Ses kısıklığının sebepleri,ses kısılmasının önlenmesi, Ses kısıklığının sebebleri nelerdir, Ses kısıklığı nedir nasıl oluşur, detaylar haberimizde..
Ses kısıklığı deyip geçmeyin.
Çoğu zaman basit bir soğuk algınlığı göstergesi gibi algılanan ses kısılması aslında çok ciddi hastalıklar için önemli bir ipucu da olabilir.
Ses kısıklığı neden oluşur, daha kusursuz bir ses için neler yapılmalı?
Ses Kısıklığı Ne Demektir?
Ses kısıklığı deyince genellikle sesin azalması veya hiç çıkmaması olduğu düşünülür ancak her türlü normalden farklı ses oluşumuna ses kısıklığı denir.
Sesteki çatallaşmalar, titreşimler, boğuk ses ve diğer tüm ses değişikliğine ses kısıklığı denir.
Ses Kısıklığı Neden Oluşur?
Ses kısıklığı oluşturan çok sebep vardır.
Ses kısıklığı deyip geçmeyin.
Çoğu zaman basit bir soğuk algınlığı göstergesi gibi algılanan ses kısılması aslında çok ciddi hastalıklar için önemli bir ipucu da olabilir.
Ses kısıklığı neden oluşur, daha kusursuz bir ses için neler yapılmalı?
Ses Kısıklığı Ne Demektir?
Ses kısıklığı deyince genellikle sesin azalması veya hiç çıkmaması olduğu düşünülür ancak her türlü normalden farklı ses oluşumuna ses kısıklığı denir.
Sesteki çatallaşmalar, titreşimler, boğuk ses ve diğer tüm ses değişikliğine ses kısıklığı denir.
Ses Kısıklığı Neden Oluşur?
Ses kısıklığı oluşturan çok sebep vardır.
Bunlar arasında çok basit ve kendiliğinden dahi iyileşebilecek sebepler olduğu gibi ciddi ve tedavisinin büyük ameliyatlar olabileceği hastalıklar olabilir.
Ses kısıklığına sebep olabilecek hastalıklar arasında şunlar sayılabilir:
-Larenjit (Gırtlak iltihabı)
-Ses tellerinde nodül,kist veya polip gibi iyi huylu kitleler
-Akciğer hastalıkları
-Ses teli hareketini sağlayan sinirlerin felci
-Alerji veya iltihaplara bağlı geniz akıntısı
-Mideden yukarı doğru asit kaçağının olması (reflü)
-Gırtlak ve çevresindeki dokuların tümörleri
-Ses telleri çevresine gelen darbeler
-Psikolojik sebepler
-Şeker hastalığı veya sinir sistemi hastalıkları gibi vücudun diğer bölgeleriyle birlikte ses telinide tutan hastalıklar
Nelere Dikkat Etmeliyim
Ses kısıklığının olmaması veya olursa da kolay iyileşmesi için hastanın dikkat edeceği bazı durumlar vardır. Bunlara arasında şunlar sayılabilir:
-Sigara ve alkol kullanılmaması (sigaranın rolü çok daha fazladır)
-Sesin doğru tonda, kalınlaştırma ve inceltmeleri fazla yapmadan, kullanılması
-Çok uzun süre konuşmaktan kaçınılması
-Diaframı kullanarak, gırtlak kaslarını çok yormadan konuşulması
-Bol su içilmesi
-Boğaz temizleme hareketini yapmaktan kaçınılması
-Mideden asit kaçağın olan hastalar için akşam saatlerinde çay, kahve, kola, alkol alınmaması, mideyi dolduracak kadar yemek yenmemesi, yemek yiyip hemen yatılmaması, yüksek yastıkta yatılması
-Bulunduğunuz ortamın nemi ve ısısının uygun olması
SES NASIL OLUŞUR?
Sesin oluşumunda; akciğer, larenks (gırtlak ve üst solunum yolları ve sinüsler değişik görevler üstlenmektedir.
Bunlardan akciğer, larenkste yerleşen ses tellerinin titreşmesini sağlayan basınçlı havayı temin eder.
