Evlendiri lmek istenen hanımın üç durumu söz konusudur: Ya yaşı küçük ve bakiredir ya buluğa ermiş bakiredir yahut da dul bir kadındır. Bunların her birisinin özel bir hükmü vardır.
.
1- Yaşı küçük bakirenin izni alınmaksızın babası tarafından evlendirilebileceği hususunda görüş ayrılığı yoktur. Onun izninin alınması söz konusu değildir. Çünkü Ebu Bekir es-Sıddîk radıyallahu anh kızı Âişe’yi Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem’e altı yaşında iken nikahlamış ve dokuz yaşında iken onunla gerdeğe girmiştir.
.
İmam Şevkânî, Neylu’l-Evtâr’da şunları söylemektedir: “Hadis-i şerifte babanın kızını buluğ çağından önce evlendire bileceğine dair bir delil vardır.” Yine o şunları söylemektedir: “Ayrıca küçük bir kızın yaşı büyük bir erkekle evlendiri lmesinin caiz oluşuna da delil vardır.Buhari bu hususta bir başlık açmış ve Aişe radıyallahu anha ile ilgili bir hadis zikretmiştir Fethul’-Bari’de bu hususta icma olduğu nakledilm ektedir…”
.
Muğni’de şöyle denilmekt edir: “İbnu’l-Munzir dedi ki: “Kendisinden ilim bellediğimiz herkes ittifakla şunu belirtmiştir: Babanın küçük kızını denk olan birisiyle evlendirm iş olması halinde nikâhlaması caizdir…”
Derim ki: Ebu Bekir radıyallahu anh Âişe radıyallahu anha’yı altı yaşında iken Peygamber sallallah u aleyhi ve sellem’e nikâhlamış olması küçük kızın yaşı büyük bir erkekle evlendirilmesini kabul etmeyip bu hususta gerçekleri çarpıtan ve bunun olmayacak bir şey olduğunu değerlendiren kimselere karşı en açık bir delildir.
Onların bu tür iddialarda bulunmaları ya cahillikl erinden yahut da kasıtlı kimseler oluşlarından kaynaklan maktadır.
2- Ergenlik yaşına gelmiş bakire kız, izni alınmaksızın evlendirilemez. Onun izin vermesi ise susması (itiraz etmemesi iledir). Çünkü Peygamber sallallah u aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bakire kız izni alınmaksızın nikahlanm az”
“Ey Allah’ın Resulu, onun izin vermesi nasıldır”, diye sordular O:
“Susmasıdır” diye buyurdu.
O halde bakire kızın izin vermesi kaçınılmazdır. İsterse onu evlendire cek olan babası dahi olsun. Bu hususta ilim adamlarının iki farklı görüşünden sahih olan budur. Büyük ilim adamı İbnu’l-Kayyim, Zâdu’l-Meâd adlı eserinde şunları söylemektedir:
“İşte selefin cumhurunu n görüşü Ebu Hanife ve ondan gelen rivayetle rden birisine göre Ahmed’in görüşü budur. Bizim Allah’ın dininde doğru olan olarak kabul ettiğimiz ve başkasının doğruluğuna kanaat beslemediğimiz görüş te budur.
Rasulullah sallallah u aleyhi ve sellem’in hükmüne emir ve yasağına uygun olan görüş te budur…”
Dul kadın ise ancak izniyle evlendirilebilir. Onun izin vermesi ise bakirenin aksine sözlüdür. Çünkü bakirenin izin vermesi susmasından ibarettir.
Muğni’de şöyle demektedir: “İlim ehli arasında onun izninin sözlü olacağı hususunda görüş ayrılığı olduğunu bilmiyoruz. Çünkü bu hususta varid olmuş haber vardır. Ayrıca dil kalpte bulunanı ifade eden araçtır, iznin muteber olduğu her hususta da ona itibar edilir…”
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye –Allah’ın rahmeti üzerine olsun- Fetvalarında şunları söylemektedir: “Kadının izni olmadıkça hiç bir kimsenin onu evlendirm emesi gerekir. Tıpkı Peygamber sallallah u aleyhi ve sellem’in emrettiği gibi.
Eğer o bir eşi istemeyec ek olursa küçük bakire kız dışında nikaha hiç bir şekilde zorlanama z. Sadece küçük bakire kızı babası evlendire bilir ve onun izin vermesi söz konusu değildir.
Buluğa ermiş dul kadının ise evlendiri lmesi caiz olmaz; ne babası tarafından ne de bir başkası tarafından. Bu hususta da müslümanların icmaı vardır. Buluğa ermiş bakire kızı da baba ve dedesi dışında kimse onun izni olmaksızın evlendire mez. Bu hususta da müslümanların icmaı vardır.
Baba ve dedenin ise bu kızın iznini almaları gerekmekt edir. Onun iznini almanın vacip ya da müstehap olduğu hususunda ilim adamları farklı görüşlere sahip ise de doğru olan vacip olduğudur.
Kadının velisinin, kendisiyl e evlendire ceği kimse hususunda Allah’dan korkması ve kocanın ona denk olup olmadığını iyice düşünmesi gerekmekt edir. Çünkü o bu kızı, kızın kendi öz maslahatı için evlendiri r. Kendi maslahatı için değil…”
Hişam Bin Urve, babasından, o da dedesinde n rivayet ediyor; Ömer Bin el Hattab radıyallahu anh dedi ki;
يعمد أحدكم إلى بنته فيزوجها القبيح إنهن يحببن ما تحبون
“Biriniz kızını ihtiyar ve çirkin biriyle evlenmeye zorlamasın. Zira onlar da sizin kendiniz için beğendiğini, kendileri için isterler.”
