Yaz aylarında artan genital enfeksiyonlar sıcak günlerimizin tadını kaçırabilir.
Her ne kadar yoğun iş temposunda bu konuyu ihmal etsek de düzenli jinekolojik kontrollerimizi yaptırmamız önemlidir.
Hele ki yaz aylarında doktorumuza başvurarak artan genital enfeksiyonları tanımak , nasıl korunmak gerektiğini ve doğru tedavi seçeneklerini öğrenmeden tatile çıkmamak gerekir.
Vajina içinde olup kişilere zarar vermeyen mikroorganizmaların tümüne "vajinal flora" denmektedir.
Vajina florasını dengede tutan bakterilerden en önemlileri "laktobasil (süt basilleri) veya doderlein basilleri" adı verilen yararlı bakterilerdir.
Laktobasil , vajina PH'ına asidik özellik kazandırarak vajina içindeki florayı dengede tutmaya çalışmaktadır ve kadınlara zarar vermemektedir.
Genital enfeksiyonların ortaya çıkmasının temelinde vajen florasının bozulması yatmaktadır.
Hormonal değişiklikler, sıcak nedeniyle genital bölgenin nemli ve havasız artması , adet kanaması ya da cinsel ilişkiyle bir miktar bozulan bu denge, yaz aylarında ev dışında ortamlarda vakit geçirilmesi, hijyen olmayan tuvaletler kullanılması, sık sık denize ya da havuza girilmesi, ıslak mayo bikini ile kalınması, susuzluk, uykusuzluk ve alkolün etkisiyle daha da savunmasız hale gelmektedir.
Yaz aylarında en sık görülen genital enfeksiyonlar; bakteriyel vajinoz, trikomonas enfeksiyonları ve vajinal mantar enfeksiyonları olarak üç ana başlıkta gruplanmaktadır.
Bakteriyel vajinoz ;
laktobasil adı verilen yararlı bakterilerin azalarak vajinal PH'ın bazik yöne kayması sonucunda oluşan enfeksiyonlardan birisidir.
Kötü kokulu akıntı ile kendini gösterir. Özellikle adet döneminde ve cinsel ilişkiden sonra daha belirgin koku oluşmaktadır.
Vajinadan gelen kötü kokulu akıntı bazı durumlarda idrarda yanma , kaşıntı, vajinada yanma, cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetlerine de neden olabilmektedir.
Kesin olarak tedavi edilmediği taktirde rahim tüp ve yumurtalık iltihapları, kısırlık , düşük veya erken doğum ve gebelik sonrası (lohusalık) komplikasyonlarına sebep olabilmektedir.
Trikomonas enfeksiyonları oksijensiz ortamda üreme özelliği olan bakterilerin yarattığı enfeksiyondur.
Özellikle vajinanın PH'ının asit ortamdan alkaliye dönüşmesi Trikomonas paraziti için üreme ortamı hazırlamaktadır.
Kaşıntı, idrar yaparken yanma, köpüklü sarı yeşilimtırak bazen de kokulu akıntı ile kendini gösterir.
Bazen de dış genital alanda şişlik ve kızarıklık, cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama da görülebilir.
Daha sık olarak cinsel ilişki sonrasında görülmekle birlikte cinsel ilişki haricinde hijyenik olmayan ortak tuvaletlerin kullanımı, iç çamaşırı ve pantolonların paylaşılması yollarıyla da geçebilmektedir.
Vajinal mantar enfeksiyonları ;
Cinsel ilişki ile partnerden, hijyenik olmayan tuvaletlerden veya havuzlardan bulaşabilir.
Ancak mantar enfeksiyonlarının asıl oluşma nedenleri dışarıdan alım şeklinde olmalarından çok, vajinal dokudaki PH değişimleri veya yararlı bakterilerin sayıca azalmalarına bağlıdır.
Aşırı kaşıntı, batma, bölgede yanma, idrar yaparken yanma , akıntı nadiren de olsa şişkinlik(ödem) gibi belirtiler ile kendini gösterir.
Vajinal mantar enfeksiyonuna sahip hastaların bir kısmında ilişki sırasında yanma ve acıma hissi de olmaktadır.
Bu yüzden hem sosyal hem de iş hayatlarında kadınları olumsuz etkiler.
Deniz veya havuz sonrası artan kaşıntı şikayetleri ise mantar bulaşması şeklinde değildir.
Havuz suyundaki klorun vücuttaki yararlı bakterileri öldürmesi sonucu mantar sporlarının aktif hale gelmesiyle oluşmaktadır.
Her üç gruptaki enfeksiyonların tedavisin de kombine olarak hem ağızdan kullanılan antibiotikler ya da vajina içine yerleştirilen fitil veya kremler kullanılmaktadır.
