Kuran’ı Kerim’i, Kuran ayetleriyle tanımlayan metinlerin İslam geleneğinde önemli bir yeri vardır. Bu yöntem, Müslümanların Kuran’ı Kerim’in nasıl bir kitap olduğunu görebilmesinin en kolay ve edebi yollarından biri olarak kabul edilir.
Kuran’ı Kerim’in ayetleriyle tanımlanmasına verilebilecek en iyi örneklerden biri Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı ansiklopedik sözlüğün “Kuran” maddesidir:
Arapça ve peyder pey
“Yüce Allah tarafından (Hakka, 69/43) vahiy yolu ile (Yunus, 10/12) Arapça olarak (Yusuf, 12/2) peyder pey (Furkân, 25/32) Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.)’a indirilen (Şuara, 26/192-195), Fatiha suresi ile başlayıp Nas suresi ile sona eren, okunması ile ibadet edilen ve sevap kazanılan, 323.015 harf, 77.439 kelime, 6.236 ayet ve 114 sureden oluşan muciz bir kelamdır.
Hikmetli ve apaçık
Allah sözü olduğunda hiç şüphe yoktur (Bakara, 2/2). Kendisinde hiçbir eğrilik ve tezat mevcut değildir (Kehf, 18/1). Önünden ve arkasından ona bir batıl gelip karışmaz (Fussilet, 41/42). Dosdoğru (Kehf, 18/1), aziz (Fussilet, 41/41), kerim (Vakıa, 56/77), çok hikmetli (Yâsîn, 36/1), çok şerefli (Hâkka, 50/2), mübarek (Sâd, 38/29), apaçık (Yusuf, 12/1) ve Allah’tan gelen hak bir kitaptır.
Bilen ve düşünen için
Allah’ın basairi (gönül gözlerini açan) (Â’raf, 7/203), apaçık nuru (Nisa, 4/174) ve burhanıdır (En’âm, 6/155). Allah’ın emrinden bir ruhtur (Şura, 42/52). Ayetleri insanların muhtaç oldukları şeyleri beyan edicidir (Nur, 24/34, 46). Öğüt alanlar, anlayanlar (En’am 6/98, 126), bilenler (Â’raf, 7/32), düşünenler (Yunus, 10/24) ve aklını kullananlar (Rûm, 30/28) için ayetleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır (En’am, 6/55).
Muhkem ve ayrıntılı
İcaz, sağlamlık ve güzellikte birbirine benzeme bakımından ayetlerinin tamamı, muhkem (Hud, 11/1), ayrıntılı (En’am, 6/114) ve müteşabih (izaha muhtaç olan) (Zümer, 39/23), hüküm ifade etme ve uygulama itibariyle bir kısmı muhkem, bir kısmı müteşabihtir (Âl-i İmran, 3/7).
İnsanlar ve cinler
Kuran; insanlar ve cinler bir araya gelseler bir benzerini meydana getiremeyecekleri bir kitaptır (İsra, 17/88). Kendinden önceki kitapları doğrulayıcı ve gözeticidir (Mâide, 5/48). Müjdeleyici ve uyarıcıdır, özellikle zalimleri (Ahkâf, 46/12), inkar edip isyan edenleri, ilahi azap ile uyarır. Muhsinleri (Ahkaf, 46/12), iman edip salih amel işleyenleri cennetle müjdeler (Kehf, 18/1-4).
Açıklama ve duyuru
İnsanlara bir açıklama ve bir duyurudur (Al-i İmran, 3/138). Genelde bütün insanlar (Bakara, 2/185), özelde müminler (Yunus, 10/57), muttakiler (Bakara, 2/2) ve muhsinler için yol göstericidir (Lokman, 31/2-3) Allah’ın, insanlara (Yasin, 36/69) özellikle müminlere (Yûnus, 10/57), Allah’tan korkanlara (Taha, 20/3) ve muttakilere (Âl-i İmran, 3/138) bir öğüttür (Sad, 38/87).”
