En son Muhteşem Yüzyıl'da Valide Sultan rolüyle ekranlara gelen Nebahat Çehre samimi açıklamalar yaptıı..
Büyük aşkı Yılmaz Güney ve rol arkadaşı Meryem Uzerli hakkında konuşan Nebahat Çehre Vatan'dan Pınar Tarcan'a şunları anlattı;
Tükenmişlik sendromu konusunda ne düşündünüz sizin de tükenmiş hissettiğiniz anlar oldu mu?
Bize hiç öyle hak verilmedi ki.
Büyük aşkı Yılmaz Güney ve rol arkadaşı Meryem Uzerli hakkında konuşan Nebahat Çehre Vatan'dan Pınar Tarcan'a şunları anlattı;
Tükenmişlik sendromu konusunda ne düşündünüz sizin de tükenmiş hissettiğiniz anlar oldu mu?
Bize hiç öyle hak verilmedi ki.
Öyle bir grip geçirdim ki bugün kafamı kaldıramıyorum, taş gibi...
.
Doktorlar geldi, testler yapıldı, burnumdan bir şeyler alındı, domuz gribinden şüphelenildi, o kadar ağırım.
Doktorlar geldi, testler yapıldı, burnumdan bir şeyler alındı, domuz gribinden şüphelenildi, o kadar ağırım.
Şirketten arıyorlar “Nebahat Hanım bu hafta çıkmanız lazım”.
Öyle bir haldeyim kıpırdamam mümkün değil. Doktor diyor ki “Gelemez.”
Yapımcımız cipini gönderdi içinde doktor falan. Odam hastane odası gibi hazırlanmış.
Gözlerim şaşı beş bakıyor. Boyadılar beni o sahneyi çektim, gittim.
Öyle bir haldeyim kıpırdamam mümkün değil. Doktor diyor ki “Gelemez.”
Yapımcımız cipini gönderdi içinde doktor falan. Odam hastane odası gibi hazırlanmış.
Gözlerim şaşı beş bakıyor. Boyadılar beni o sahneyi çektim, gittim.
.
Meryem (Uzerli) Avrupa çocuğu. En doğal haklarını istiyor.
Böyle bir şey var mı 18 saat non stop bir kadın olarak çalışıyorsun.
Ha bizim setimize inanılmaz bir rahatlık getirilmişti ve gece çalışmıyordu yönetmenlerimiz.
‘Yılmaz Paris’e gitmeden iki gün önce gazinoda
Yılmaz Güney’den size duygusal anlamda kalan ne oldu?
Yılmaz Güney’den bana kalan bir okul oldu.
Şimdi hatırladım iyi ki öyle bir şey yaşamışım, mesleğime, kendime güvenime çok şey kattı.
Çok konuşmayı tercih etmiyorum. Fakat bu bazı insanları rahatsız ediyor.
Bir takım kadınlar deniyor bize.
Onun ilk nikahlı kadını bendim benim de oydu.
“Bazı kadınlar” lafı hoş değil.
Meryem (Uzerli) Avrupa çocuğu. En doğal haklarını istiyor.
Böyle bir şey var mı 18 saat non stop bir kadın olarak çalışıyorsun.
Ha bizim setimize inanılmaz bir rahatlık getirilmişti ve gece çalışmıyordu yönetmenlerimiz.
‘Yılmaz Paris’e gitmeden iki gün önce gazinoda
Yılmaz Güney’den size duygusal anlamda kalan ne oldu?
Yılmaz Güney’den bana kalan bir okul oldu.
Şimdi hatırladım iyi ki öyle bir şey yaşamışım, mesleğime, kendime güvenime çok şey kattı.
Çok konuşmayı tercih etmiyorum. Fakat bu bazı insanları rahatsız ediyor.
Bir takım kadınlar deniyor bize.
Onun ilk nikahlı kadını bendim benim de oydu.
“Bazı kadınlar” lafı hoş değil.
Nebahat Çehre’nin hiç ihtiyacı var mı birine sırtını dayamasına...
