Merhaba gönül dostum sana yaşam hikâyemden bir kesit sunmaya çalışacağım. Kısa ve öz dile getireceğim yaşama dair benim varoluşumu inşallah sen de büyük bir keyif olarak okumanı arzu ediyorum. Eskişehir de 10 Nisan 1976 da dünya ya merhaba dedim. Babam devlet memuruydu annem ise ev kadınıydı babamın memuriyetinin 5 yılda bir tayinleri sayesinde görmediğim ve gezmediğim il kalmadı desem yalan olur.
Bir bayan için lise yılları unutulamayacak kadar güzel ve mutlu anlarla doludur. Çektirdiğimiz fotoğraflar sadece albümleri dolan bizim yaşadığımıza dair belgelerdir.
Evliliğimin ilk yıllarında eşimin kalite kontrol denetleyicisi görevi olduğundan hep beni de yanında gezdirirdi. Türkiye nin doğusundan batısına hayat arkadaşıma iş konusunda daima asistanlık yapardım. Günlük ve haftalık iş planları hazırlamayı eşim bana öğretti.
Hamile kaldığımda eşim evimizde bana bir arkadaş olsun ve her hamile kadın gibi dışarı çıkıp dolaşmam için Fındık adında bir köpeğim var. O bizim ailenin neşe kaynağıdır.
3 Sene önce eşimi kaybettim. İstanbul gibi büyük bir şehirde bir yıl bocaladıktan sonra bir tanıdığım aile dostumun vasıtasıyla babam gibi devletime ve de milletime hizmet etme aşkıyla işime başladım. Çocuğumun nafakasını kendi alın terimin emeğiyle kazanıp kızım İrem in bütün maddi ve manevi ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Halk diliyle ensesi kalın devlet adamlarının saatlik, günlük, haftalık, aylık ve yıllık iş planları hazırlıyor ve işlerindeki zamanlamalarına sadık kalmaları için onları yönlendiriyor. Kayıp olan zamanı ve ekstra mesafeleri kısaltacak yollar belirliyorum. Şu an için yedi koca adama ben rehberlik ediyorum.
Türk toplumunda kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan dul bir kadın olmak ne kadar zor olsa da beni bu hayata kızım İrem in varlığı bağlıyor.
İşte yaşamımdan küçük bir kesit sunmaya çalıştım. İnşallah başarılı olabilmişimdir.