Danimarka’da yaşayan şair Aytekin Arık, “Biz iki yarım bir bütünüz” adındaki üçüncü şiir kitabında gurbette yaşamanın zorluğunu, horlanan insanı, aşka susayışı ve geldiği topraklara duyulan özlemi anlatıyor.
Yıllar önce Uşak’ın Tatar kasabasından bir işçi çocuğu olarak babasının peşinden Kopenhag’a geldiğinde önündeki tek seçenek, çalışmaktı Aytekin Arık’ın. Ama o bununla yetinmedi.
Bir taraftan çalışırken, bir taraftan da sürekli kendini başta sosyal ve eğitim alanları olmak üzere bir çok dalda geliştirmeye koyuldu, edebiyata ve özellikle resim sanatına gönül verdi. Başka bir ülkede yaşamanın getirdiği zorlukları, ürettiği yapıtlarında yansıtmaya başladı.
Onlarca, yüzlerce şiir, üç şiir kitabı ve bir o kadar da tablo. Hepsinde gurbet, direnme, memleket hasreti, doğa, kısacası insanı ilgilendiren her şey var.
“Biz iki yarım bir bütünüz” adındaki üçüncü kitabında Aytekin Arık, gurbette yaşanan mutsuzluğu, özlemini çektiği aşkı, sevgiyi, geldiği topraklara hasretini, dünyaya, çevreye olan duyarlılığını ve zorluklar karşısında direnen bir insanı çok sade şiirsel bir dilde anlatıyor.
Kitabında, Danimarka’ya göçü derinlemesine irdeleyen, insanların horlanışını, aşağılanmasını anlatan ozan, mutsuzluk ortamından çıkışın bir aşkla dik duracağına inandığı için, mutluluğu aşkta, çocukluğunda, kızgın güneşin altında tarlada darı çapaladığı günlerde, karınca yuvalarını seyredişinde, tarlada kovaladığı kuşlarda, çalkaşık ettiği acurlu ayranda, patates salatasında, okşadığı dedesinin ak sakalında aramaya koyuluyor.
Gurbet ve yabancılık onu yakından etkilemiştir. Gurbeti, yaşanan zorlukları aşkla aşacağına, ama bunun için de insanın özgür olmasını inanan ozan, dizelerin birinde, ”Özgür olmanı istiyorum Sen özgür oldukça bu bana da yansıyacak” diyor.
Onun gözünde insanlarımız üç kuşak bile ayrımcılıktan kurtulamamışlardır. Bunu bir dizesinde şöyle dile getiriyor:
”Birinci, ikinci ve üçüncü kuşak birincisi ölmek üzere ikincisi beli bükük ayakta durması oldukça zor üçüncüsü beklediğimiz umut ışığımız yüksek okulu bitirse saçını boyatsa gözüne mercek taktırsa adını değiştirse bile yabancılık öyle bir illet ki bir türlü bırakmaz yakasını…”
Horlanma karşısında tepkilerini şu dizelerinde anlatıyor ozan:
”…Otellerin mutfakları taksi, otobüs şoförlüğü çöplüklerde ayıklama işleri yanı kısacası kendileri tarafından benimsenmeyen ayakaltı işlerin tümü…”
”… Dile kolay yirmi yıl horlanırken horlandığımızı anlamazlıktan gelmek ayrım yapılıyor mu çıplak gözle bakarsan bunu bir gün farkedersin ilk günden beri…”
O aynı zamanda bir dünya vatandaşıdır da, dünyada olup bitenler karşısında suskun değildir, barışa susamış bir ozandır ve bir şiirinde şöyle haykırıyor:
“…Barışı seviyorum
Ölüm yok gözyaşı yok
Patlamıyor toplar tüfekler
Sakat kalmıyor insanlar gurbette yaşanan mutsuzluğu
Yıkılmıyor evler binalar
Barut kokusu kan kokusu yok
Çocuklar yetim
Kadınlar dul kalmıyor
Ve çiçekler bir başka açıyor…”
Başkent Kopenhag yakınlarındaki Taastrup kasabasında yaşayan üç çocuk babası Aytekin Arık’ın İnsancıl yayınevi tarafından daha önce ”ABC Denemesi” ve ”ABC Zincirlemesi” adında iki kitabı daha yayınlanmıştı.
