Dul bir kadınım, genç bir sevgilim olması tepki görüyor


Sevgili Ablacığım, ben 42 yaşında, çok sevdiği eşini 3 yıl önce çok acı bir şekilde kaybetmiş bir kadınım. Bu beklenmedik ayrılık beni yıktı ve hayata küstürdü. Bir oğlum var. O da yurtdışında okuyor ve kendi aleminde yaşıyor. Ancak şimdi yaşım ilerledikçe yalnızlık daha da çöktü üstüme.

Evde tek başıma duvarlar sanki üzerime üzerime geliyor. Evin sessizliği içinde radyoyu sonuna kadar açarak bu duruma katlanmaya çalışıyorum. İşte bu ruh hali içinde, sırf yalnızlıktan kurtulmak için bir arkadaş toplantısında tanıdığım, kendimden oldukça genç bir adamın bana gösterdiği ilgiye karşılık verdim. Şimdi bir süredir beraber yaşıyoruz. Ancak çevrem, yakın dostlarım, hatta akrabalarım açık açık bana karşı cephe alıyor, benden utandıklarını söylüyorlar. Annem ise "Bu durumda senin evine uğramam bile" diye tavır alıyor bana. Oğlumu bu beraberliğimden uzak tutmaya çalışıyorum. Bir erkek arkadaşım olduğunu biliyor ama onun benden genç olduğundan ve birlikte yaşadığımızdan haberi yok.

O tatillerde yanıma geldiği zaman sevgilim gidiyor. Zaten oğlum da bilse, belki o da aynı şekilde bana tepki gösterecektir. Ben de ileriye yönelik fazla bir beklenti içinde değilim. Sonuçta bu genç adamın bir gün beni bırakıp gideceğinin bilincindeyim. Ama şu anda mutluyum hem zaten mutluluk nedir ki? Sizce gerçekten suçlu muyum? Sevdiğim erkeği bırakmalı mıyım?

RUMUZ: SUÇUM MUTLU OLMAK

Neden suçlu olacaksın sevgili okurum. Sen 42 yaşında, olgun, sorumluluklarının bilincinde bir kadınsın. Genç ve tecrübesiz bir kadın değilsin ki... Bu derin yalnızlığını hiç kimsenin anlaması mümkün değil. Anladığım kadarıyla çocuğunun da seninle pek ilgilendiği yok. Senden uzakta kendi hayatını yaşarken, senin yalnızlığını umursamıyor bile.

Beraber olduğun genç adam evli değilse, bu ilişkin yüzünden hayatı alt üst olacak kimse de yok... Senin ondan evlilik beklentin de yok. O halde, kime ne senin ilişkinden! Üstelik sen de bu ilişkinin geçici ve kısa süreli olduğunun farkındasın. Ancak hiç değilse bir süre için mutlu olmaya, mutluluk oyunu oynamaya çalışıyorsun.

Zaten dediğin gibi mutluluk hep anlık bir tat değil midir? Sanki kendileri kusursuz ve sorunsuzmuş gibi hep başkalarını tenkit etmeye, kınamaya hazırdır insanlar. Karşılarındaki nin duygularını, acılarını, üzüntülerini düşünmezler bile. Senin yalnızlığını paylaşmak isteyen oldu mu bu arada? Üzülme, şu an sevdiğini ve sevildiğini hissediyorsun ya bu beraberliğini yaşamaya bak.

Yine de bakarsın, hiç beklemediğin bir anda, yaş farkına bakmadan evlenivermişsiniz. Böylece düzenli ve sürekli bir beraberliği de tadabilirsin. Neden olmasın? Yeter ki, sen kendini yeni bir evliliğe hazır hisset. Mutlu olmak için de çevrenin dedikodularına aldırma, kulaklarını tıka onlara karşı... Eşimi yatağımda akrabamla yakaladım, üstelik hamileyim

