Türkiye’de kamu kuruluşlarında istihdam edilen kadın personel sayısı artıyor ancak toplam içindeki oranları hâlâ yüzde 36’larda.
Üst düzeyde kadın çalışan oranı ise yüzde 9 gibi oldukça düşük bir seviyede bulunuyor.
Devlet Personel Başkanlığı (DPB), kamu görevlilerine ilişkin istatistikleri yayımlıyor.
Bu rakamların bilinmesi oldukça önemli.
İstatistiklerden önemli sonuçlar elde ediliyor ve diğer ülkelerle kamu personeli rejimi ve sayısı üzerinden karşılaştırmalar yapılabiliyor.
Ülkemizde sanılanın aksine devlet memuru sayısı yeterli değil.
Son yıllarda memur sayısında hızlı bir artış yaşansa da, memur sayısı - nüfus oranına bakıldığında, Türkiye’nin OECD ülkeleri ortalamalarının altında kaldığı görülüyor.
OECD verilerine göre bir kamu çalışanı Avusturya’da ortalama 18, Kanada ve Fransa’da 12, Finlandiya’da 9, Almanya’da 18, Hollanda’da 19, ABD’de 13 kişiye hizmet verirken 74 milyon 724 bin nüfusu olan Türkiye’de 2 milyon 584 bin kamu çalışanı bulunuyor. Yani 1 kamu çalışanına yaklaşık 29 kişi düşüyor. Bu durumda kamu çalışanları, bir çok kurumda iş yoğunluğuyla boğuşuyor.
Ülkemizde memur dağılımını etkileyen birçok faktör var.
Hayat pahalılığının olduğu büyük illerimizin yanı sıra, sosyo-ekonomik gelişim endeksinde alt sıralarda yer alan şehirlerimizde de memur sayıları nüfusa oranla düşük.
Örneğin, İstanbul’da bir memur 46 kişiye, Şanlıurfa’da 48, Mardin’de 35, Van’da 34 vatandaşa hizmet veriyor.
Yeterli seviyede değil
Son beş yılda ülkemizde istihdam artışının genelinde kadınların payı şimdiye kadar hiç olmadığı şekilde artış gösterdi.
Ancak halen daha kadınların istihdamdaki payı gelişmiş ülke oranlarına ulaşabilmiş değil.
Özel sektör - kamu sektörü ayrımı yapıldığında kadınların kamuda daha fazla yer bulmalarına karşılık rakamlar istenilen düzeyde değil.
DPB istatistiklerine göre kamuda erkek egemen bir personel yapısı var ve kadınlar kamu istihdamında daha az yer bulabilmiş durumda.
Haziran 2013 istatistiklerine göre bakanlıklar, bağlı ve ilgili kuruluşların yanı sıra KİT’lerde istihdam edilen 2 Milyon 584 bin 623 kişinin yalnızca 933 Bin 215’i kadın.
Gelişmiş ülke ortalamasının gerisindeyiz
Gelişmiş ülkelerdeki rakamlara baktığımızda, Türkiye’nin aksine, kadınların kamuda daha fazla yer bulduğu görülüyor.
İsveç, bu anlamda ilginç rakamlara sahip.
Bu ülkede kamuda istihdam edilenlerin yüzde 73’ü kadın. Kamuda istihdam edilen kadın çalışanların oranı İngiltere ve Litvanya’da yüzde 65, Norveç’teyse yüzde 61.
Kadınlara memurluk
Türkiye’de ise oran yüzde 36 civarında. Türkiye’ye en yakın oranlara sahip ülkelere baktığımızda, yüzde 43’le Belçika, yüzde 44’le Yunanistan ve yüzde 46’yla Slovakya göze çarpıyor.
Türkiye’de kamuda çalışan kadınların, erkeklere göre meslekte yükselme ihtimallerinin az, bununla birlikte meslekten uzak kalma ihtimallerinin de fazla olması, özellikle belirli meslek grupları ve kadrolarda toplanmalarına neden oluyor.
Örneğin memur kategorisindeki kişilerin yüzde 39’u kadın. Yani kadınların, kamuda en çok memur kategorisinde yoğunlaştığı görülüyor.
Eğitimde kadınların oranı yüksek
Devlet Personel Başkanlığı (DPB) rakamlarına göre, kadın hakim ve savcıların oranı sadece yüzde 24.4. Hakim ve savcıların sıkça şehir değiştirmeleri, iş yüklerinin ağırlığı ve işin psikolojik zorluğu, bu oranın düşüklüğündeki en önemli etken olarak görülüyor.
