Havada uçuşan aşk kimyasalları, engellenemeyen çekim gücü, iki insanın birbirine 'hayır' diyememesi... Aşka dair tüm peri masalları yalan mıydı?
Karşı cinsi etkilemek için gizli bir anahtar olduğu düşünülen ve cazibeyi tetikleyen gizemli kimyasal sinyaller anlamına gelen feromonun hiç var olmadığı öne sürüldü.
ABD'deki Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden önde gelen bilim insanı Richard Doty, insanlar da dahil olmak üzere memelilerin örümceklerden farklı olarak diğer memelilerin seçebileceği kimyasal sinyalleri vermediğini belirtiyor.
Doty, bir tek kimyasalın bir memeli tarafından yayılıp, aynı türden bir başka memelide davranışsal değişikliğe neden olabileceğine inanmadığını ifade ediyor.
Gizemli kimyasalların, kalplerinden bile önce burunlarını takip eden insanlar arasında karşılıklı etkileşimlere yol açabileceği, 1950'lerin sonundan bu yana konuşulan, düşünülen ve araştırılan bir düşünce.
Doty ise 'Büyük Feromon Efsanesi' adlı kitabında buna tamamen karşı çıkıyor ve şöyle diyor:
"Feromon terimi esas olarak parfüm üreticilerini ve gençlik çeşmesini arayan insanları etkiledi. Ancak işin aslı böyle değil. Yoksa bu belli bir rengin eş seçmenin nedeni olduğunu söylemeye benzerdi. İlişkiler bu şekilde kurulmuyor.
Bu kimyasalların doğada nasıl çalıştığını ve hayvanların bu kimyasallar tarafından nasıl etkilendiğini aşırı bir şekilde basitleştirmektir. İnsanlar koklama sisteminin doğasını aşırı basitleştirdi. Anlamı yorumlayan beyindir. Koşullardırma insan ve memeli davranışlarının tüm yönlerinde çok önemli bir rol oynamaktadır."
Doty, "İnsanlar feromonun var olmasını istiyor. Bu bilinmeze inanma ihtiyacımızın bir parçası. Duyularımız dışında belli şeylerin olduğuna inanmaya ihtiyacımız var" diyor.
Karşı cinsi etkilemek için gizli bir anahtar olduğu düşünülen ve cazibeyi tetikleyen gizemli kimyasal sinyaller anlamına gelen feromonun hiç var olmadığı öne sürüldü.
ABD'deki Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden önde gelen bilim insanı Richard Doty, insanlar da dahil olmak üzere memelilerin örümceklerden farklı olarak diğer memelilerin seçebileceği kimyasal sinyalleri vermediğini belirtiyor.
Doty, bir tek kimyasalın bir memeli tarafından yayılıp, aynı türden bir başka memelide davranışsal değişikliğe neden olabileceğine inanmadığını ifade ediyor.
Gizemli kimyasalların, kalplerinden bile önce burunlarını takip eden insanlar arasında karşılıklı etkileşimlere yol açabileceği, 1950'lerin sonundan bu yana konuşulan, düşünülen ve araştırılan bir düşünce.Doty ise 'Büyük Feromon Efsanesi' adlı kitabında buna tamamen karşı çıkıyor ve şöyle diyor:
"Feromon terimi esas olarak parfüm üreticilerini ve gençlik çeşmesini arayan insanları etkiledi. Ancak işin aslı böyle değil. Yoksa bu belli bir rengin eş seçmenin nedeni olduğunu söylemeye benzerdi. İlişkiler bu şekilde kurulmuyor.
Bu kimyasalların doğada nasıl çalıştığını ve hayvanların bu kimyasallar tarafından nasıl etkilendiğini aşırı bir şekilde basitleştirmektir. İnsanlar koklama sisteminin doğasını aşırı basitleştirdi. Anlamı yorumlayan beyindir. Koşullardırma insan ve memeli davranışlarının tüm yönlerinde çok önemli bir rol oynamaktadır."
Doty, "İnsanlar feromonun var olmasını istiyor. Bu bilinmeze inanma ihtiyacımızın bir parçası. Duyularımız dışında belli şeylerin olduğuna inanmaya ihtiyacımız var" diyor.
Haber Kaynağım :
GAZETEPORT - http://haber.ekolay.net/