Larenks ses tellerini barındırarak sesin oluşumunda önemli bir görev üstlenmektedir.
Üst solunum yollan ve sinüsler ise oluşan sesin şekillenmesini (rezonans) sağlar.
Yukarıdaki bahsi geçen organların değişik rahatsızlıkları sesin karakterinin bozulmasına neden olur.
SES KISIKLIĞI NEDEN OLUŞUR?
Ses kısıklığı, özellikle sesini uzun süre kullanan meslek gruplarında (öğretmen, ses sanatçıları vs.), sigara, çay ve kahve gibi keyif vericileri bol miktarda kullananlarda daha sık olarak görülmektedir.
Ses kısıklığına neden olan patolojilerin büyük çoğunluğu ses telleri üzerinde veya çevresinde yerleşir.
Bu patolojiler içinde diğerlerine göre daha az görülmesine karşın en ciddi olanı ses telinden kaynaklanan kötü huylu tümörler (nodul, polip, reinke ödemi, kistler vs.) aynı şekilde kendini ses kısıklığı yaparak belli etmektedir.
Ses kısıklığı yapan diğer patalojiler ise enfeksiyonlardır.
Bunlardan özellikle kış aylarında toplum için büyük bir sağlık problemine neden olan üst solunum yollan enfeksiyonları önemli yer tutar.
Bir diğer ses kısıklığı nedeni ses tellerinin tek veya çift taraflı felçleridir.
Bu duruma özellikle guatr operasyonları sırasında ses tellerini hareket ettiren sinirin kesilmesi sebep olmaktadır.
Vücudun başka bölgelerinde yerleşenlere nazaran ses tellerinin kötü huylu tümörleri çok erken dönemlerde ses kısıklığı yaparak erken teşhise olanak sağlamakta ve bu da hastalımın ilerlemeden tedavisine olanak sağlamaktadır.
Bu nedenledir ki 10 günü aşan ses kısıklığı durumlarında mutlaka kişinin kulak burun boğaz muayenesi olması gerekmektedir.
KULAK-BURUN-BOĞAZ HASTALIKLARI UZMANINA NE ZAMAN MUAYENE OLMAK GEREKİR?
* Ses kısıklığı 2-3 haftadan uzun sürerse,
* Ses kısıklığı ile birlikte aşağıdaki belirtiler varsa:
* Soğuk algınlığı gibi belirli bir neden yokken ağrı bulunması,
* Öksürükle kan gelmesi,
* Yutma güçlüğü,
* Boyunda şişlik,
* Birkaç günden uzun süren tam ses kaybı veya seste şiddetli değişiklik olursa.
Ses kısıklığı şikayetiyle başvuran hastalarda özellikle yapılması gereken dikkatli bir şekilde hastanın sorgulanmasıdır.
Bu esnada hekimde ses kısıklığının nedenine yönelik bir fikir doğacaktır.
Takiben yapılan muayenede en önemli aşama, kötü huylu tümörlerinde mümkün olan en erken dönemde tümöral kitlenin cerrahi olarak temizlenmesidir.
Ses tellerinin iyi huylu tümörlerinden nodüllerde özellikle ses tellerinin endoskopik (kamera ve ekran yardımıyla) olarak görülmesidir.
Bu sayede ses tellerinin görünüm ve hareketleri ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir.
Ses kısıklığına neden olan patalojiler’in sık olarak görülen üst solunum yollarının enfeksiyonlarının tedavisinde antibiyoterapi, siscemik dekonjestan, anti-flamatuar ilaçlarla sıkça başvurulmaktadır.
Özellikle bu dönemde kişinin sıvı tüketimi¬ni artırması tedaviye yardımcı olması bakımından çok önemlidir. Ses kısıklığının ilerlememiş vakaİarda konuşma terapisiyle fayda görmektedir.
Ancak poliplerde, kistlerde, reinke ödeminde cerrahi olarak kitlelerin çıkarılması gerekmektedir.
Sonuç olarak, pek çok değişik nedenle meydana gelen ses kısıklığının tedavisinde en önemli nokta erken teşhistir.
