Afganistan’da son 10 yıl içinde, geçmişe göre sosyal hayatta çok daha etkin rol oynayan Afgan kadınlar artık siyasetten eğitime değin birçok alanda yer alıyorlar.
Üniversiteye giden kız öğrenci sayısı hızla artarken, Afganlar, kadın milletvekilleri ve valilelerle tanışıyor.
Bununla birlikte, Afgan kadınlarının hala çok büyük bir çoğunluğu sosyal hayatın dışında bulunuyor.
Herat’ın Kharogh semtinde fakir bir dul kadın olarak yaşayan Şahide, mutlu ve huzur olmak için bir kocaya ve maddi imkanlara sahip olmasının yeterli olduğunu belirtiyor.
“Hayat, maddi imkansızlıklar olmadığı zaman ve günlük yemek ihtiyacından endişe etmediğin zaman elbette çok güzeldir” diyen Şahide,
Üniversiteye giden kız öğrenci sayısı hızla artarken, Afganlar, kadın milletvekilleri ve valilelerle tanışıyor.
Bununla birlikte, Afgan kadınlarının hala çok büyük bir çoğunluğu sosyal hayatın dışında bulunuyor.
Herat’ın Kharogh semtinde fakir bir dul kadın olarak yaşayan Şahide, mutlu ve huzur olmak için bir kocaya ve maddi imkanlara sahip olmasının yeterli olduğunu belirtiyor.
“Hayat, maddi imkansızlıklar olmadığı zaman ve günlük yemek ihtiyacından endişe etmediğin zaman elbette çok güzeldir” diyen Şahide,
“Etrafımızda fakir olmayan kadınların ve çocukların ateş yakmak için odun toplamak gibi bir dertleri yok, ama ben ve çocuklarım ateş yakamayacak kadar fakir olduğumuz için etraftan odun toplamak mecburiyetindeyiz” diyerek fakirler için hayat şartlarının ne kadar zorlaştığına dikkat çekiyor.
Oldukça zor hayat şartları içerisinde hayatını idame ettirmeye çalışan Şahide’nin acı hikayesine göre; dokuz ay önce vefat eden kocası günlük 2 dolar için çalışan bir işçiymiş.
Kocasının sağlığında ona yardım ederek çalışan Şahide günlük 20-40 sent arasında para kazanarak ailesine katkı sağlıyormuş.
Şimdi bir akrabasının evinde ücret ödemeden kalan Şahide, bir iş bulduğunda buradan ayrılarak çalışıp hayatını kazanmak istediğini söylüyor.
Büyük oğlunun zamanla madde bağımlısı olarak çalışamayacak kadar kötü bir hale düşmesine üzülen anne Şahide, diğer çocuklarının kötü yola düşmelerine mani olmak için onları okula götürüp kaydettirmek istiyor.
Yakınlardaki yabancı askeri üslere gidip yardım istemekten korkan Şahide, pek çok Afganlı kadının ecnebi askerlerden yardım aldığını, ama kendisinin çalışıp para kazanarak ailesini kurtarmak istediğini dile getiriyor.
“İran’a gittiğimizde on sekiz yaşındaydım” diyen Ziyagül isimli bir diğer Afgan kadını ise, bu ülkede onuncu sınıfa kadar okuduğunu ve sonra tekrar Afganistan’a döndüklerini anlatıyor.
10'lu yaşlarda iken nişanlandığı bir erkekle evlenen Ziyagül’ün kocası da iki seneliğine İran’a gitmiş.
Buradan Ziyagül’e mektup gönderen kocası artık kendisinin bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve Afganistan’daki ailesine para gönderemeyeceğini bildirmiş.
Bu tarihten itibaren iki çocuğu ile baş başa kalan Ziyagül babasının köyüne dönmüş. Burada öğretmenliğe başlayan Ziyagül kocasından üç senedir herhangi bir haber alamadığını ancak öğretmen olduğu için ailesine bakabilecek kadar para kazanabildiğini belirtiyor.
Defalarca savaş yanlıları tarafından tehdit aldığını söyleyen Ziyagül, “Kocam olmadan evimden ayrılamayacağımı söyleyen silahlı kişiler annemi de ihtar ederek evlenmem gerektiğini ve bunun için onların oğullarından birisiyle nikahlanabileceğimi söylediler. Oysa hala kocamdan boşanmış değilim" şeklinde konuşuyor.
Bu tehditlerden sonra o köyden kaçtığını ifade eden Ziyagül, küçük yaşta iken kendisini ikna edip bilmediği bir erkekle nişanlayan babasının yaptığı hatayla sadece kendisinin değil çocuklarının da hayatını mahvettiğini dile getiriyor.
Ziyagül Afgan milletinin yaşadığı benzer acılı hayatların böyle devam etmemesi gerektiğini, insanların hayatını perişan eden bu gibi hataların son bulması gerektiğini ifade ediyor.
Haber Kaynağım :
KABİL (İHA)
DHA