Kadınsız hayat kadınların olmadığı hayat değil. Bir büyük insanlık sorununu çözmeye çalışıyoruz. Tanrı kadını yaratmamış olsaydı ve biz de böyle türeseydik sorunlarımızın yarısı olmayacaktı.
Dünya babamızın malı değil; niye yaratıldılar diyemeyiz. Üstelik bu işin suçlusu da onlar olamaz. Yani sorunlarımızı kadınlar yaratmadılar. Ama kadınların varlığı sorunlarımızın nedeni oldu.
Yaratanın hikmetinden sual olmaz; lakin sanki kadınların yaratılışında sorun var gibi. Kadının en değerli varlık olduğu söylenemez ama erkekler tarafından en fazla ilgiyi gördüğü kesin. Yani erkeklerin %50 ilgisi kadınlara, %50 de geri kalan her şeye. Bu durum normal olamaz.
Bu açıklanamaz ilgi kadınların her neyse erkekleri cezbeden özellikleri nedeniyle midir? Yoksa sayısız nimetlerden habersiz, bu iğde bacaklıların peşinden koşan biz erkeklerin aptallığı mıdır?
Kadınlar için söylediğimiz bu şeyler belki kadınlar açısından erkekler için de geçerlidir ama ben aşkına karşılık alamadığı için sevgilisini öldüren kadın duymadım. Yani işin bu yanı no problem.
Şüphesiz erkeklerin zaten kadınlara yönelen yoğun ilgisi olmasaydı Şaziment kadın İsmail’e sokakta saldırır mıydı bilemeyiz. Yine de ben erkeklerin tavrının sorun olduğunu düşünüyorum.
Erkeklerin kadınlara ilgisi kadınların erkekleri cezp eden özellikleri nedeniyleyse erkeklere hata bulmak hatadır. Hikmeti sual ilahi âleme olmalıdır.
Benim canım karpuz çekerse keser yerim! Sen hem insanın aklını başından alacak şekilde yaratacaksın hem de rahat dur diyeceksin. Bu olmaz işte!
Kadınların bazılarının dillendirdiği “Bizim neyimiz var; erkekler bizde ne buluyorlar…” şeklindeki söylem bu işte yaratanın parmağı olmadığını, hayat hakkında yeterli bilgisi bulunmadığı için evrenin dağlarında açan çiçekleri fark edemeyen erkek tayfasının aklını ve yüreğini bırakıp şeyinin doğrusuna gittiğini gösteriyor.
Erkek âleminde her şeyin daha fazlası kadına; bunun istisnası yok. Böyle bir şey olabilir mi ya! Bu aptallığın yaratılmasında kadının kalçaları kadar sapık fantezilerini tatmin için nü çizen ressamların da payı var.
Dünyalar tatlısı yavru Kangal’ı kim sevmez? Ama onunla ilgili ne bir türkü, şarkı ne de bir şiir var. Tüm şarkılar, türküler, şiirler bulunmaz Hint kumaşı koca gözlü sümüklü Zehra için söylenmiş.
Yavru Kangal’ın tüyleri Zehra’nın saçlarından daha güzel. Ama yar yar türkücüleri Kangal’ın bacaklarına bakarak sapık duygularını gideremezler. Lafın özü, erkek için yeryüzünde bir kadının kalçasından daha önemli şey yoktur.
Erkeklerin ilgi alanına giren şeylerin %50’si kadınla alakalı olduğuna göre bunun üzerinde durmak lazım. Fetret çağı alimleri kadının erkeğin tamamlayıcısı olduğunu söylüyorlar. Biz yarım mı yaratıldık, neyimizi tamamlıyorlarmış?
Bacağımın biri eksik de kadından mı alıyorum? Bacak arası hikâyeleri hoşuna gidiyor, her şey bu yüzden!
İnsanlarımın hayatını etkileyen sorunlar olmasa isterse üst üste yatın. Sayın bay erkekçik, senin bu gereksiz ve aptalca ilgin yüzünden ne ocaklar sönüyor biliyor musun? İsterseniz kadınları kuşbaşı yapıp size kilo kilo satalım.