Erken dönem’de tespit edildiğinde, sınırlı cerrahi rezeksiyonla kolaylıkla tedavisi mümkün olan ses tel¬lerinin kötü huylu tümörleri teşhiste gecikildiğinde hayati tehlike yaratan sağlık problemi haline gelmektedir.
SES KISIKLIĞINI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
* Sigara içiyorsanız bırakın
* Kafein (kahve, kolalı meşrubatlar) ve alkol kullanımından kaçının
* Sigara dumanı bulunan ortamlardan kaçının
* Bol su için
* Evinizin havasını nemlendirin
* Gıdanıza dikkat edin - Baharatlı gıdalardan kaçının
* Sesinizi uzun süreyle ve yüksek şiddette kullanmayın
* Ses kısıklığı olduğunda sesinizi dinlendirin
DAHA BİLLUR BİR SES İÇİN HİJYENİK TAVSİYELER
Boğazınızı sert biçimde temizlemeyin.
Genelde gıcıklanmayı önlemek ya da mevcut salgıları temizlemek için boğazımızı temizleme ve öksürme ihtiyacı hissederiz.
Ancak, bu hareket ses tellerinin çok şiddetli şekilde birbirlerine çarpmalarına ve tahrişine neden olur.
Tahriş sonucu ses telleri üzerindeki dokulardan salgı oluşumu daha da artar.
Boğaz temizleme ihtiyacı hissedildiğinde tercih edilecek en iyi yöntem hızla burnunuzu çekip yutkunmaktır.
Bu hareket ses telleri üzerinde biriken ve ses kalitenizi olumsuz etkileyen salgıların uzaklaşmasını sağlar.
Boğazınızı temizleme hareketinden vazgeçemiyorsanız ve bu bir alışkanlık haline gelmişse bunu en sessiz şekilde yapın.
Böylece ses tellerine vereceğiniz zararı en aza indirgemiş olursunuz.
Boğazdaki rahatsızlık hissini gidermek için esnemek, bir miktar su içmek de yararlı olabilir.
Sürekli ve şiddetli öksürük ses tellerinin tahrişine ve şişmesine neden olur.
Genellikle bu tarz öksürük soğuk algınlığı, allerji veya sigara içmeye bağlıdır.
Bu tür durumlarda sorunun çözülmesi için altta yatan asıl nedenin tedavi edilmesi ya da ortadan kaldırılması gerekir.
Konuşurken sizin için doğal olan ses perdesini kullanın.
Birçok kişi en alt perdeden konuşarak sesini kalınlaştırır ve sesine otoriter bir hava vermeye çalışır.
Bazı insanlar da normalden daha yüksek perdeden konuşurlar. Oysa, insanların belli bir ses perde aralığı vardır ve normalde konuşmalarının %70’ini bu ses aralığında yaparlar.
Belli bir eğitim almadan bu aralığın sınırları dışına çıkmak sesi olumsuz etkiler.
Bu nedenle, normalde kullandığınız ses perde aralığının dışına çıkmamaya çalışın; yani ne çok kalın, ne de çok ince sesle konuşmaya çalışmayın.
Fısıldamak da ses telleri için zararlı olabilen bir konuşma şeklidir.
Sesinizi korumak amacıyla fısıldayarak da konuşmayın; sesinizin yüksekliği, hemen karşınızda biri oturuyormuşçasına olmalıdır.
Bırakın karşınızdaki kişi sizi duymak için gayret göstersin. Gün içinde belli aralıklarla sesinizi dinlendirmeye de özen gösterin.
Sesinizi kullanırken nefesinizi ayarlamayı öğrenin.
Yeterli solunum desteği sağlamadan konuşmak, boyundaki ve ses tellerini kontrol eden kaslara ilave yük getirir ve sesin etkinliğini azaltır.
Konuşma sırasında bir nefeste gerektiğinden fazla kelime söylemeye çalışmak zararlıdır.
Konuşma sırasında cümleleri bölmeye, önemli kelimelerden önce duraklamaya, yazılı metinleri okurken virgüllerde yeni bir nefes almaya özen gösterin.
Bu işlemleri çok sık tekrarlayarak alışın ve konuşmanın anlamını ve akışını bozmayacak şekilde nefesinizi kullanmayı öğrenin.
