Ragibe'nın sokakta en iyi arkadaşı kendi yaşında olan Ahmet'ti.
Karakolun karşısındaki evde oturan Şükriye Hanımın dört çocuğundan en küçüğü olan Ahmet gamzeleri, her zaman gülen ışıltılı gözleri ile çok sempatik bir çocuktu.
Kendisinden yaşça büyük ağabeyi ve ablaları ona oyunlarında pek eşlik edemiyorlardı.
Ragibe ona çok iyi bir oyun arkadaşı olmuştu.
Karakolun karşısındaki evde oturan Şükriye Hanımın dört çocuğundan en küçüğü olan Ahmet gamzeleri, her zaman gülen ışıltılı gözleri ile çok sempatik bir çocuktu.
Kendisinden yaşça büyük ağabeyi ve ablaları ona oyunlarında pek eşlik edemiyorlardı.
Ragibe ona çok iyi bir oyun arkadaşı olmuştu.
Annesi Şükriye hanım da bu arkadaşlıktan çok mutlu idi.
Şükriye Hanım 30 lu yaşlarının sonlarında genç , sağlıklı ve güzel bir kadındı.
Bir kaç yıl önce dört çocuğunun babası olan eşini kaybetmişti.
Şükriye Hanım 30 lu yaşlarının sonlarında genç , sağlıklı ve güzel bir kadındı.
Bir kaç yıl önce dört çocuğunun babası olan eşini kaybetmişti.
Eşi kendisinden oldukça büyüktü.
Komiser karşıdaki evde oturan Şükriye Hanımın yaşam hikayesini ilk duyduğunda bu genç ve güzel kadına acımıştı.
O kadıncağızın da kaderini kendi kaderine benzetmişti.
Komiser karşıdaki evde oturan Şükriye Hanımın yaşam hikayesini ilk duyduğunda bu genç ve güzel kadına acımıştı.
O kadıncağızın da kaderini kendi kaderine benzetmişti.
O da kendisi gibi genç yaşında çocukları ile yanlız kalmış ve yaşam mücadelesi veriyordu.
Genç kadının durumu kendi durumundan daha zordu.
Genç kadının durumu kendi durumundan daha zordu.
Zira Komiserin bir aylığı, işi vardı.
Acaba Şükriye hanım nasıl geçiniyordu.
Acaba Şükriye hanım nasıl geçiniyordu.
Sonraki günlerde Şükriye Hanım ve çocuklarının geçimini ölen eşinin zengin bir aile ferdinin yüklendiğini öğrenecekti.
Ahmet'le Ragibe havalar güzelken sokakta oynuyorlardı. Havalar soğumaya başlayınca Şükriye Hanım çocukları eve almış, onları gözünün önünden ayırmıyordu.
Ragibe artık Ahmet'lerin aile fertlerine dahilı olmuş gibi idi.
Sabah Komiser Karakola gelirken Ragibe'yı Ahmet'lere bırakıyor, akşam iş çıkışı da alıyordu.
Bu çocuk alıp vermeler de Komiser ile Şükriye Hanım minik sohbetler yapıyorlardı.
Ahmet'le Ragibe havalar güzelken sokakta oynuyorlardı. Havalar soğumaya başlayınca Şükriye Hanım çocukları eve almış, onları gözünün önünden ayırmıyordu.
Ragibe artık Ahmet'lerin aile fertlerine dahilı olmuş gibi idi.
Sabah Komiser Karakola gelirken Ragibe'yı Ahmet'lere bırakıyor, akşam iş çıkışı da alıyordu.
Bu çocuk alıp vermeler de Komiser ile Şükriye Hanım minik sohbetler yapıyorlardı.
Bu sohbetler ikisini daha da yaklaştırmıştı.
Günler geçtikçe Komiserin yanlızlık canına tak etmeye başlamıştı.
Günler geçtikçe Komiserin yanlızlık canına tak etmeye başlamıştı.
Acaba Şükriye Hanım onun eşi olmayı düşünürmüydü.
Gerçi dört çocuk Şükriye Hanım'da, iki çocuk kendisinde oldukça kalabalık bir aile olacaklardı.
Onun mütevazi Komiser maaşı ile geçinmeleri çok zor olabilirdi. Ama yanlızlık da çok zordu.
Komiser bu düşünecelerle günler, aylar geçirdi.
Gerçi dört çocuk Şükriye Hanım'da, iki çocuk kendisinde oldukça kalabalık bir aile olacaklardı.
Onun mütevazi Komiser maaşı ile geçinmeleri çok zor olabilirdi. Ama yanlızlık da çok zordu.
Komiser bu düşünecelerle günler, aylar geçirdi.
Günlerden bir akşam Ragibe'yı almaya gittiğinde bu hafta sonu Şükriye Hanımı hafta sonunda çay bahçesine götürmeyi teklif etti.
Tabii bu çay bahçesi gezisi çocuklarla beraber olacaktı ve sanki çocukları gezdirmek amaçlı yapılıyor gibi gözükecekti çevreye.
Komiserin amacı ise bu çay bahçesi gezisinde çocuklar oynarken bir ara Şükriye Hanımın gelecek ile ilgili planları öğrenmekti.
O hafta sonu gidilen Çay bahçesinde Komiser Şükriye Hanım'ın ölen eşinin üstüne bir daha evliliği hiç düşünmediğini, kendini çocuklarına ve onların yetişmesine adayacağını öğrendiğinde düşündüklerinden çok utandı.
O günden sonra bir daha kafasının içinden bu düşünceleri tamamen çıkarttı.