Pis nefisleriniz ancak doyar. Hayatın %50’si nasıl kadınlar olabilir, aptal mısın sen!
Tabi, yaşamakla ilgili bir şey bilmiyorsun ki neye yöneleceksin. Bazılarınız onurdan bahsediyor. Onurunuzu bacak arası vadilerinde mi arıyorsunuz? Cinsellik bir ihtiyaç; patates gibi, kuru fasulye kadar! Niye bunu böyle abartıyorsunuz, anlamıyorum ki!
Bir kadın şeyini dönse 7 milyar dünyalı bakar. Ben, Tanrı kadını yaratmakla hata etti diyorum. Erkek nesli göbek çukurunda, kalan nimetleri ayılar yiyor.
Bu erkek milletine hiçbir şey vermeyeceksin; önüne kadını koyacaksın, buyur ye diyeceksin!
Erkeğin hayatının yarısının kadın olması en büyük yanlış. Ve bu yanlışı şu aklına gücüne güvenerek dünyayı teslim ettiğimiz erkek yapıyor. Bir kadına benim ol diye yalvaran kişi onurunu satıyor demektir.
Niye hep siz onlara gidiyorsunuz, bir de onlar size gelsin.
Kadınsız hayatın olmayacağını mı düşünüyorsunuz? Yaşamın bin bir türlü rengi o kahrolası çatalda kayboluyor değil mi? Kabul edeceğiz; çoğumuzun rol modeli tecavüzcü Coşkun ya da şehvet kurbanı Şevket!
Kadın düşkünü erkekler erkeklikten bahsedemezler. İlk kez bir kız ya da kadınla birebir konuştuğumda tam 21 yaşındaydım. Ondan önce hiçbir kızla ya da kadınla yan yana bile gelmedim. Çok mutlu bir hayatım vardı.
Kuşları yuvalarında severdim. Cinsel ihtiyaçtan bahsettiklerinde çok sevdiğim kavrulmuş, ağızda dağılan Haydar ustanın unlu kurabiyesinden daha fazla değer vermedim.
Her şey kadınların gözlerine bakmayı unuttuğum gün başladı. Bize kadınları anlatmasalardı onların esiri olmazdık. Okuduğumuz romanların tamamı neredeyse kadından bahsediyordu. Bize kadınları anlatmasalardı onları yine sevecektik ama sapık olmayacaktık.
Sonra saklama çağları başladı. Oğuz Özdeş’in Reyhan adlı romanında banyo sahnesi anlatılıyor ama şehrin sokaklarında sadece erkekler dolaşıyordu. Nereye gitmişlerdi Reyhanlar?
Madem yoktular niye bize anlatılıyordu? Maalesef bazılarımız yaşayarak insan olacaktık, okuyarak sapık olduk!
Erkeklerin kadınlara verdiği değer (Ki buna değer de denemez) gereğinden çok ama çok fazla. Bu nedenledir ki kadınlar kendi değerlerini anlayamıyorlar.
Dünya babamızın malı değil; niye yaratıldılar diyemeyiz. Üstelik bu işin suçlusu da onlar olamaz. Yani sorunlarımızı kadınlar yaratmadılar. Ama kadınların varlığı sorunlarımızın nedeni oldu.
Yaratanın hikmetinden sual olmaz; lakin sanki kadınların yaratılışında sorun var gibi. Kadının en değerli varlık olduğu söylenemez ama erkekler tarafından en fazla ilgiyi gördüğü kesin. Yani erkeklerin %50 ilgisi kadınlara, %50 de geri kalan her şeye. Bu durum normal olamaz.
Bu açıklanamaz ilgi kadınların her neyse erkekleri cezbeden özellikleri nedeniyle midir? Yoksa sayısız nimetlerden habersiz, bu iğde bacaklıların peşinden koşan biz erkeklerin aptallığı mıdır?
Kadınlar için söylediğimiz bu şeyler belki kadınlar açısından erkekler için de geçerlidir ama ben aşkına karşılık alamadığı için sevgilisini öldüren kadın duymadım. Yani işin bu yanı no problem.