Unutmayın ki, güzel ve doğal bir ses için ses tellerinin titreşmesi yanında güçlü ve doğru bir solunum desteği gerekir.
Uzun süreli konuşmayın.
İş gereği olsun ya da olmasın, sürekli konuşan kişilerde ses yorgunluğu gelişir.
Bu kişiler genellikle şikayetlerini ses kısıklığı tarzında ifade ederler.
Bu durumu önlemek için kısa süreli ses istirahati yararlı olur.
Gürültülü ortamlarda konuşmayın.
Diskotekler, spor salonları, tren istasyonları, otomobil ve otobüsler, uçaklar, tiyatrolar, toplantı salonları ve amfiler sesin zorlanmasına neden olacak şekilde sesin aşırı kullanılmasına gerek duyulan ortamlardır.
Bu gürültülü ortamlarda konuşmak ses yorgunluğu, boğazda ağrı ve ses kısıklığına neden olur.
Böyle ortamlarda nispeten yüksek perdeden, yani daha ince bir ses tonuyla konuşulmalı ve nefes aralarında daha az sayıda kelime kullanılmalıdır.
Sigara içmeyin, aşırı alkol kullanmayın.
Sigaranın boğaz, gırtlak ve akciğer dokuları üzerine olan olumsuz etkileri herkesçe bilinmektedir.
İlk etapta bu dokularda şişme ve iltihap gelişimi oluşur.
Sigaraya devam edildikçe bu olumsuz değişiklikler kanser oluşumuna kadar devam edebilir.
Günde bir kadeh alkolun ses üzerine etkisi çok fazla değildir.
Ancak günlük aşırı kullanımı sonucu ses telleri üzerindeki ince kan damarları genişler ve ses kısıklığı ile beraber düşük perdeli kalın bir ses oluşur.
Bol sıvı alın ve bulunduğunuz ortamları nemlendirin.
Sağlıklı bir ses için vücudun ve ses tellerinin bol sıvıya ihtiyacı vardır; bunun için bol su içmek ses için yararlıdır.
Solunum yolları için ideal nem oranı %35-50 arasındadır; özellikle ses sorunu olan kişilerin bulunduklaru mekanlarda havayı nemlendirmeleri gerekir.
Bunun için buhar cihazlarından veya kaynatılmış sudan yararlanılabilir.
Aşırı kuruluk ses tellerinde tahrişe ve şişmeye neden olur.
Allerji ilaçları (antihistaminikler), grip ilaçları ve idrar söktürücüler gibi bazı ilaçlar ses telleri üzerindeki salgıları azaltarak sesi olumsuz etkilerler.
Toplum önünde konuşurken önlem alın.
Bir topluluk önünde konuşma yaparken mümkünse mikrofon kullanın.
Gerekirse amplifikatör kullanarak ses perdenizi ve şiddetini yükseltmek zorunda kalmayın.
Sesinizi kullanmadan önce ısındırın. Vücudunuzun genel direncini bozmamak için fazla yorulmayın ve stresinizi giderin.
Sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle.
Ses kısıklığına sebep olabilecek hastalıklar arasında şunlar sayılabilir:
-Larenjit (Gırtlak iltihabı)
-Ses tellerinde nodül,kist veya polip gibi iyi huylu kitleler
-Akciğer hastalıkları
-Ses teli hareketini sağlayan sinirlerin felci
-Alerji veya iltihaplara bağlı geniz akıntısı
-Mideden yukarı doğru asit kaçağının olması (reflü)
-Gırtlak ve çevresindeki dokuların tümörleri
-Ses telleri çevresine gelen darbeler
-Psikolojik sebepler
-Şeker hastalığı veya sinir sistemi hastalıkları gibi vücudun diğer bölgeleriyle birlikte ses telinide tutan hastalıklar
Nelere Dikkat Etmeliyim
Ses kısıklığının olmaması veya olursa da kolay iyileşmesi için hastanın dikkat edeceği bazı durumlar vardır. Bunlara arasında şunlar sayılabilir:
-Sigara ve alkol kullanılmaması (sigaranın rolü çok daha fazladır)
-Sesin doğru tonda, kalınlaştırma ve inceltmeleri fazla yapmadan, kullanılması
-Çok uzun süre konuşmaktan kaçınılması
-Diaframı kullanarak, gırtlak kaslarını çok yormadan konuşulması
-Bol su içilmesi
-Boğaz temizleme hareketini yapmaktan kaçınılması
-Mideden asit kaçağın olan hastalar için akşam saatlerinde çay, kahve, kola, alkol alınmaması, mideyi dolduracak kadar yemek yenmemesi, yemek yiyip hemen yatılmaması, yüksek yastıkta yatılması
-Bulunduğunuz ortamın nemi ve ısısının uygun olması
SES NASIL OLUŞUR?
