düşüyor. Acı haber gelmemesi için dua ediyor.
Mayısta Zonguldak'ta kömür ocağında meydana gelen kazada yaşamlarını yitiren Adem Çengel, Şahin Tavukçu ve Yunus Ekmekçi'nin yöre halkının üzerinde acıları taze iken 8 Temmuz'da Edirne Keşan'da meydana gelen kazada yine Yortanpazarı beldesinden Yunus Akbaş yaşamını yitirdi.
Böylece son 2 ayda Yortanpazarı beldesi 4 madenci şehidini toprağa verdi.
Haber Kaynağım :
http://www.stargundem.com