Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümünde bakıyoruz tabloya; yine kadın aday yok.
Belediye başkan adayları açıklanmaya başladı.
Belediye başkan adayları açıklanmaya başladı.
Hepsi değil ama partiler merakla beklenen büyükşehir ve il adaylarını açıklıyor.
Şu ana kadar MHP ve AK Parti bazı adayları resmen açıkladı.
Şu ana kadar MHP ve AK Parti bazı adayları resmen açıkladı.
Bunlara baktığımız zaman görüyoruz ki aralarında kadınlar yine yok.
Örneğin AK Parti'nin adayları arasında bir tek Fatma Şahin göze çarpıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin adayı.
BDP'nin Diyarbakır adayı Gülten Kışanak.
Örneğin AK Parti'nin adayları arasında bir tek Fatma Şahin göze çarpıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin adayı.
BDP'nin Diyarbakır adayı Gülten Kışanak.
Henüz açıklanmadı ama Aydın'da şimdiki başkan Özlem Çerçioğlu aday gösterilecek.
Üçünün de seçilme şansı yüksek. Ama yetmez.
Üçünün de seçilme şansı yüksek. Ama yetmez.
Başka adaylar bekliyoruz. Seçilme şansları olan yerlerden bekliyoruz özellikle.
Elbette seçim bir yarıştır.
Elbette seçim bir yarıştır.
Kimsenin seçimi kesin değildir ama örneğin CHP'nin kazanma şansının olmadığı Urfa gibi Hakkari gibi illerde kadın aday göstermesi sadece göz boyamak anlamına gelir.
Dolayısıyla beklentimiz kadınların seçilme haklarının gasp edilmemesi.
EN DOĞAL HAK
Evet, bugün kadınların seçme ve seçilme haklarının verilmesinin 79. yıl dönümü.
Dolayısıyla beklentimiz kadınların seçilme haklarının gasp edilmemesi.
EN DOĞAL HAK
Evet, bugün kadınların seçme ve seçilme haklarının verilmesinin 79. yıl dönümü.
Her sene yazıyorum.
Bu çok önemli bir şey ama sanki bu haklar bana lütfedilmiş gibi sevinmem isteniyor.
Bu çok önemli bir şey ama sanki bu haklar bana lütfedilmiş gibi sevinmem isteniyor.
Bu benim hakkım.
Daha önce kadınların bu hakkı kullanamaması, kullandırılmamaları yanlıştı. Büyük bir yanlıştı hem de.
Nitekim kadınlar son derece doğal olan bu haklarını kullanabilmek için bir mücadele başlattılar ve ne yazık ki erkekler bu hakkı vermemek için direndiler.
Sorun da bu işte. Pek çok sorunun kaynağı bu.
Daha önce kadınların bu hakkı kullanamaması, kullandırılmamaları yanlıştı. Büyük bir yanlıştı hem de.
Nitekim kadınlar son derece doğal olan bu haklarını kullanabilmek için bir mücadele başlattılar ve ne yazık ki erkekler bu hakkı vermemek için direndiler.
Sorun da bu işte. Pek çok sorunun kaynağı bu.
Neden erkekler kadınları etraflarında istemiyorlar?
Devleti yönetirken istemiyorlar, iş hayatında istemiyorlar?
İşin içinde para ve güç varsa, iktidar varsa kadınlarla rakip olmak, kadınlarla rekabet etmek istemiyorlar?
Neden?
Bu sorunun cevabını verebildikleri zaman sorunlar çözülecek.
Devleti yönetirken istemiyorlar, iş hayatında istemiyorlar?
İşin içinde para ve güç varsa, iktidar varsa kadınlarla rakip olmak, kadınlarla rekabet etmek istemiyorlar?
Neden?
Bu sorunun cevabını verebildikleri zaman sorunlar çözülecek.
Sadece kendi ülkemize değil, dünyaya da bakalım.
Bugüne kadar işin başında kimler vardı?
Bugüne kadar işin başında kimler vardı?
Erkekler değil mi?
Başbakanlar, cumhurbaşkanları, imparatorlar, padişahlar hep erkekti.
MÜCADELEYE DEVAM
Peki, dünyanın gidişatından memnun muyuz?
MÜCADELEYE DEVAM
Peki, dünyanın gidişatından memnun muyuz?
Her yerde neden kargaşa var, savaş var, açlık var, yoksulluk var, eşitsizlik var, ayrımcılık var?
Kadınların yönetimde olmamaları, karar mekanizmalarında olmamaları olabilir mi?
Dolayısıyla kadınların da yönetimde söz sahibi olmaları gerekiyor.
Bunun için de seçme ve seçilme haklarını kullanmaları lazım.
79 yıldır seçme hakkımızı kullanıyoruz ama seçilme hakkına gelince ne yazık ki kullanmamıza izin verilmiyor.
Bir anlamda bu hakkımız erkekler tarafından gasp ediliyor.
Karar vericiler adayları erkekler arasından seçiyor.
Bir-iki tane kadın adayla da "Bakın işte kadın adayımız da var!" denilerek sesimiz kısılmak isteniyor.
Ama biz susmayacağız ve koltukların yarısını ele geçirinceye kadar sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz...
Kadınların yönetimde olmamaları, karar mekanizmalarında olmamaları olabilir mi?
Dolayısıyla kadınların da yönetimde söz sahibi olmaları gerekiyor.
Bunun için de seçme ve seçilme haklarını kullanmaları lazım.
79 yıldır seçme hakkımızı kullanıyoruz ama seçilme hakkına gelince ne yazık ki kullanmamıza izin verilmiyor.
Bir anlamda bu hakkımız erkekler tarafından gasp ediliyor.
Karar vericiler adayları erkekler arasından seçiyor.
Bir-iki tane kadın adayla da "Bakın işte kadın adayımız da var!" denilerek sesimiz kısılmak isteniyor.
Ama biz susmayacağız ve koltukların yarısını ele geçirinceye kadar sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz...
Haber Kaynağım :
Yeni Asır Gazetesi köşe yazarı Seda Kaya Güler makalesidir.
http://www.yeniasir.com.tr/