Tabii bu çay bahçesi gezisi çocuklarla beraber olacaktı ve sanki çocukları gezdirmek amaçlı yapılıyor gibi gözükecekti çevreye.
Komiserin amacı ise bu çay bahçesi gezisinde çocuklar oynarken bir ara Şükriye Hanımın gelecek ile ilgili planları öğrenmekti.
O hafta sonu gidilen Çay bahçesinde Komiser Şükriye Hanım'ın ölen eşinin üstüne bir daha evliliği hiç düşünmediğini, kendini çocuklarına ve onların yetişmesine adayacağını öğrendiğinde düşündüklerinden çok utandı.
O günden sonra bir daha kafasının içinden bu düşünceleri tamamen çıkarttı.
O da bundan sonra yaşamını çocuklarına adayacaktı.
O çay bahçesi gezisinden sonar Şükriye Hanım Komisere ağbi dedi. Artık onlar ağbi, kardeş durumunda idiler.
Günler geçti, gitti. Ragıbe okul yaşı gelince Ahmet'le birlikte Kuzguncuk'ta tepedeki ilkokula yazıldı.
İkisi de çok çalışkan öğrencilerdi.
O çay bahçesi gezisinden sonar Şükriye Hanım Komisere ağbi dedi. Artık onlar ağbi, kardeş durumunda idiler.
Günler geçti, gitti. Ragıbe okul yaşı gelince Ahmet'le birlikte Kuzguncuk'ta tepedeki ilkokula yazıldı.
İkisi de çok çalışkan öğrencilerdi.
İlkokul biteceği zaman Komiseri bir düşünce aldı.
Kızı, sevgili Ragibesi orta okulu nerede okuyacaktı.
Kızı, sevgili Ragibesi orta okulu nerede okuyacaktı.
Ağbisi ondan once ilkokulu bitirmiş ve şehrin büyük liselerinden birinin ortaokulunda eğitime başlamıştı.
Komiser kızını hangi liseye vereceğini düşünürken Şükriye Hanım'ın büyük kızı ona bir ışık tuttu.
Kız Bağlarbaşı Amerikan Kolejinden mezundu ve öğrendiği İngilizce sayesinde çok iyi bir şirkette dolgun ücretle iş bulmuştu.
Şükriye Hanımın büyük kızının da yol göstermesi ile Komiser kızını Bağlarbaşı Amerikan Kolejine kayıt yaptırdı.
Okul idaresi Komiserin mesleği ve çocuğun annesiz olması sebebiyle okul ücretinde oldukça iyi bir indirim de yapmıştı.
Ragibe Amerikan Kolejinde hazırlık sınıfını çok başarılı geçti. Orta okula başlama günü geldiğinde İngilizce'yi artık rahat okuyup yazabiliyordu.
Onun bu başarısı okul idaresinin verdiği bursun uzatılmasını sağladı.
Ragibe artık Kolejde okuyan çok başarılı bir genç kızdı. Ahmet'le olan arkadaşlıkları da aynı eski günlerdeki gibi devam ediyordu.
Onlar çok iyi iki arkadaştı. Gün geçtikçe güzelleşen, serpilen, büyüyen Ragibe çevrenin de ilgisini çekmeye başlamıştı.
Artık bir genç kız olan Ragibe bir çok delikanlının ve erkek annesinin ideal gelin adayları arasında idi.
Oysa o okumak, Koleji bitirmek, hatta Üniversite okumak istiyordu. Daha evlenmek onun düşüncelerinde yoktu.
Ragibe'nin Kolej mezuniyetini ve daha sonra başına gelecekleri bir sonraki bölümde okuyabilirsiniz.
Komiser kızını hangi liseye vereceğini düşünürken Şükriye Hanım'ın büyük kızı ona bir ışık tuttu.
Kız Bağlarbaşı Amerikan Kolejinden mezundu ve öğrendiği İngilizce sayesinde çok iyi bir şirkette dolgun ücretle iş bulmuştu.
Şükriye Hanımın büyük kızının da yol göstermesi ile Komiser kızını Bağlarbaşı Amerikan Kolejine kayıt yaptırdı.
Okul idaresi Komiserin mesleği ve çocuğun annesiz olması sebebiyle okul ücretinde oldukça iyi bir indirim de yapmıştı.
Ragibe Amerikan Kolejinde hazırlık sınıfını çok başarılı geçti. Orta okula başlama günü geldiğinde İngilizce'yi artık rahat okuyup yazabiliyordu.
Onun bu başarısı okul idaresinin verdiği bursun uzatılmasını sağladı.
Ragibe artık Kolejde okuyan çok başarılı bir genç kızdı. Ahmet'le olan arkadaşlıkları da aynı eski günlerdeki gibi devam ediyordu.
Onlar çok iyi iki arkadaştı. Gün geçtikçe güzelleşen, serpilen, büyüyen Ragibe çevrenin de ilgisini çekmeye başlamıştı.
Artık bir genç kız olan Ragibe bir çok delikanlının ve erkek annesinin ideal gelin adayları arasında idi.
Oysa o okumak, Koleji bitirmek, hatta Üniversite okumak istiyordu. Daha evlenmek onun düşüncelerinde yoktu.
Ragibe'nin Kolej mezuniyetini ve daha sonra başına gelecekleri bir sonraki bölümde okuyabilirsiniz.
Haber Kaynağım :
Milliyet Blog Yazarı GOKOYA hikayesidir.
http://blog.milliyet.com.tr/benmuzisyenannesiyim
http://blog.milliyet.com.tr/