Sesin oluşumunda; akciğer, larenks (gırtlak ve üst solunum yolları ve sinüsler değişik görevler üstlenmektedir.
Bunlardan akciğer, larenkste yerleşen ses tellerinin titreşmesini sağlayan basınçlı havayı temin eder.
Larenks ses tellerini barındırarak sesin oluşumunda önemli bir görev üstlenmektedir.
Üst solunum yollan ve sinüsler ise oluşan sesin şekillenmesini (rezonans) sağlar.
Yukarıdaki bahsi geçen organların değişik rahatsızlıkları sesin karakterinin bozulmasına neden olur.
SES KISIKLIĞI NEDEN OLUŞUR?
Ses kısıklığı, özellikle sesini uzun süre kullanan meslek gruplarında (öğretmen, ses sanatçıları vs.), sigara, çay ve kahve gibi keyif vericileri bol miktarda kullananlarda daha sık olarak görülmektedir.
Ses kısıklığına neden olan patolojilerin büyük çoğunluğu ses telleri üzerinde veya çevresinde yerleşir.
Bu patolojiler içinde diğerlerine göre daha az görülmesine karşın en ciddi olanı ses telinden kaynaklanan kötü huylu tümörler (nodul, polip, reinke ödemi, kistler vs.) aynı şekilde kendini ses kısıklığı yaparak belli etmektedir.
Ses kısıklığı yapan diğer patalojiler ise enfeksiyonlardır.
Bunlardan özellikle kış aylarında toplum için büyük bir sağlık problemine neden olan üst solunum yollan enfeksiyonları önemli yer tutar.
Bir diğer ses kısıklığı nedeni ses tellerinin tek veya çift taraflı felçleridir.
Bu duruma özellikle guatr operasyonları sırasında ses tellerini hareket ettiren sinirin kesilmesi sebep olmaktadır.
Vücudun başka bölgelerinde yerleşenlere nazaran ses tellerinin kötü huylu tümörleri çok erken dönemlerde ses kısıklığı yaparak erken teşhise olanak sağlamakta ve bu da hastalımın ilerlemeden tedavisine olanak sağlamaktadır.
Bu nedenledir ki 10 günü aşan ses kısıklığı durumlarında mutlaka kişinin kulak burun boğaz muayenesi olması gerekmektedir.
KULAK-BURUN-BOĞAZ HASTALIKLARI UZMANINA NE ZAMAN MUAYENE OLMAK GEREKİR?
* Ses kısıklığı 2-3 haftadan uzun sürerse,
* Ses kısıklığı ile birlikte aşağıdaki belirtiler varsa:
* Soğuk algınlığı gibi belirli bir neden yokken ağrı bulunması,
* Öksürükle kan gelmesi,
* Yutma güçlüğü,
* Boyunda şişlik,
* Birkaç günden uzun süren tam ses kaybı veya seste şiddetli değişiklik olursa.
Ses kısıklığı şikayetiyle başvuran hastalarda özellikle yapılması gereken dikkatli bir şekilde hastanın sorgulanmasıdır.
Bu esnada hekimde ses kısıklığının nedenine yönelik bir fikir doğacaktır.
Takiben yapılan muayenede en önemli aşama, kötü huylu tümörlerinde mümkün olan en erken dönemde tümöral kitlenin cerrahi olarak temizlenmesidir.
Ses tellerinin iyi huylu tümörlerinden nodüllerde özellikle ses tellerinin endoskopik (kamera ve ekran yardımıyla) olarak görülmesidir.