Erkek partner de şikayet olsun olmasın mutlaka tedavi edilmelidir.
Hera Klinik'ten Jinekolog Dr. Süleyman Eserdağ' a göre; alınacak kişisel önlemlere dikkat edersek hayatımız kolaylaşır ve enfeksiyonların önüne geçilebilir :
-Vajina ya Duş;
Doktor tavsiyesi olmadığı taktirde vajina içini yıkamaya yönelik özel üretilen hijyen ürünü kullanılmamalıdır.
Çok sık yıkama yapılmamalı ve duşta tazyikli su kullanılmamalıdır.
-Genital bölge kuru tutulmalı;
Günlük temizliğinde vajina, uygun şekilde su ile yıkanmalı, sonra temiz bir peçete ile kurutulmalıdır.
-Dar giyim;
Sıcak deniyle nemi artıracağından dar giyim tarzı yerine bol kesimli giyim tarzı benimsenmelidir.
-İç Çamaşır Pamuklu Olmalı;
Her ne kadar güzel ve seksi çamaşırlar kadınlar için vazgeçilmez olsa da pamuklu olmadıkları zaman nemi çekemediklerinden hava dolaşımını engellemektedirler.
Ayrıca külotun ağ kısmı iyice ütülenmelidir.
İç çamaşırları günlük değiştirilmelidir.
-Günlük kullanılan malzemelere dikkat edilmeli;
Günlük pedler ve adet döneminde kullanılan vajinal tamponlar sık aralıklarla değiştirilmelidir.
Mümkün ise sıcak günlerde günlük ped kullanımından kaçınmalıdır.
Hassas PH 4,5 dengesiyle koruyacak ve E vitamini içeren, kötü koku engelleyici intimate jel ve mendilleri düzenli aralıklar ile kullanmalıdırlar.
PH değeri ve alkol oranı yüksek temizleme ürünleri, asit dengesini bozacak şekilde üretilen sabun gibi temizlik ürünleri tercih edilmemelidir.
- Nemli ya da ıslak mayo/bikini ile uzun süre kalınmamalıdır;
Ortak kullanımda, nemli ,ıslak olabilen şezlonglara temiz havlu yayılmalı, başkalarına ait mayo/bikini ve iç çamaşırı giyilmemelidir.
Bikini/mayo alışverişi yaparken, tercihen iç çamaşır üzerinden denenmelidir.
-Genital Bölgenin Temizliğin de önemli noktalar;
Ağda ve jilet, kıl köklerinin enfeksiyon kapmasına yol açabilir, genital bölgenin tahriş olmasına neden olabilir.
Makas kullanmak daha sağlıklı yöntem olabilir.
Eğer doktorunuz sizin için uygun görüyor ise epilasyona başvurulabilir.
-Şüpheli ilişkide partnerin prezervatif kullanması;
Cinsel yolla bulaşan HPV virüsü, genital siiller gibi risk faktörü görülüyor ise bu hastalıklardan korunmanın en etkili yolu prezervatif kullanılmasıdır.
-Hazır olunmadan cinsel ilişkiye başlanmamalı;
Yeterli kayganlığa ulaşmadan cinsel ilişkiye girildiğinde tahrişe yol açabilir.
Doktor önerisi ile kayganlaştırıcı jel kullanımı ile tahrişe ve enfeksiyona engel olunabilir.
-İdrar ihtiyacı engellenmemelidir;
İdrar torbasında bulunan mikroplar ve bakteriler idrar sırasında vücuttan atılır.
Aksi durumda yani normal ve cinsel ilişki sonrasında idrar ihtiyacı ertelendiğinde mikroplar genital bölgede enfeksiyona sebep verebilir.
-Adet Döneminde temizlik;
Kadınların adet dönemini rahat hareket etmelerini sağlayan vajinal tamponların sık aralıklarla değiştirilmelidir.
Yaz aylarında havuz veya denize girerken tampon kullanılabilir ve sudan çıkar çıkmaz değiştirilmelidir.
Ek olarak adet döneminde uzun süre suda kalınmamalıdır.
-Tuvalette alınması gereken önlemler;
Klozete oturmadan sifon çekilmeli, klozet üzerine tek kullanımlık kağıt konulabilir, içindeki suyun üzeri kağıt ile kaplanabilir, dezenfektan madde içeren ''mavi su verici tabletler'' kullanılabilir.
-Önden Arkaya Tuvalet temizliği;
Tuvalet sonrası önden arkaya yani vajinadan anüse doğru yapılan temizlik, vajina içindeki mikropların giderilmesini sağlar.