Kamuda kadın istihdamının en yüksek olduğu statü, öğretim elemanlığı.
Üst düzeyde kadın çalışan oranı ise yüzde 9 gibi oldukça düşük bir seviyede bulunuyor.
Devlet Personel Başkanlığı (DPB), kamu görevlilerine ilişkin istatistikleri yayımlıyor.
Bu rakamların bilinmesi oldukça önemli.
İstatistiklerden önemli sonuçlar elde ediliyor ve diğer ülkelerle kamu personeli rejimi ve sayısı üzerinden karşılaştırmalar yapılabiliyor.
Ülkemizde sanılanın aksine devlet memuru sayısı yeterli değil.
Son yıllarda memur sayısında hızlı bir artış yaşansa da, memur sayısı - nüfus oranına bakıldığında, Türkiye’nin OECD ülkeleri ortalamalarının altında kaldığı görülüyor.
OECD verilerine göre bir kamu çalışanı Avusturya’da ortalama 18, Kanada ve Fransa’da 12, Finlandiya’da 9, Almanya’da 18, Hollanda’da 19, ABD’de 13 kişiye hizmet verirken 74 milyon 724 bin nüfusu olan Türkiye’de 2 milyon 584 bin kamu çalışanı bulunuyor. Yani 1 kamu çalışanına yaklaşık 29 kişi düşüyor. Bu durumda kamu çalışanları, bir çok kurumda iş yoğunluğuyla boğuşuyor.
Ülkemizde memur dağılımını etkileyen birçok faktör var.
Hayat pahalılığının olduğu büyük illerimizin yanı sıra, sosyo-ekonomik gelişim endeksinde alt sıralarda yer alan şehirlerimizde de memur sayıları nüfusa oranla düşük.
Örneğin, İstanbul’da bir memur 46 kişiye, Şanlıurfa’da 48, Mardin’de 35, Van’da 34 vatandaşa hizmet veriyor.
Yeterli seviyede değil
Son beş yılda ülkemizde istihdam artışının genelinde kadınların payı şimdiye kadar hiç olmadığı şekilde artış gösterdi.
Ancak halen daha kadınların istihdamdaki payı gelişmiş ülke oranlarına ulaşabilmiş değil.
Özel sektör - kamu sektörü ayrımı yapıldığında kadınların kamuda daha fazla yer bulmalarına karşılık rakamlar istenilen düzeyde değil.
DPB istatistiklerine göre kamuda erkek egemen bir personel yapısı var ve kadınlar kamu istihdamında daha az yer bulabilmiş durumda.
Haziran 2013 istatistiklerine göre bakanlıklar, bağlı ve ilgili kuruluşların yanı sıra KİT’lerde istihdam edilen 2 Milyon 584 bin 623 kişinin yalnızca 933 Bin 215’i kadın.
Gelişmiş ülke ortalamasının gerisindeyiz
Gelişmiş ülkelerdeki rakamlara baktığımızda, Türkiye’nin aksine, kadınların kamuda daha fazla yer bulduğu görülüyor.
İsveç, bu anlamda ilginç rakamlara sahip.
Bu ülkede kamuda istihdam edilenlerin yüzde 73’ü kadın. Kamuda istihdam edilen kadın çalışanların oranı İngiltere ve Litvanya’da yüzde 65, Norveç’teyse yüzde 61.
Kadınlara memurluk
Türkiye’de ise oran yüzde 36 civarında. Türkiye’ye en yakın oranlara sahip ülkelere baktığımızda, yüzde 43’le Belçika, yüzde 44’le Yunanistan ve yüzde 46’yla Slovakya göze çarpıyor.
Türkiye’de kamuda çalışan kadınların, erkeklere göre meslekte yükselme ihtimallerinin az, bununla birlikte meslekten uzak kalma ihtimallerinin de fazla olması, özellikle belirli meslek grupları ve kadrolarda toplanmalarına neden oluyor.
Örneğin memur kategorisindeki kişilerin yüzde 39’u kadın. Yani kadınların, kamuda en çok memur kategorisinde yoğunlaştığı görülüyor.
Eğitimde kadınların oranı yüksek
Devlet Personel Başkanlığı (DPB) rakamlarına göre, kadın hakim ve savcıların oranı sadece yüzde 24.4. Hakim ve savcıların sıkça şehir değiştirmeleri, iş yüklerinin ağırlığı ve işin psikolojik zorluğu, bu oranın düşüklüğündeki en önemli etken olarak görülüyor.