Bu sayede ses tellerinin görünüm ve hareketleri ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir.
Ses kısıklığına neden olan patalojiler’in sık olarak görülen üst solunum yollarının enfeksiyonlarının tedavisinde antibiyoterapi, siscemik dekonjestan, anti-flamatuar ilaçlarla sıkça başvurulmaktadır.
Özellikle bu dönemde kişinin sıvı tüketimi¬ni artırması tedaviye yardımcı olması bakımından çok önemlidir. Ses kısıklığının ilerlememiş vakaİarda konuşma terapisiyle fayda görmektedir.
Ancak poliplerde, kistlerde, reinke ödeminde cerrahi olarak kitlelerin çıkarılması gerekmektedir.
Sonuç olarak, pek çok değişik nedenle meydana gelen ses kısıklığının tedavisinde en önemli nokta erken teşhistir.
Erken dönem’de tespit edildiğinde, sınırlı cerrahi rezeksiyonla kolaylıkla tedavisi mümkün olan ses tel¬lerinin kötü huylu tümörleri teşhiste gecikildiğinde hayati tehlike yaratan sağlık problemi haline gelmektedir.
SES KISIKLIĞINI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
* Sigara içiyorsanız bırakın
* Kafein (kahve, kolalı meşrubatlar) ve alkol kullanımından kaçının
* Sigara dumanı bulunan ortamlardan kaçının
* Bol su için
* Evinizin havasını nemlendirin
* Gıdanıza dikkat edin - Baharatlı gıdalardan kaçının
* Sesinizi uzun süreyle ve yüksek şiddette kullanmayın
* Ses kısıklığı olduğunda sesinizi dinlendirin
DAHA BİLLUR BİR SES İÇİN HİJYENİK TAVSİYELER
Boğazınızı sert biçimde temizlemeyin.
Genelde gıcıklanmayı önlemek ya da mevcut salgıları temizlemek için boğazımızı temizleme ve öksürme ihtiyacı hissederiz.
Ancak, bu hareket ses tellerinin çok şiddetli şekilde birbirlerine çarpmalarına ve tahrişine neden olur.
Tahriş sonucu ses telleri üzerindeki dokulardan salgı oluşumu daha da artar.
Boğaz temizleme ihtiyacı hissedildiğinde tercih edilecek en iyi yöntem hızla burnunuzu çekip yutkunmaktır.
Bu hareket ses telleri üzerinde biriken ve ses kalitenizi olumsuz etkileyen salgıların uzaklaşmasını sağlar.
Boğazınızı temizleme hareketinden vazgeçemiyorsanız ve bu bir alışkanlık haline gelmişse bunu en sessiz şekilde yapın.
Böylece ses tellerine vereceğiniz zararı en aza indirgemiş olursunuz.
Boğazdaki rahatsızlık hissini gidermek için esnemek, bir miktar su içmek de yararlı olabilir.
Sürekli ve şiddetli öksürük ses tellerinin tahrişine ve şişmesine neden olur.
Genellikle bu tarz öksürük soğuk algınlığı, allerji veya sigara içmeye bağlıdır.
Bu tür durumlarda sorunun çözülmesi için altta yatan asıl nedenin tedavi edilmesi ya da ortadan kaldırılması gerekir.
Konuşurken sizin için doğal olan ses perdesini kullanın.
Birçok kişi en alt perdeden konuşarak sesini kalınlaştırır ve sesine otoriter bir hava vermeye çalışır.
Bazı insanlar da normalden daha yüksek perdeden konuşurlar. Oysa, insanların belli bir ses perde aralığı vardır ve normalde konuşmalarının %70’ini bu ses aralığında yaparlar.
Belli bir eğitim almadan bu aralığın sınırları dışına çıkmak sesi olumsuz etkiler.
Bu nedenle, normalde kullandığınız ses perde aralığının dışına çıkmamaya çalışın; yani ne çok kalın, ne de çok ince sesle konuşmaya çalışmayın.
Fısıldamak da ses telleri için zararlı olabilen bir konuşma şeklidir.
