Her Bağış Yeni Bir Hayat Kurtarıyor.

 

Hayat vermek elinizde...

Geleceğe bırakacağınız en güzel miras organ bağışı...

Organ nakli bekleyen hasta sayısı her geçen gün artıyor. 

Birçok kişi ya da yakını, sevdiği, eşi, çocuğu, anne-babası uzayan organ nakli bekleme listesinde "hayat" bekliyor.

Organ bağışının önemine ne kadar dikkat çekilse de ülkemizde organ bağışı oranları hala çok düşük.

Bağışlanan organlar ile yeniden yeşeren yaşama umudunun haberleri her geçen gün medyada daha çok yer bulsa da haberler bu oranı yukarılara çekmeye yetmiyor.

Kendi başımıza gelmeden konunun ne derece önemli olduğunu anlayamıyoruz. 

Oysaki her bağış yeni bir hayat... 

Organlarınızı toprağa gömmek yerine onlara yeni bir hayat vermeye ne dersiniz?
 
Anadolu Sağlık Merkezi Böbrek Nakli Merkezi'nin Direktörü Prof. Dr. Çağatay Aydın, organ nakli ile ilgili merak edilen sorulara yanıt veriyor.

Organ bağışı nedir?, nasıl ve nereye organ bağışı yapabilirsiniz?

Organ bağışı; kişinin hayatta iken kendi iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başkalarının tedavisi için kullanılmak üzere izin vermesidir.

29/5/1979 tarih ve 2238 sayılı kanuna göre; 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışında bulunabilir.

Organ nakli merkezlerine, tüm hastanelere ve sağlık ocakları ile sağlık müdürlüklerine başvurarak organ bağışı yapabilir ve "organ bağışı kartı" alabilirsiniz.

Bunun için yaklaşık beş dakikanızı alacak bir bilgi formunu doldurmanız yeterli. 

Üstelik sigara ve alkol gibi alışkanlıklar da organ bağışı yapmaya engel değil...

Bağışlanan organlar bir bedel karşılığında başkasına verilebilir mi?

Kişilerin bir bedel karşılığı organlarını vermeleri 2238 sayılı yasaya göre yasaktır.

Hangi organ ve dokuların nakli yapılabilir?

Doku ve organ nakli vücutta görev yapamayan doku ve organların yerine canlı vericiden veya beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden alınan sağlam doku ve organların takılması işlemidir.

Günümüzde böbrek, karaciğer, kalp, pankreas, akciğer, kemik ve kemik iliği, ince bağırsak, kalp kapağı, kornea, tendon, yüz ve saçlı deri, ekstremite (kol, bacak) üst solunum yolları, üst sindirim yolları, rahim nakli yapılmaktadır.

Beyin ölümü nedir?

Beyin ölümü bir insanda beynin tüm kan akımı ve oksijenlenmesinin durmuş olması, beynin tamamen ve geri dönüşümsüz olarak tüm fonksiyonlarını kaybetmiş olması olarak tanımlanır.

Koma ve bitkisel hayattan farklı bir durumdur. 

Bitkisel hayattaki bir hastanın solunumu devam eder. 

Bu hastalar aylarca, yıllarca yaşabilirler.

Bazı durumlarda iyileşme şansları da vardır. 

Ancak beyin ölümünde hasta solunum cihazına bağlıdır, kendi kendine solunum yapamaz. 

Beyin ölümü olan kişide kısa zamanda diğer organlar da hayatiyetini kaybeder.

Şimdiye kadar dünyada beyin ölümü tanısı konulup tekrar yaşama dönmüş bir vaka yoktur. 

Beyin ölümü olan kişi tıbben ve yasal olarak ölü kabul edilir.

Organ nakli sadece beyin ölümü olmuş kişilerden yapılır.

Organların çıkarılması

Organların çıkarılması ameliyathane koşullarında uzman bir hekim ekibi tarafından gerçekleştirilir. 

İlgili organ alıcıya nakledilene kadar uygun koşullarda saklanır.

Organ alındıktan sonra kadavranın yani insan cesedinin bakımı uygun ve saygın bir şekilde yapılır.

Organ bağışı yapmış olan kişinin organları Organ ve Doku Nakli Ulusal Koordinasyon Sistemi ile ülkemizde tıbben acilliği bulunan ve doku uyumuna göre en uygun olan alıcıya nakil edilir.

Organ bağışı dini açıdan uygun mudur?

Diyanet İşleri Başkanlığı 6.3.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır.

Organ bağışında ne durumdayız, dünyadaki yerimiz?

Anadolu Sağlık Merkezi Böbrek Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Çağatay Aydın, "Türkiye'de yılda, milyon nüfus başına 3-3,5 kadavradan organ bağışı yapılıyor.

Organ naklinin gelişmiş olduğu ülkeler ile aramızda bir kıyaslama yapmak gerekirse, Avrupa Biliği ülkelerinde bu rakam milyon nüfus başına ortalama 15-20 arasındadır.

Yani kadavradan organ bağışında dünya ortalamasının çok altında kalıyoruz.

Ülkemizde her yıl 6-7 bin kişi organ nakli beklerken yaşamlarını kaybediyor.

Bu hastaların yaş ortalaması da oldukça düşük" diyor.

Haber Kaynağım :
http://ivillage.mynet.com/