Yıllar önce Uşak’ın Tatar kasabasından bir işçi çocuğu olarak babasının peşinden Kopenhag’a geldiğinde önündeki tek seçenek, çalışmaktı Aytekin Arık’ın. Ama o bununla yetinmedi.
Bir taraftan çalışırken, bir taraftan da sürekli kendini başta sosyal ve eğitim alanları olmak üzere bir çok dalda geliştirmeye koyuldu, edebiyata ve özellikle resim sanatına gönül verdi. Başka bir ülkede yaşamanın getirdiği zorlukları, ürettiği yapıtlarında yansıtmaya başladı.
Onlarca, yüzlerce şiir, üç şiir kitabı ve bir o kadar da tablo. Hepsinde gurbet, direnme, memleket hasreti, doğa, kısacası insanı ilgilendiren her şey var.
“Biz iki yarım bir bütünüz” adındaki üçüncü kitabında Aytekin Arık, gurbette yaşanan mutsuzluğu, özlemini çektiği aşkı, sevgiyi, geldiği topraklara hasretini, dünyaya, çevreye olan duyarlılığını ve zorluklar karşısında direnen bir insanı çok sade şiirsel bir dilde anlatıyor.
Kitabında, Danimarka’ya göçü derinlemesine irdeleyen, insanların horlanışını, aşağılanmasını anlatan ozan, mutsuzluk ortamından çıkışın bir aşkla dik duracağına inandığı için, mutluluğu aşkta, çocukluğunda, kızgın güneşin altında tarlada darı çapaladığı günlerde, karınca yuvalarını seyredişinde, tarlada kovaladığı kuşlarda, çalkaşık ettiği acurlu ayranda, patates salatasında, okşadığı dedesinin ak sakalında aramaya koyuluyor.
Gurbet ve yabancılık onu yakından etkilemiştir. Gurbeti, yaşanan zorlukları aşkla aşacağına, ama bunun için de insanın özgür olmasını inanan ozan, dizelerin birinde, ”Özgür olmanı istiyorum Sen özgür oldukça bu bana da yansıyacak” diyor.
Onun gözünde insanlarımız üç kuşak bile ayrımcılıktan kurtulamamışlardır. Bunu bir dizesinde şöyle dile getiriyor:
”Birinci, ikinci ve üçüncü kuşak birincisi ölmek üzere ikincisi beli bükük ayakta durması oldukça zor üçüncüsü beklediğimiz umut ışığımız yüksek okulu bitirse saçını boyatsa gözüne mercek taktırsa adını değiştirse bile yabancılık öyle bir illet ki bir türlü bırakmaz yakasını…”Horlanma karşısında tepkilerini şu dizelerinde anlatıyor ozan:
”…Otellerin mutfakları taksi, otobüs şoförlüğü çöplüklerde ayıklama işleri yanı kısacası kendileri tarafından benimsenmeyen ayakaltı işlerin tümü…”
”… Dile kolay yirmi yıl horlanırken horlandığımızı anlamazlıktan gelmek ayrım yapılıyor mu çıplak gözle bakarsan bunu bir gün farkedersin ilk günden beri…”
O aynı zamanda bir dünya vatandaşıdır da, dünyada olup bitenler karşısında suskun değildir, barışa susamış bir ozandır ve bir şiirinde şöyle haykırıyor:“…Barışı seviyorum
Ölüm yok gözyaşı yok
Patlamıyor toplar tüfekler
Sakat kalmıyor insanlar gurbette yaşanan mutsuzluğu
Yıkılmıyor evler binalar
Barut kokusu kan kokusu yok
Çocuklar yetim
Kadınlar dul kalmıyor
Ve çiçekler bir başka açıyor…”
Başkent Kopenhag yakınlarındaki Taastrup kasabasında yaşayan üç çocuk babası Aytekin Arık’ın İnsancıl yayınevi tarafından daha önce ”ABC Denemesi” ve ”ABC Zincirlemesi” adında iki kitabı daha yayınlanmıştı.
Haber Kaynağım :
Bu Makale Cengiz KAHRAMAN tarafından yazılmıştır.
cengiz.kahraman@haber.dk
http://www.haber.dk/