Her ne kadar yoğun iş temposunda bu konuyu ihmal etsek de düzenli jinekolojik kontrollerimizi yaptırmamız önemlidir.
Hele ki yaz aylarında doktorumuza başvurarak artan genital enfeksiyonları tanımak , nasıl korunmak gerektiğini ve doğru tedavi seçeneklerini öğrenmeden tatile çıkmamak gerekir.
Vajina içinde olup kişilere zarar vermeyen mikroorganizmaların tümüne "vajinal flora" denmektedir.
Vajina florasını dengede tutan bakterilerden en önemlileri "laktobasil (süt basilleri) veya doderlein basilleri" adı verilen yararlı bakterilerdir.
Laktobasil , vajina PH'ına asidik özellik kazandırarak vajina içindeki florayı dengede tutmaya çalışmaktadır ve kadınlara zarar vermemektedir.
Genital enfeksiyonların ortaya çıkmasının temelinde vajen florasının bozulması yatmaktadır.
Hormonal değişiklikler, sıcak nedeniyle genital bölgenin nemli ve havasız artması , adet kanaması ya da cinsel ilişkiyle bir miktar bozulan bu denge, yaz aylarında ev dışında ortamlarda vakit geçirilmesi, hijyen olmayan tuvaletler kullanılması, sık sık denize ya da havuza girilmesi, ıslak mayo bikini ile kalınması, susuzluk, uykusuzluk ve alkolün etkisiyle daha da savunmasız hale gelmektedir.
Yaz aylarında en sık görülen genital enfeksiyonlar; bakteriyel vajinoz, trikomonas enfeksiyonları ve vajinal mantar enfeksiyonları olarak üç ana başlıkta gruplanmaktadır.
Bakteriyel vajinoz ;
laktobasil adı verilen yararlı bakterilerin azalarak vajinal PH'ın bazik yöne kayması sonucunda oluşan enfeksiyonlardan birisidir.
Kötü kokulu akıntı ile kendini gösterir. Özellikle adet döneminde ve cinsel ilişkiden sonra daha belirgin koku oluşmaktadır.
Vajinadan gelen kötü kokulu akıntı bazı durumlarda idrarda yanma , kaşıntı, vajinada yanma, cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetlerine de neden olabilmektedir.
Kesin olarak tedavi edilmediği taktirde rahim tüp ve yumurtalık iltihapları, kısırlık , düşük veya erken doğum ve gebelik sonrası (lohusalık) komplikasyonlarına sebep olabilmektedir.
Trikomonas enfeksiyonları oksijensiz ortamda üreme özelliği olan bakterilerin yarattığı enfeksiyondur.
Özellikle vajinanın PH'ının asit ortamdan alkaliye dönüşmesi Trikomonas paraziti için üreme ortamı hazırlamaktadır.
Kaşıntı, idrar yaparken yanma, köpüklü sarı yeşilimtırak bazen de kokulu akıntı ile kendini gösterir.
Bazen de dış genital alanda şişlik ve kızarıklık, cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama da görülebilir.
Daha sık olarak cinsel ilişki sonrasında görülmekle birlikte cinsel ilişki haricinde hijyenik olmayan ortak tuvaletlerin kullanımı, iç çamaşırı ve pantolonların paylaşılması yollarıyla da geçebilmektedir.
Vajinal mantar enfeksiyonları ;
Cinsel ilişki ile partnerden, hijyenik olmayan tuvaletlerden veya havuzlardan bulaşabilir.
Ancak mantar enfeksiyonlarının asıl oluşma nedenleri dışarıdan alım şeklinde olmalarından çok, vajinal dokudaki PH değişimleri veya yararlı bakterilerin sayıca azalmalarına bağlıdır.
Aşırı kaşıntı, batma, bölgede yanma, idrar yaparken yanma , akıntı nadiren de olsa şişkinlik(ödem) gibi belirtiler ile kendini gösterir.
Vajinal mantar enfeksiyonuna sahip hastaların bir kısmında ilişki sırasında yanma ve acıma hissi de olmaktadır.
Bu yüzden hem sosyal hem de iş hayatlarında kadınları olumsuz etkiler.
Deniz veya havuz sonrası artan kaşıntı şikayetleri ise mantar bulaşması şeklinde değildir.
Havuz suyundaki klorun vücuttaki yararlı bakterileri öldürmesi sonucu mantar sporlarının aktif hale gelmesiyle oluşmaktadır.
Her üç gruptaki enfeksiyonların tedavisin de kombine olarak hem ağızdan kullanılan antibiotikler ya da vajina içine yerleştirilen fitil veya kremler kullanılmaktadır.
Erkek partner de şikayet olsun olmasın mutlaka tedavi edilmelidir.