Haber Kaynağım :
http://www.islam-tr.net/
1- Yaşı küçük bakirenin izni alınmaksızın babası tarafından evlendirilebileceği hususunda görüş ayrılığı yoktur. Onun izninin alınması söz konusu değildir. Çünkü Ebu Bekir es-Sıddîk radıyallahu anh kızı Âişe’yi Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem’e altı yaşında iken nikahlamış ve dokuz yaşında iken onunla gerdeğe girmiştir.
.
İmam Şevkânî, Neylu’l-Evtâr’da şunları söylemektedir: “Hadis-i şerifte babanın kızını buluğ çağından önce evlendire bileceğine dair bir delil vardır.” Yine o şunları söylemektedir: “Ayrıca küçük bir kızın yaşı büyük bir erkekle evlendiri lmesinin caiz oluşuna da delil vardır.Buhari bu hususta bir başlık açmış ve Aişe radıyallahu anha ile ilgili bir hadis zikretmiştir Fethul’-Bari’de bu hususta icma olduğu nakledilm ektedir…”
.
Muğni’de şöyle denilmekt edir: “İbnu’l-Munzir dedi ki: “Kendisinden ilim bellediğimiz herkes ittifakla şunu belirtmiştir: Babanın küçük kızını denk olan birisiyle evlendirm iş olması halinde nikâhlaması caizdir…”
Derim ki: Ebu Bekir radıyallahu anh Âişe radıyallahu anha’yı altı yaşında iken Peygamber sallallah u aleyhi ve sellem’e nikâhlamış olması küçük kızın yaşı büyük bir erkekle evlendirilmesini kabul etmeyip bu hususta gerçekleri çarpıtan ve bunun olmayacak bir şey olduğunu değerlendiren kimselere karşı en açık bir delildir.
Onların bu tür iddialarda bulunmaları ya cahillikl erinden yahut da kasıtlı kimseler oluşlarından kaynaklan maktadır.
2- Ergenlik yaşına gelmiş bakire kız, izni alınmaksızın evlendirilemez. Onun izin vermesi ise susması (itiraz etmemesi iledir). Çünkü Peygamber sallallah u aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bakire kız izni alınmaksızın nikahlanm az”
“Ey Allah’ın Resulu, onun izin vermesi nasıldır”, diye sordular O:
“Susmasıdır” diye buyurdu.
O halde bakire kızın izin vermesi kaçınılmazdır. İsterse onu evlendire cek olan babası dahi olsun. Bu hususta ilim adamlarının iki farklı görüşünden sahih olan budur. Büyük ilim adamı İbnu’l-Kayyim, Zâdu’l-Meâd adlı eserinde şunları söylemektedir:
“İşte selefin cumhurunu n görüşü Ebu Hanife ve ondan gelen rivayetle rden birisine göre Ahmed’in görüşü budur. Bizim Allah’ın dininde doğru olan olarak kabul ettiğimiz ve başkasının doğruluğuna kanaat beslemediğimiz görüş te budur.
Rasulullah sallallah u aleyhi ve sellem’in hükmüne emir ve yasağına uygun olan görüş te budur…”
Dul kadın ise ancak izniyle evlendirilebilir. Onun izin vermesi ise bakirenin aksine sözlüdür. Çünkü bakirenin izin vermesi susmasından ibarettir.
Muğni’de şöyle demektedir: “İlim ehli arasında onun izninin sözlü olacağı hususunda görüş ayrılığı olduğunu bilmiyoruz. Çünkü bu hususta varid olmuş haber vardır. Ayrıca dil kalpte bulunanı ifade eden araçtır, iznin muteber olduğu her hususta da ona itibar edilir…”
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye –Allah’ın rahmeti üzerine olsun- Fetvalarında şunları söylemektedir: “Kadının izni olmadıkça hiç bir kimsenin onu evlendirm emesi gerekir. Tıpkı Peygamber sallallah u aleyhi ve sellem’in emrettiği gibi.
Eğer o bir eşi istemeyec ek olursa küçük bakire kız dışında nikaha hiç bir şekilde zorlanama z. Sadece küçük bakire kızı babası evlendire bilir ve onun izin vermesi söz konusu değildir.
Buluğa ermiş dul kadının ise evlendiri lmesi caiz olmaz; ne babası tarafından ne de bir başkası tarafından. Bu hususta da müslümanların icmaı vardır. Buluğa ermiş bakire kızı da baba ve dedesi dışında kimse onun izni olmaksızın evlendire mez. Bu hususta da müslümanların icmaı vardır.
Baba ve dedenin ise bu kızın iznini almaları gerekmekt edir. Onun iznini almanın vacip ya da müstehap olduğu hususunda ilim adamları farklı görüşlere sahip ise de doğru olan vacip olduğudur.
Kadının velisinin, kendisiyl e evlendire ceği kimse hususunda Allah’dan korkması ve kocanın ona denk olup olmadığını iyice düşünmesi gerekmekt edir. Çünkü o bu kızı, kızın kendi öz maslahatı için evlendiri r. Kendi maslahatı için değil…”
Hişam Bin Urve, babasından, o da dedesinde n rivayet ediyor; Ömer Bin el Hattab radıyallahu anh dedi ki;
يعمد أحدكم إلى بنته فيزوجها القبيح إنهن يحببن ما تحبون
“Biriniz kızını ihtiyar ve çirkin biriyle evlenmeye zorlamasın. Zira onlar da sizin kendiniz için beğendiğini, kendileri için isterler.”
Haber Kaynağım :
http://www.islam-tr.net/