Sesinizi korumak amacıyla fısıldayarak da konuşmayın; sesinizin yüksekliği, hemen karşınızda biri oturuyormuşçasına olmalıdır.
Bırakın karşınızdaki kişi sizi duymak için gayret göstersin. Gün içinde belli aralıklarla sesinizi dinlendirmeye de özen gösterin.
Sesinizi kullanırken nefesinizi ayarlamayı öğrenin.
Yeterli solunum desteği sağlamadan konuşmak, boyundaki ve ses tellerini kontrol eden kaslara ilave yük getirir ve sesin etkinliğini azaltır.
Konuşma sırasında bir nefeste gerektiğinden fazla kelime söylemeye çalışmak zararlıdır.
Konuşma sırasında cümleleri bölmeye, önemli kelimelerden önce duraklamaya, yazılı metinleri okurken virgüllerde yeni bir nefes almaya özen gösterin.
Bu işlemleri çok sık tekrarlayarak alışın ve konuşmanın anlamını ve akışını bozmayacak şekilde nefesinizi kullanmayı öğrenin.
Unutmayın ki, güzel ve doğal bir ses için ses tellerinin titreşmesi yanında güçlü ve doğru bir solunum desteği gerekir.
Uzun süreli konuşmayın.
İş gereği olsun ya da olmasın, sürekli konuşan kişilerde ses yorgunluğu gelişir.
Bu kişiler genellikle şikayetlerini ses kısıklığı tarzında ifade ederler.
Bu durumu önlemek için kısa süreli ses istirahati yararlı olur.
Gürültülü ortamlarda konuşmayın.
Diskotekler, spor salonları, tren istasyonları, otomobil ve otobüsler, uçaklar, tiyatrolar, toplantı salonları ve amfiler sesin zorlanmasına neden olacak şekilde sesin aşırı kullanılmasına gerek duyulan ortamlardır.
Bu gürültülü ortamlarda konuşmak ses yorgunluğu, boğazda ağrı ve ses kısıklığına neden olur.
Böyle ortamlarda nispeten yüksek perdeden, yani daha ince bir ses tonuyla konuşulmalı ve nefes aralarında daha az sayıda kelime kullanılmalıdır.
Sigara içmeyin, aşırı alkol kullanmayın.
Sigaranın boğaz, gırtlak ve akciğer dokuları üzerine olan olumsuz etkileri herkesçe bilinmektedir.
İlk etapta bu dokularda şişme ve iltihap gelişimi oluşur.
Sigaraya devam edildikçe bu olumsuz değişiklikler kanser oluşumuna kadar devam edebilir.
Günde bir kadeh alkolun ses üzerine etkisi çok fazla değildir.
Ancak günlük aşırı kullanımı sonucu ses telleri üzerindeki ince kan damarları genişler ve ses kısıklığı ile beraber düşük perdeli kalın bir ses oluşur.
Bol sıvı alın ve bulunduğunuz ortamları nemlendirin.
Sağlıklı bir ses için vücudun ve ses tellerinin bol sıvıya ihtiyacı vardır; bunun için bol su içmek ses için yararlıdır.
Solunum yolları için ideal nem oranı %35-50 arasındadır; özellikle ses sorunu olan kişilerin bulunduklaru mekanlarda havayı nemlendirmeleri gerekir.
Bunun için buhar cihazlarından veya kaynatılmış sudan yararlanılabilir.
Aşırı kuruluk ses tellerinde tahrişe ve şişmeye neden olur.
Allerji ilaçları (antihistaminikler), grip ilaçları ve idrar söktürücüler gibi bazı ilaçlar ses telleri üzerindeki salgıları azaltarak sesi olumsuz etkilerler.
Toplum önünde konuşurken önlem alın.
Bir topluluk önünde konuşma yaparken mümkünse mikrofon kullanın.
Gerekirse amplifikatör kullanarak ses perdenizi ve şiddetini yükseltmek zorunda kalmayın.
Sesinizi kullanmadan önce ısındırın. Vücudunuzun genel direncini bozmamak için fazla yorulmayın ve stresinizi giderin.
Sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle.
Haber Kaynağım :
http://www.habergazete.com/