Geçtiğimiz günlerde birkaç iş adamıyla birlikte Bağdat’a gittim. Bu son gidişimde Bağdat’ta, ciddi bir normalleşmenin olduğunu fark ettim. Havaalanı giriş ve çıkışlarındaki ciddi güvenlik tedbirleri devam ediyor.
Ama şehir içinde hayat normal akışında sürüyor. İnsanlar gün yüzüne çıkmış, cadde ve sokaklarda dolaşıyorlar. Bağdat’ta çok az Amerikalı yetkiliye rastladım. Bağdat’ın güvenliği Irak güvenlik güçleri tarafından sağlanıyor, artık. Yabancı asker görmedim hiç.
Bizi davet eden Iraklı dostumuzun aracı ile Bağdat sokaklarını gezdik. Yazık olmuş, Bağdat’a. Müslümanların en büyük kültür merkezlerinden biri olan güzelim Bağdat şehri viraneye dönmüş. Gördüğüm manzara yüreğimi sızlattı.
Savaş Bağdat’tan çok şey almış götürmüş. Kendi halkına işkence eden, binlerce insanı zindanlarda çürüten bir diktatörün genelde Irak’a, özelde Bağdat’a verdiği zararlar ortada. Şehirler viraneye dönmüş, milyonun üzerinde insan hayatını kaybetmiş.
Binlerce çocuk babasız, binlerce kadın dul kalmış. Saddam Hüseyin gibi acımasız bir diktatörün elinden Iraklıları kurtarmak için daha az yıkıcı olan bir yöntem bulunamaz mıydı? Irak’ı yerle bir etmeden, bu kadar insanı öldürmeden Saddam devrilemez miydi?
Irak’ın yeniden imar edilmesi lazım. Hem komşu ülkelerin hem de tüm Müslüman ülkelerin Irak’a ve Irak halkına yardım etmesi gerekiyor. Irak halkı, özellikle de Irak’ta yaşayan Şiiler çok çile çektiler. Savaş bitti, Irak’taki terör örgütleri ile mücadele için herkesin Irak’a el uzatması gerekiyor.
Irak’ın ve özellikle de Bağdat’ın yeniden inşası şart. Bağdat Belediye Başkanını ziyaret ettik. Bizi “Türkiye’den kardeşlerim geldi” diyerek karşıladı. Belediye Başkanı Dr. Sabır Al İsawi genç, dinamik ve şehircilik konusunda bilgili bir insan.
Yerle bir edilmiş Bağdat’ı ayağa kaldırmak, tekrar eski muhteşem günlerine döndürmek için hummalı bir çalışma başlatmış. Altyapıdan üst yapıya, kentsel dönüşümlerden spor tesislerine, hastanelere varana kadar Bağdat için yüzlerce proje yapmış.
Bunları gerçekleştirmek için çok kararlı görünüyor. Kafasında tahayyül ettiği Bağdat’ı anlatırken gözlerinin içi gülüyor. Savaş onu yıldırmamış. Bağdat’ın tüm sokak ve caddelerini elden geçirmek için gece-gündüz çalışıyorlar. Komşu ülkelerin ve Müslüman ülkelerin Dr. Sabır gibi yöneticilere yardım etmesi gerekiyor.
Buradan Türk müteahhitlik firmalarına seslenmek istiyorum. Çekinmeden Irak’a gidin. Irak’ın baştan aşağı inşa edilmesi gerekiyor. Bu inşayı en hızlı ve en hesaplı yapacak olan firmalar Türk firmalarıdır. Güvenlik sorununu abartmayınız.
Son bir yılda Bağdat’ta terörden hayatını kaybeden herhangi bir yabancı yok. Rusya’dan ayrılan Türk Cumhuriyetlerini yeni baştan inşa eden firmalarımız Irak’ın inşasında da önemli sorumluluklar almalıdır.
Irak’ta hükümetin en kısa sürede kurulup göreve başlamasını temenni ediyorum. Iraklı siyasi liderler küresel güçlerin oyuncağı olmamak için Irak’ın geleceğiyle ilgili iş birliği yapmak zorundalar.