Karşı tarafın bu sözlerine cevap da vermek istemiyorum, neticede o da onun çocuğunun annesi.
O da çok acılar çekti.
Çünkü Yılmaz Paris’e gitmeden iki gün önce gazinoya gelip beni izledi ve öyle gitti.
Telefonlar etti. Bugün yaşasa “başım ağrıyor” desem gelecek kadar dosttu.
Biz kötü ayrılmadık. Karşı tarafı inciterek, küçülterek konuşulmasın.
Çünkü ben onun iki günlük bir macerası değildim ki, dört buçuk senelik bir beraberliğimiz ve evlilik vardı.
Keşke görüşseydik benim bir derdim yok kimseyle.
Karşı tarafın bu sözlerine cevap da vermek istemiyorum, neticede o da onun çocuğunun annesi.
O da çok acılar çekti.
Çünkü Yılmaz Paris’e gitmeden iki gün önce gazinoya gelip beni izledi ve öyle gitti.
Telefonlar etti. Bugün yaşasa “başım ağrıyor” desem gelecek kadar dosttu.
Biz kötü ayrılmadık. Karşı tarafı inciterek, küçülterek konuşulmasın.
Çünkü ben onun iki günlük bir macerası değildim ki, dört buçuk senelik bir beraberliğimiz ve evlilik vardı.
Keşke görüşseydik benim bir derdim yok kimseyle.
Dizi yapmaya kalkmış galiba.
Ben mi acaba prim yapıyorum. İyi de bir ailenin kızı aslında.
Yoksa ben Yılmaz’ın kızıyla da Paris’te görüşürüm, geçenlerde doğum günüydü aradım. Benim bir derdim yok.
beni dinledi’
‘Gençlerin alnından öperim’
Yılmaz Güney şu an yaşasaydı ne katardı Türkiye’ye?
Bence Türkiye’de sinema tarzını değiştirirdi, zaten değiştirmeye başlamıştı.
Her zaman o duruşun da yanında oldum. Pırıl pırıl gençlerdi.
Dev Genç’e de çok yardım ettim.
Beni dışlamadılar hiç ve bir takım şeyler benden de istendi.
Ne gibi mesela?
Moral en çok...
Bugünkü gençleri de çok tutuyorum.
Ben mi acaba prim yapıyorum. İyi de bir ailenin kızı aslında.
Yoksa ben Yılmaz’ın kızıyla da Paris’te görüşürüm, geçenlerde doğum günüydü aradım. Benim bir derdim yok.
beni dinledi’
‘Gençlerin alnından öperim’
Yılmaz Güney şu an yaşasaydı ne katardı Türkiye’ye?
Bence Türkiye’de sinema tarzını değiştirirdi, zaten değiştirmeye başlamıştı.
Her zaman o duruşun da yanında oldum. Pırıl pırıl gençlerdi.
Dev Genç’e de çok yardım ettim.
Beni dışlamadılar hiç ve bir takım şeyler benden de istendi.
Ne gibi mesela?
Moral en çok...
Bugünkü gençleri de çok tutuyorum.
Ben çok umutlu değildim.
Teknolojinin kurbanı olarak görüyordum onları.
Ama hepsinin alnından öperim.
O kadar akılcı yöntem kullandılar ki Gezi olaylarında, dünyaya da çok güzel tanıttılar bizi.
Müthişler!
‘İki evliliğim de okul gibi oldu 1994’ten beri kalbim boş’
Hayatınızda tesadüflerin etkisi çok gibi görünüyor.
Teknolojinin kurbanı olarak görüyordum onları.
Ama hepsinin alnından öperim.
O kadar akılcı yöntem kullandılar ki Gezi olaylarında, dünyaya da çok güzel tanıttılar bizi.
Müthişler!
‘İki evliliğim de okul gibi oldu 1994’ten beri kalbim boş’
Hayatınızda tesadüflerin etkisi çok gibi görünüyor.
Nasıl döndünüz yeniden oyunculuğa?
Uzun seneler sinemaya ve her şeye ara verdiğim bir dönem yaşadım.
