Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) açıkladığı 2008 yılı Hanehalkı İşgücü Anketi verilerine göre, Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki nüfusun 5 milyon 647 bini okuryazar değil.
Okuma yazma bilmeyenlerin 4 milyon 742 bini kadın, 932 bini erkektir. Yani okur yazar olmayanların yüzde 84′ünü kadınlar oluşturuyor.
Okuma yazma bilmemek ekonomik ve toplumsal hayata katılımın önündeki en büyük engel.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi araştırmacıları Dç. Dr. Gökçe Uysal Kolaşin ve Duygu Güner, hazırladıkları raporda, okur yazar olmayanların toplumsal ve ekonomik hayata kazandırılmaları için okuma yazma seferberliği ve kamu destekli kampanyaların yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
Eğitimde cinsiyet ayrımcılığı sürüyor
Kolaşin ve Güner’in hazırladığı rapor, Türkiye’de kadınların eğitime, toplumsal hayata ve çalışma hayatına katılmasının önündeki engellere dikkat çekiyor:
- Okuma yazma bilmeyen 5 milyon 674 bin kişiden 4 milyon 742 bini kadın, 932 bini erkek. Farklı yaş gruplarında kadınların dezavantajlı durumu değişmiyor. Okur yazar olmayan nüfus genelinde kadınların oranı yüzde 84.
Bu oran 15-24 yaş aralığında yüzde 79′a düşüyor. Türkiye’deki eğitim sistemi zaman içinde daha fazla insanı okur yazar yapmayı başarsa da kadın erkek uçurumunu kapatamıyor.
- Okuma yazma bilmemek, toplumsal hayata katılımın önünde büyük bir engel oluşturuyor. Okur yazar olmamanın kadınlarda yaygın olması, kadınların sadece toplumdaki değil aile içerisindeki konumlarını da baskılıyor.
- Okuma yazma bilmeyen kadınlar, Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 10′unu oluşturuyor. Bu kadınların durumunun iyileştirilmesi, yeni nesillerin geleceği için de önem taşıyor.
- Okur yazar olmamak, işgücü piyasası koşullarını da olumsuz etkiliyor. Kadınların çok büyük bir kısmı ekonomik hayatın dışına itiliyor, istihdam edilen küçük azınlığın yüzde 97’si kayıtdışı çalışıyor.
- Çalışan kadınların büyük çoğunluğu ücretsiz aile işçisi olduğu için ekonomik hayata katılımın getirdiği güçlenmeden faydalanamıyor.
- Erkeklerin durumu nispeten daha iyi görünse de üçte biri kendi hesabına çalışıyor, geri kalanı ise yüksek işsizlikle karşı karşıya kalıyor.
Haber Kaynağım :
http://www.kadinmedya.com/
Okuma yazma bilmeyenlerin 4 milyon 742 bini kadın, 932 bini erkektir. Yani okur yazar olmayanların yüzde 84′ünü kadınlar oluşturuyor.
Okuma yazma bilmemek ekonomik ve toplumsal hayata katılımın önündeki en büyük engel.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi araştırmacıları Dç. Dr. Gökçe Uysal Kolaşin ve Duygu Güner, hazırladıkları raporda, okur yazar olmayanların toplumsal ve ekonomik hayata kazandırılmaları için okuma yazma seferberliği ve kamu destekli kampanyaların yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
Eğitimde cinsiyet ayrımcılığı sürüyor
Kolaşin ve Güner’in hazırladığı rapor, Türkiye’de kadınların eğitime, toplumsal hayata ve çalışma hayatına katılmasının önündeki engellere dikkat çekiyor:
- Okuma yazma bilmeyen 5 milyon 674 bin kişiden 4 milyon 742 bini kadın, 932 bini erkek. Farklı yaş gruplarında kadınların dezavantajlı durumu değişmiyor. Okur yazar olmayan nüfus genelinde kadınların oranı yüzde 84.
Bu oran 15-24 yaş aralığında yüzde 79′a düşüyor. Türkiye’deki eğitim sistemi zaman içinde daha fazla insanı okur yazar yapmayı başarsa da kadın erkek uçurumunu kapatamıyor.
- Okuma yazma bilmemek, toplumsal hayata katılımın önünde büyük bir engel oluşturuyor. Okur yazar olmamanın kadınlarda yaygın olması, kadınların sadece toplumdaki değil aile içerisindeki konumlarını da baskılıyor.
- Okuma yazma bilmeyen kadınlar, Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 10′unu oluşturuyor. Bu kadınların durumunun iyileştirilmesi, yeni nesillerin geleceği için de önem taşıyor.
- Okur yazar olmamak, işgücü piyasası koşullarını da olumsuz etkiliyor. Kadınların çok büyük bir kısmı ekonomik hayatın dışına itiliyor, istihdam edilen küçük azınlığın yüzde 97’si kayıtdışı çalışıyor.
- Çalışan kadınların büyük çoğunluğu ücretsiz aile işçisi olduğu için ekonomik hayata katılımın getirdiği güçlenmeden faydalanamıyor.
- Erkeklerin durumu nispeten daha iyi görünse de üçte biri kendi hesabına çalışıyor, geri kalanı ise yüksek işsizlikle karşı karşıya kalıyor.
Haber Kaynağım :
http://www.kadinmedya.com/