Kamuda kadın istihdamının en yüksek olduğu statü, öğretim elemanlığı.
.
Nitekim 113 bin 78 öğretim elemanının 46 bin 493’ü yani yüzde 41’i kadın.
Bu, yüksek eğitim düzeyine sahip kadınlarımız açısından son derece başarılı bir durum.
Bu oranlara, halen birçok gelişmiş ülkede ulaşabilmiş değil.
Öğretim elemanlığının toplumda kadınlar için en saygın meslekler arasında yer alması ve uygun kadroların bulunması, yüksek eğitime sahip, başarılı kadınlarımızı bu alana yöneltiyor.
Kamudaki kadın istihdamının en yoğun olduğu alanlardan biri de bankacılık.
Kamuya ait 3 bankada çalışan toplam 51 bin 573 kişinin 22 bin 36’sı kadın.
Yani kamu bankalarında kadınların oranı yüzde 42. Ayrıca kamu bankalarında eğitim durumu yükseldikçe, kadın istihdamı da artıyor.
Kamu bankalarında lise ve dengi okul mezunu kişilerin sadece yüzde 29’u kadın iken, yüksek lisans ve doktora yapmış olanların yüzde 51’i kadın.
Üst düzeyde erkek egemen
Kamudaki cinsiyet profiline bakıldığında, üst düzey görevlerde erkek egemenliği daha net ortaya çıkıyor.
DPB istatistiklerine göre Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, Vali, Başkanlık Müşaviri, bağlı kurum Başkanı ve Başkan Yardımcısı, bakanlık bünyesindeki Genel Müdür, bağlı kurum Genel Müdürü, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Kurul Başkanı, Kurul Üyesi, kurum bünyesinde Başkan, Daire Başkanı, Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yardımcısı, İl Müdürü gibi üst düzey konumdaki kadın sayısı toplamda 585.
Nitekim 113 bin 78 öğretim elemanının 46 bin 493’ü yani yüzde 41’i kadın.
Bu, yüksek eğitim düzeyine sahip kadınlarımız açısından son derece başarılı bir durum.
Bu oranlara, halen birçok gelişmiş ülkede ulaşabilmiş değil.
Öğretim elemanlığının toplumda kadınlar için en saygın meslekler arasında yer alması ve uygun kadroların bulunması, yüksek eğitime sahip, başarılı kadınlarımızı bu alana yöneltiyor.
Kamudaki kadın istihdamının en yoğun olduğu alanlardan biri de bankacılık.
Kamuya ait 3 bankada çalışan toplam 51 bin 573 kişinin 22 bin 36’sı kadın.
Yani kamu bankalarında kadınların oranı yüzde 42. Ayrıca kamu bankalarında eğitim durumu yükseldikçe, kadın istihdamı da artıyor.
Kamu bankalarında lise ve dengi okul mezunu kişilerin sadece yüzde 29’u kadın iken, yüksek lisans ve doktora yapmış olanların yüzde 51’i kadın.
Üst düzeyde erkek egemen
Kamudaki cinsiyet profiline bakıldığında, üst düzey görevlerde erkek egemenliği daha net ortaya çıkıyor.
DPB istatistiklerine göre Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, Vali, Başkanlık Müşaviri, bağlı kurum Başkanı ve Başkan Yardımcısı, bakanlık bünyesindeki Genel Müdür, bağlı kurum Genel Müdürü, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Kurul Başkanı, Kurul Üyesi, kurum bünyesinde Başkan, Daire Başkanı, Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yardımcısı, İl Müdürü gibi üst düzey konumdaki kadın sayısı toplamda 585.
.
Üst düzey kadro olarak tanımlanan bu kadrolarda görev yapan 6 bin 197 kişinin sadece yüzde 9.4’ü kadın.
Bu rakam ve oranlar, kamuda kadınların yükselme imkanlarının erkeklere göre oldukça zayıf olduğunu gösteriyor.
Üst düzey kadro olarak tanımlanan bu kadrolarda görev yapan 6 bin 197 kişinin sadece yüzde 9.4’ü kadın.
Bu rakam ve oranlar, kamuda kadınların yükselme imkanlarının erkeklere göre oldukça zayıf olduğunu gösteriyor.
Umarız bu rakamlar kısa zamanda değişim gösterir ve daha fazla sayıda kadın, kamu yönetiminde etkili olur.
Haber Kaynağım :
Çalışma Yaşamı Uzmanı Cem Kılıç makalesidir.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/