Kadın vajina hakkında konuşabilmeli

Parlamento muhabiri Günseli Önal 'Sınırsız Tutku / Seks ve Güç' isimli bir kitap yazdı.

Önal, kendi hayatından yola çıktığı kitabında cinselliği keşfedişini anlatıyor.

'Yıllarca bir vajinası olduğunu reddeden, dişilik organının varlığını görmezden gelen bir kadın olarak, bedenimin, özellikle de klitorisimle, vajinamla, yumurtalıklarımla, rahmimle, cinsel organımın üzerindeki örtüleri kaldırmak ve özgür olmak istiyorum. Bu olduğunda erkeğin beyni de özgür kalacaktır...'

Bu sözler uzun yıllar Cumhuriyet, Sabah, Milliyet gazetelerinde parlamento muhabirliği yapan Günseli Önal'a ait...

Önal, yeni çıkan ilk kitabı 'Sınırsız Tutku / Seks ve Güç'te bir erkek gibi yaşamak zorunda olduğunu düşünen bir kadının, kendini ve cinselliğini keşfedişini hesapsız kitapsız anlatıyor.

× Kitabınızda küçük bir çocukken yaşadığınız cinsel tacize yer veriyorsunuz. 

Ülkemiz insanının cinselliği keşfi bu tür travmatik olaylarla mı gerçekleşiyor?

Ebeveynlerinin sandığının aksine, cinsel organı konusunda algıları açılmış olan çocuğun, açıkça konuşulması ayıplanan, aile içinde yasak olan cinsellik konusunda kendisine yapılan bir tacizi anlatabilmesi kolay değil.

Anlatsa bile, taciz eden yetişkinin inkar etmesi çok kolay.

× Peki, bu ilk tanışma sizin ileriki yaşlarınızda nelere mal oldu?

Ergenliğe girerken beni utandırıp korkutan parçamla birleşebilmek için arkamda bıraktığım çocukluğuma dönüp uzun bir yolculuk yapma ihtiyacı duydum 49 yaşımda.

İçimdeki hayvan için zaman kavramı yok. Başlı başına koca bir hayat yaşadım. O taciz olmasa öykümün teması farklı bir travma olacaktı.

× 'Bir kadın olarak neden bedenime dokunmuyor, bakmıyordum?' diyorsunuz. Sizce neden bedenimize yabancıyız?

Babamın anneme yaklaşması, ona dokunması, aynı yatakta yatması korkutuyordu beni.

Babamın genleriyle bana aktardığı parçamın annemden aldığım parçama dokunmasına, içimde birleşmelerine de direniyordum.

Bu direncimi, cinsel içgüdülerimi uyandırıp sevgilimin bedenini baştan çıkararak aşabildiğimi, dişi organımla onun bedenini kullanarak birleşebildiğimi, tenime onun ellerini kullanarak dokunabildiğimi gördüm.

Beni insan yapan duygularımın ve düşüncelerimin ayrı tutmaya çalıştığı bu iki parçamı, cinsel içgüdülerimi izleyerek birleştiriyordum.

İnsan yanım karşı çıkıyordu birlikte olmalarına. Artık bunun farkındayım.

× Tüm bunların sonunda nereye varmayı düşlediniz?

Aşka varmayı. Kitabımın son bölümünün başlığı, 'Aşk ve Güzellik' zaten.

× Yıllarca erkek egemen bir çatı altında, parlamentoda gazeteci olarak görev aldınız. Neden hala bir tabu olarak görülen cinsellik alanına eğildiniz?

Başbakan kürtaj ve sezaryen konularını gündeme getirdiğinde, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, 'Başbakan vajina bekçiliğini bıraksın' demişti.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, Meclis kürsüsünden, 'Kürtaj meselesi konuşulurken öyle bir söz sarf ettiniz ki yüzüm kıpkırmızı oldu.

Evli bir bayan, çocuğu olan milletvekili kendisiyle ilgili bir organını nasıl böyle açıkça konuşabilir?' dedi geçenlerde.

Bülent Arınç, eşiyle ilgili soru soran gazeteciye kızıp 'Şeyini şey ettiğimin şeyi' deyivermişti.

Çocuklarının önünde, annelerinin cinsel organına neler yapacağını vahşi şekilde dile getiren erkekler! Bir kadının 'Vajina' demesi ayıplanıyor.

Kendi organımızdan utanmadan, ezilmeden, suçluluk hissetmeden neden söz edemeyelim?

× Kitabı yazarken 'Başkaları ne der?' diye düşündüğünüz olmadı mı?

Yazarken beynimin akılcı veya duygusal kısmını kullanmadım. İçimdeki hayvanlara dönüşüp içgüdülerimin rehberliğinde yol aldım.

Sabahları erken, zihnim boşken yazmaya başladım. İnsan gibi düşünmeye, hissetmeye başladığımda hemen ara verdim.

× Bu yolculuk sırasında içinizdeki korkularla da yüzleştiniz. Nelerdi bunlar?

Babamın anneme davranışları, küfür ederken tehdit edercesine cinsel organıyla annemin cinsel organına yapacağını söylediği şeyler, gördüğüm şiddet, uğradığım cinsel tacizler nedeniyle, babam gibi bir erkeğin annemin yaşadıklarını bana da yaşatmasından korktuğumu gördüm. Bunları yaşamaması için çocuk sahibi olmaktan kaçındım.

Korkularımın altındaki asıl neden, kadın cinsel organına sahip olmaktı.

Daha da derindeki neden, bundan dolayı hayatımı kaybetmekti.

× Kitabın sonunda ihtiyacınız olanı, sizi mutlu edecek olanı buldunuz mu?

Önemli olan hayat yolculuğumuzda mutlu anlar yaşayabilmek.

Ben hala devam eden iç yolculuğumda karanlıkta kalan yanlarımın bilincine varmaya çalıştım.

× Kitabınıza gelen tepkiler neler oldu?

Çok cesur olduğumu söyleyen de oluyor, çok sıkı felsefe yaptığımı söyleyen de. Ben de cinsel felsefe yaptığımı söylüyorum.

Haber Kaynağım :
Bu makale ASLI ÖKTENER tarafından yazılmıştır.
 aslioktener@gmail.com
http://www.aksam.com.tr/