Sevgili ablacığım sizi uzun zamandır takip ediyorum. Lütfen acilen cevap verin, size çok ihtiyacım var. 22 yaşında genç bir kadınım, eşimle büyük bir aşkla evlendik. Ama uzun sürmedi; eşimden kaynaklanan sorunlar yüzünden çocuğumuzun olamayacağını öğrendik. Eşim tüp bebek de istemiyordu. Bu yüzden diğer tedavi yöntemlerini denemeye başladık. Ben onunla çok mutluydum ama o kendisini içkiye verdi.
Ve ben biraz kafamı dinlemek için bir arkadaşımın yanına şehir dışına bir iki günlüğüne gittim. Ama söylediğimden daha kısa süre kalıp, eşime sürpriz yapmak için erken döndüm. Keşke dönmez olaydım. Çünkü eşimi yatağımda öz kuzenimle yakaladım. Beynimden vurulmuşa döndüm. Tabii ne yapacaklarını şaşırdılar. Anında evi terk ettim. 1 aydır annemin evindeyim; bu süre içinde barışmak için çok uğraştı ama kabul etmedim.

Ancak Allah’ın işine bakın ki tedavilerimiz sonuç vermiş. Şu an hamileyim. Ne olur bana yardım et, kuzenimle beni aldatan adama nasıl güveneyim?

RUMUZ: SOLAN ÇİÇEK

Sevgili kızım, erkekler kısırlığı kolay kolay kabul etmek istemezler. Her zaman sorunu eşlerinin üzerine atmak işlerine gelir. Bu durumu cinsellikleri açısından bir eksiklik, bir kusur olarak kabul eder, eziklik duyarlar. Bu durumda, erkekliğini ispata kalkışanlara da sıkça rastlanır. İşte senin eşin de bunlardan biri anlaşılan.

Tabii erkekliğini kanıtlamak için böylesine yakın bir akrabanı seçmesi de gerçekten inanılacak gibi değil. Bütün suç eşinde mi sence? Kuzeninin hiç mi suçu yok? İnsan ne olursa olsun, evli barklı akrabasıyla evinde ve yatağında ilişkiye girer mi? Biraz utanmaz mı ? hiç değilse? Bence eşine hamile olduğunu söylemelisin. Bu onun en çok istediği şey belli ki... Aklı başına gelecek ve sana yaptığı bu haksızlığı telafiye çalışacaktır.

Kendine güveni gelince de böyle saçma sapan çapkınlıklara kalkışmayacaktır. Ona bir şans ver, istersen. Ama bu arada o akrabanla da tüm ilişkilerini kes. Kocalarından dayak yiyip ’hálá seviyorum’ diyen kadınlar aptaldır.

Güzin Abla, sinirimden lafa nereden başlayacağımı bilemiyorum. "Ağlayan göz" ve "Zor karar" rumuzlu mektupları okuyunca, çok özür dilerim ama bazı hemcinslerimin aptal olduğunu düşünmekten kendimi alamadım. Bu iki arkadaşı da eşleri dövüyor, türlü hakaretler ediyor, onlar ise hálá "Onu çok seviyorum, çok iyi bir insan" diyebiliyorlar. Böyle aşağılanmayı nasıl olurda "sevgi" sözcüğüyle bağdaştırırlar?

Bence bu iki hanımın da tedaviye ihtiyacı var. Hangi sevgiden bahsediyorlar anlayamadım. Sevgi nedir? Önce onu öğrensinler. Kocası barışmak istiyormuş, pişman olmuşmuş... İster tabii, elinin altında bütün hıncını çıkartacağı, eziyet edip rahatlayacağı bir köle olmasını neden istemesin ki. Henüz 20 yaşında hayatın başında bir insan nasıl olur da böyle düşünür?

Kocasının gözlerine bakınca yediği dayakları hatırlayacağına, her şeyi unutuyormuş! Ben anlayamıyorum. Bir işe gir çalış, kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğren. Ülkeye ve kendine faydalı ol, illa başında bir erkek mi olması gerekiyor? İşte bu tür bir zihniyetler yüzünden İran’a dönüşmek üzereyiz.

Bu gibi kadınların yetiştirdiği çocuklardan ne hayır gelir ki? Eminim o da kızını erkeğin kölesi olacak şekilde yetiştirir...

RUMUZ: BARIŞIM

Çok haklısın kızım, ben de bu mektuplar karşısında şaşkına dönüyorum. Bu kadınların da anneleri tarafından nasıl yetiştirildiklerini sorguluyorum kendi kendime.