Ama şehir içinde hayat normal akışında sürüyor. İnsanlar gün yüzüne çıkmış, cadde ve sokaklarda dolaşıyorlar. Bağdat’ta çok az Amerikalı yetkiliye rastladım. Bağdat’ın güvenliği Irak güvenlik güçleri tarafından sağlanıyor, artık. Yabancı asker görmedim hiç.
Bizi davet eden Iraklı dostumuzun aracı ile Bağdat sokaklarını gezdik. Yazık olmuş, Bağdat’a. Müslümanların en büyük kültür merkezlerinden biri olan güzelim Bağdat şehri viraneye dönmüş. Gördüğüm manzara yüreğimi sızlattı.
Savaş Bağdat’tan çok şey almış götürmüş. Kendi halkına işkence eden, binlerce insanı zindanlarda çürüten bir diktatörün genelde Irak’a, özelde Bağdat’a verdiği zararlar ortada. Şehirler viraneye dönmüş, milyonun üzerinde insan hayatını kaybetmiş.
Binlerce çocuk babasız, binlerce kadın dul kalmış. Saddam Hüseyin gibi acımasız bir diktatörün elinden Iraklıları kurtarmak için daha az yıkıcı olan bir yöntem bulunamaz mıydı? Irak’ı yerle bir etmeden, bu kadar insanı öldürmeden Saddam devrilemez miydi?
Irak’ın yeniden imar edilmesi lazım. Hem komşu ülkelerin hem de tüm Müslüman ülkelerin Irak’a ve Irak halkına yardım etmesi gerekiyor. Irak halkı, özellikle de Irak’ta yaşayan Şiiler çok çile çektiler. Savaş bitti, Irak’taki terör örgütleri ile mücadele için herkesin Irak’a el uzatması gerekiyor.
Irak’ın ve özellikle de Bağdat’ın yeniden inşası şart. Bağdat Belediye Başkanını ziyaret ettik. Bizi “Türkiye’den kardeşlerim geldi” diyerek karşıladı. Belediye Başkanı Dr. Sabır Al İsawi genç, dinamik ve şehircilik konusunda bilgili bir insan.
Yerle bir edilmiş Bağdat’ı ayağa kaldırmak, tekrar eski muhteşem günlerine döndürmek için hummalı bir çalışma başlatmış. Altyapıdan üst yapıya, kentsel dönüşümlerden spor tesislerine, hastanelere varana kadar Bağdat için yüzlerce proje yapmış.
Bunları gerçekleştirmek için çok kararlı görünüyor. Kafasında tahayyül ettiği Bağdat’ı anlatırken gözlerinin içi gülüyor. Savaş onu yıldırmamış. Bağdat’ın tüm sokak ve caddelerini elden geçirmek için gece-gündüz çalışıyorlar. Komşu ülkelerin ve Müslüman ülkelerin Dr. Sabır gibi yöneticilere yardım etmesi gerekiyor.
Buradan Türk müteahhitlik firmalarına seslenmek istiyorum. Çekinmeden Irak’a gidin. Irak’ın baştan aşağı inşa edilmesi gerekiyor. Bu inşayı en hızlı ve en hesaplı yapacak olan firmalar Türk firmalarıdır. Güvenlik sorununu abartmayınız.
Son bir yılda Bağdat’ta terörden hayatını kaybeden herhangi bir yabancı yok. Rusya’dan ayrılan Türk Cumhuriyetlerini yeni baştan inşa eden firmalarımız Irak’ın inşasında da önemli sorumluluklar almalıdır.
Irak’ta hükümetin en kısa sürede kurulup göreve başlamasını temenni ediyorum. Iraklı siyasi liderler küresel güçlerin oyuncağı olmamak için Irak’ın geleceğiyle ilgili iş birliği yapmak zorundalar.
Haber Kaynağım :
Türkiyte Gazetesi Yazarı Nuri Elibol Makalesidir.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/