Şüphesiz erkeklerin zaten kadınlara yönelen yoğun ilgisi olmasaydı Şaziment kadın İsmail’e sokakta saldırır mıydı bilemeyiz. Yine de ben erkeklerin tavrının sorun olduğunu düşünüyorum.
Erkeklerin kadınlara ilgisi kadınların erkekleri cezp eden özellikleri nedeniyleyse erkeklere hata bulmak hatadır. Hikmeti sual ilahi âleme olmalıdır.
Benim canım karpuz çekerse keser yerim! Sen hem insanın aklını başından alacak şekilde yaratacaksın hem de rahat dur diyeceksin. Bu olmaz işte!
Kadınların bazılarının dillendirdiği “Bizim neyimiz var; erkekler bizde ne buluyorlar…” şeklindeki söylem bu işte yaratanın parmağı olmadığını, hayat hakkında yeterli bilgisi bulunmadığı için evrenin dağlarında açan çiçekleri fark edemeyen erkek tayfasının aklını ve yüreğini bırakıp şeyinin doğrusuna gittiğini gösteriyor.
Erkek âleminde her şeyin daha fazlası kadına; bunun istisnası yok. Böyle bir şey olabilir mi ya! Bu aptallığın yaratılmasında kadının kalçaları kadar sapık fantezilerini tatmin için nü çizen ressamların da payı var.
Dünyalar tatlısı yavru Kangal’ı kim sevmez? Ama onunla ilgili ne bir türkü, şarkı ne de bir şiir var. Tüm şarkılar, türküler, şiirler bulunmaz Hint kumaşı koca gözlü sümüklü Zehra için söylenmiş.
Yavru Kangal’ın tüyleri Zehra’nın saçlarından daha güzel. Ama yar yar türkücüleri Kangal’ın bacaklarına bakarak sapık duygularını gideremezler. Lafın özü, erkek için yeryüzünde bir kadının kalçasından daha önemli şey yoktur.
Erkeklerin ilgi alanına giren şeylerin %50’si kadınla alakalı olduğuna göre bunun üzerinde durmak lazım. Fetret çağı alimleri kadının erkeğin tamamlayıcısı olduğunu söylüyorlar. Biz yarım mı yaratıldık, neyimizi tamamlıyorlarmış?
Bacağımın biri eksik de kadından mı alıyorum? Bacak arası hikâyeleri hoşuna gidiyor, her şey bu yüzden!
İnsanlarımın hayatını etkileyen sorunlar olmasa isterse üst üste yatın. Sayın bay erkekçik, senin bu gereksiz ve aptalca ilgin yüzünden ne ocaklar sönüyor biliyor musun? İsterseniz kadınları kuşbaşı yapıp size kilo kilo satalım.
Pis nefisleriniz ancak doyar. Hayatın %50’si nasıl kadınlar olabilir, aptal mısın sen!
Tabi, yaşamakla ilgili bir şey bilmiyorsun ki neye yöneleceksin. Bazılarınız onurdan bahsediyor. Onurunuzu bacak arası vadilerinde mi arıyorsunuz? Cinsellik bir ihtiyaç; patates gibi, kuru fasulye kadar! Niye bunu böyle abartıyorsunuz, anlamıyorum ki!
Bir kadın şeyini dönse 7 milyar dünyalı bakar. Ben, Tanrı kadını yaratmakla hata etti diyorum. Erkek nesli göbek çukurunda, kalan nimetleri ayılar yiyor.
Bu erkek milletine hiçbir şey vermeyeceksin; önüne kadını koyacaksın, buyur ye diyeceksin!
Erkeğin hayatının yarısının kadın olması en büyük yanlış. Ve bu yanlışı şu aklına gücüne güvenerek dünyayı teslim ettiğimiz erkek yapıyor. Bir kadına benim ol diye yalvaran kişi onurunu satıyor demektir.
Niye hep siz onlara gidiyorsunuz, bir de onlar size gelsin.
Kadınsız hayatın olmayacağını mı düşünüyorsunuz? Yaşamın bin bir türlü rengi o kahrolası çatalda kayboluyor değil mi? Kabul edeceğiz; çoğumuzun rol modeli tecavüzcü Coşkun ya da şehvet kurbanı Şevket!