İngiltere’de de Hamiyet diye bir arkadaşımın İngiliz arkadaşı geldi, ”Size bir tarot bakayım” dedi.
Baktı ve “Sizin bir mesleğiniz var ona dönüyorsunuz ve çok iyi bir yere geleceksiniz”.
Bir gün Selim İleri dedi ki “Yedikuleli Mihriman” diye bir hikayem var, birlikte çalışalım”.
“Peki” dedim öyle girdim, sonra birkaç dizi ve Haziran Gecesi başladı.
Oradaki anneyi Türkiye’de yapılmayan bir anne haline getirdim ve anneye döndü hikaye.
Uzun seneler sinemaya ve her şeye ara verdiğim bir dönem yaşadım.
İngiltere’de de Hamiyet diye bir arkadaşımın İngiliz arkadaşı geldi, ”Size bir tarot bakayım” dedi.
Baktı ve “Sizin bir mesleğiniz var ona dönüyorsunuz ve çok iyi bir yere geleceksiniz”.
Bir gün Selim İleri dedi ki “Yedikuleli Mihriman” diye bir hikayem var, birlikte çalışalım”.
“Peki” dedim öyle girdim, sonra birkaç dizi ve Haziran Gecesi başladı.
Oradaki anneyi Türkiye’de yapılmayan bir anne haline getirdim ve anneye döndü hikaye.
.
Aldığım bütün paramı giyime yatırdım. Başka bir kadın getirdim.
Başarılı olmamın nedeni, her türlü yaşam biçimini bilmek yaşamak olmak.
İlk evliliğimde daha entel insanlarla yaşadım, onun bir getirisi vardı.
İkincide İstanbul’un kaymak tabakasıyla yalıda yaşadım.
İki tarafı da görmüş olmanız şansınız o zaman...
Aldığım bütün paramı giyime yatırdım. Başka bir kadın getirdim.
Başarılı olmamın nedeni, her türlü yaşam biçimini bilmek yaşamak olmak.
İlk evliliğimde daha entel insanlarla yaşadım, onun bir getirisi vardı.
İkincide İstanbul’un kaymak tabakasıyla yalıda yaşadım.
İki tarafı da görmüş olmanız şansınız o zaman...
.
Şans değil, o da benim tercihim. Çok şans vermem insanlara.
Bir kere evliliklerimde beraberliklerimde ön planda olan duygularımdır.
Dünyayı bana verseler, istemediğim bir insanla yemek yemek, değil ki evlenip beraber olayım.
94’ten beri hayatıma hiç kimseyi sokmadım.
Hiç aşık olmadınız mı onca sene?
Hiç. Bir yemek dahi yemedim.
Şans değil, o da benim tercihim. Çok şans vermem insanlara.
Bir kere evliliklerimde beraberliklerimde ön planda olan duygularımdır.
Dünyayı bana verseler, istemediğim bir insanla yemek yemek, değil ki evlenip beraber olayım.
94’ten beri hayatıma hiç kimseyi sokmadım.
Hiç aşık olmadınız mı onca sene?
Hiç. Bir yemek dahi yemedim.
Duygusal bir şey yaşadım orada bitti ve bitirdim onu.
Çünkü bundan sonra benim yaşımdaki bir insanın benim topluluğumda benim dostlarımı kabulleneceği bir insan olması lazım.
Bu yaşıma uygun, bekar olacak, ben ona hayranlık duyacağım, üretken bir insan olmalı.
Piyangodan bir şey bekler gibiyim (Gülüyor).
RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Çünkü bundan sonra benim yaşımdaki bir insanın benim topluluğumda benim dostlarımı kabulleneceği bir insan olması lazım.
Bu yaşıma uygun, bekar olacak, ben ona hayranlık duyacağım, üretken bir insan olmalı.
Piyangodan bir şey bekler gibiyim (Gülüyor).
RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Haber Kaynağım :
Vatan Gazetesinden Pınar Tarcan röportajıdır.
http://www.kadinhaberleri.com/