Hera Klinik'ten Jinekolog Dr. Süleyman Eserdağ' a göre; alınacak kişisel önlemlere dikkat edersek hayatımız kolaylaşır ve enfeksiyonların önüne geçilebilir :
-Vajina ya Duş;
Doktor tavsiyesi olmadığı taktirde vajina içini yıkamaya yönelik özel üretilen hijyen ürünü kullanılmamalıdır.
Çok sık yıkama yapılmamalı ve duşta tazyikli su kullanılmamalıdır.
-Genital bölge kuru tutulmalı;
Günlük temizliğinde vajina, uygun şekilde su ile yıkanmalı, sonra temiz bir peçete ile kurutulmalıdır.
-Dar giyim;
Sıcak deniyle nemi artıracağından dar giyim tarzı yerine bol kesimli giyim tarzı benimsenmelidir.
-İç Çamaşır Pamuklu Olmalı;
Her ne kadar güzel ve seksi çamaşırlar kadınlar için vazgeçilmez olsa da pamuklu olmadıkları zaman nemi çekemediklerinden hava dolaşımını engellemektedirler.
Ayrıca külotun ağ kısmı iyice ütülenmelidir.
İç çamaşırları günlük değiştirilmelidir.
-Günlük kullanılan malzemelere dikkat edilmeli;
Günlük pedler ve adet döneminde kullanılan vajinal tamponlar sık aralıklarla değiştirilmelidir.
Mümkün ise sıcak günlerde günlük ped kullanımından kaçınmalıdır.
Hassas PH 4,5 dengesiyle koruyacak ve E vitamini içeren, kötü koku engelleyici intimate jel ve mendilleri düzenli aralıklar ile kullanmalıdırlar.
PH değeri ve alkol oranı yüksek temizleme ürünleri, asit dengesini bozacak şekilde üretilen sabun gibi temizlik ürünleri tercih edilmemelidir.
- Nemli ya da ıslak mayo/bikini ile uzun süre kalınmamalıdır;
Ortak kullanımda, nemli ,ıslak olabilen şezlonglara temiz havlu yayılmalı, başkalarına ait mayo/bikini ve iç çamaşırı giyilmemelidir.
Bikini/mayo alışverişi yaparken, tercihen iç çamaşır üzerinden denenmelidir.
-Genital Bölgenin Temizliğin de önemli noktalar;
Ağda ve jilet, kıl köklerinin enfeksiyon kapmasına yol açabilir, genital bölgenin tahriş olmasına neden olabilir.
Makas kullanmak daha sağlıklı yöntem olabilir.
Eğer doktorunuz sizin için uygun görüyor ise epilasyona başvurulabilir.
-Şüpheli ilişkide partnerin prezervatif kullanması;
Cinsel yolla bulaşan HPV virüsü, genital siiller gibi risk faktörü görülüyor ise bu hastalıklardan korunmanın en etkili yolu prezervatif kullanılmasıdır.
-Hazır olunmadan cinsel ilişkiye başlanmamalı;
Yeterli kayganlığa ulaşmadan cinsel ilişkiye girildiğinde tahrişe yol açabilir.
Doktor önerisi ile kayganlaştırıcı jel kullanımı ile tahrişe ve enfeksiyona engel olunabilir.
-İdrar ihtiyacı engellenmemelidir;
İdrar torbasında bulunan mikroplar ve bakteriler idrar sırasında vücuttan atılır.
Aksi durumda yani normal ve cinsel ilişki sonrasında idrar ihtiyacı ertelendiğinde mikroplar genital bölgede enfeksiyona sebep verebilir.
-Adet Döneminde temizlik;
Kadınların adet dönemini rahat hareket etmelerini sağlayan vajinal tamponların sık aralıklarla değiştirilmelidir.
Yaz aylarında havuz veya denize girerken tampon kullanılabilir ve sudan çıkar çıkmaz değiştirilmelidir.
Ek olarak adet döneminde uzun süre suda kalınmamalıdır.
-Tuvalette alınması gereken önlemler;
Klozete oturmadan sifon çekilmeli, klozet üzerine tek kullanımlık kağıt konulabilir, içindeki suyun üzeri kağıt ile kaplanabilir, dezenfektan madde içeren ''mavi su verici tabletler'' kullanılabilir.
-Önden Arkaya Tuvalet temizliği;
Tuvalet sonrası önden arkaya yani vajinadan anüse doğru yapılan temizlik, vajina içindeki mikropların giderilmesini sağlar.
Haber Kaynağım :
JİNEKOLOG ve CİNSEL TERAPİST DR. SÜLEYMAN ESERDAĞ
www.jinekolognet.com
http://ivillage.mynet.com/