Kadın düşkünü erkekler erkeklikten bahsedemezler. İlk kez bir kız ya da kadınla birebir konuştuğumda tam 21 yaşındaydım. Ondan önce hiçbir kızla ya da kadınla yan yana bile gelmedim. Çok mutlu bir hayatım vardı.
Kuşları yuvalarında severdim. Cinsel ihtiyaçtan bahsettiklerinde çok sevdiğim kavrulmuş, ağızda dağılan Haydar ustanın unlu kurabiyesinden daha fazla değer vermedim.
Her şey kadınların gözlerine bakmayı unuttuğum gün başladı. Bize kadınları anlatmasalardı onların esiri olmazdık. Okuduğumuz romanların tamamı neredeyse kadından bahsediyordu. Bize kadınları anlatmasalardı onları yine sevecektik ama sapık olmayacaktık.
Sonra saklama çağları başladı. Oğuz Özdeş’in Reyhan adlı romanında banyo sahnesi anlatılıyor ama şehrin sokaklarında sadece erkekler dolaşıyordu. Nereye gitmişlerdi Reyhanlar?
Madem yoktular niye bize anlatılıyordu? Maalesef bazılarımız yaşayarak insan olacaktık, okuyarak sapık olduk!
Erkeklerin kadınlara verdiği değer (Ki buna değer de denemez) gereğinden çok ama çok fazla. Bu nedenledir ki kadınlar kendi değerlerini anlayamıyorlar.
Yine bu nedenledir ki kadınların bazıları değerlerini yükseltmek için bir şey yapmıyorlar. İki kırıtıp sırıtıp kucağa oturuyorlar!
Erkeklerin kadınlara düşkünlükleri hayatın dengesini bozuyor. İşin acı yanı bu ilgi kadının dalgalı saçları ve hülyalı bakışlarıyla alakalı değil. Hiçbir erkek bir kadına güzellik olsun diye merhaba demiyor.
Kadınlar ülkesine yolculuk hep aynı niyetle başlıyor ve sonunda mutlaka yatakta bitiyor. Boş kafalı erkek müsveddelerinin hayatı böyle basit anlamaları onlara hiçbir şey kazandırmıyor.
Tanrı’nın sayısız nimetlerini yaşanmamış hayatlarda La Fontaine kedileri yiyor!
Kadınsız hayat dönüşümü gerçekleştirilmeli. Kadını hayatın her şeyi gibi gören, kısacık hayatını kadın fantezileriyle dolduran, yaratılmış onca şey dururken kızanlar gibi yalanarak kadın kıçı koklayan düşük erkek
profili değişmeli.
Erkeklerin kadınlara düşkünlükleri hayatın dengesini bozuyor. İşin acı yanı bu ilgi kadının dalgalı saçları ve hülyalı bakışlarıyla alakalı değil. Hiçbir erkek bir kadına güzellik olsun diye merhaba demiyor.
Kadınlar ülkesine yolculuk hep aynı niyetle başlıyor ve sonunda mutlaka yatakta bitiyor. Boş kafalı erkek müsveddelerinin hayatı böyle basit anlamaları onlara hiçbir şey kazandırmıyor.
Tanrı’nın sayısız nimetlerini yaşanmamış hayatlarda La Fontaine kedileri yiyor!
Kadınsız hayat dönüşümü gerçekleştirilmeli. Kadını hayatın her şeyi gibi gören, kısacık hayatını kadın fantezileriyle dolduran, yaratılmış onca şey dururken kızanlar gibi yalanarak kadın kıçı koklayan düşük erkek
profili değişmeli.
Sen de masum değilim maalesef; ben de bu yazının konusuyum ama en azından bu durumdan rahatsızım.
Tanrı’nın hayatı köle pazarlarından taze dul satın alma şeklinde olamaz. Kadına düşkünlük cehalet göstergesidir.
Kadının sırtından doyan asalak aç köpekler sokaklarda kalça ticareti yaparken bizim bu yazımız işe yaramayacaktır.
Haber Kaynağım :
http://blog.milliyet.com.tr/