Gerekli olan her şeyi açıklar
İNSANLAR için gerekli olan her şeyi açıklayıcı: (Nahl, 16/8), tafsil edici (Yusuf, 12/111) ve apaçıktır (mübîn) (Hıcr, 15/1). Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan, helalı haramdan ayıran furkandır (Bakara, 2/185). İnsanlar için gerekli her türlü misal / örnek anlatılmıştır (İsra, 17/89). Kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır (Yusuf, 12/111). İnsanları hakka, dosdoğru yola götürür (Ahkâf, 46/30).
------------------------------------------------------------------------------------------
Sakal-ı Şerif’ler ziyarete açıldı
.
HAZRETİ Muhammed’e ait Sakal-ı Şerif’ler 4 türbede dualar eşliğinde ziyarete açıldı. İstanbul Türbeler Müzesi Müdürü Hayrullah Cengiz, Sakal-ı Şerif’lerin Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve Eyüp Sultan türbelerinde sergileneceğini hatırlatarak, “İstanbul Türbeler Müzesi Müdürlüğü’ne kayıtlı 40’a yakın Sakal-ı Şerif var” dedi.
Fatih Müftüsü Mehmet Kızılkaya ise, Hz. Muhammed’in tıraş olurken yakınında bulunan sahabeler tarafından toplanan sakalları bugüne kadar Topkapı Sarayı’nda koruduklarını söyledi. Sakal-ı Şerif, Şeker Bayramı’nın sonuna dek ziyarete açık kalacak.
Surelere isim veren ayetler :
SEBE SURESİ: Mushaftaki sıralamada 34’üncü, iniş sırasına göre 58’inci suredir. Sure, 15. ayette geçen ve Yemen’de yaşamış olduğuna inanılan “Sebe” kavminin ismini taşır.
Sebe Suresi’nin 15- 17. Ayetleri şöyledir: Andolsun ki oturduktan yerlerde Sebe’ kavmi için büyük bir işaret vardı. Biri sağda diğeri solda iki bahçe. “Rabbinizin bahşettiği rızktan yiyin ve O’na şükredin. Ne güzel bir belde, ne bağışlayıcı bir rab!” Ama onlar yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların bahçelerini ekşi meyveli ağaçlar, acı ılgın ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. Nankörlük etmelerinden ötürü onları işte böyle cezalandırdık. Biz, başka değil, ancak nankörlük edenleri cezalandırırız.
Bu makalenin yazarı Seyit ERÇİÇEK / DHA
-------------------------------------------------------------------------------------------
Nihat Hatipoğlu: Soralım öğrenelim
Soru: Cinler insanlardan önce mi yaratıldı? NAZIM ÜRKMEZ / ÇORUM
Cevap: Abdullah bin Ömer’den (r.a.) gelen bir risalete göre cinler Hz. Adem’den 2000 (iki bin) yıl önce yaratılmıştır. Tabii ki zamanla ilgili bu rakam tartışılabilir. Ama cinlerin Hz. Adem’den çok önce yaratıldığı bilinmektedir.
Şeytan da cin taifesindendir. Cinlerin daha önce çeşitli medeniyetler kurduğu ve aralarında büyük savaşlar yaptıkları bazı kaynaklarda yer alır.
Soru: Tefsir yaparken nasıl bir metot takip edilmiştir? AYDOĞAN ASLAN / ZONGULDAK
Cevap: Bu hayli uzun bir konudur. Bu hususta yazılan özel kitaplar vardır. Prof. Dr. İsmail Cerrahoğlu hocanın ‘Tefsir Usulü’ne bakabilirsiniz. Ancak şunu söyleyebilirim: Tefsirde metot, önce ayeti ayetle tefsir, sonra ayeti hadisle tefsir, sonra da ayeti sahabe sözüyle tefsir metodu takip edilmiştir. Ayetlerin tefsirinde Arap edebiyatı da önemli bir yer tutar. Tefsirde şahsi temayüllerin bu sayılanların önüne geçmesi yanlıştır.
Soru: Duaları Türkçe okuyabilir miyiz? SİNEM DÖNGEL / FETHİYE
Cevap: Duaları Türkçe okumanızda hiçbir sakınca yoktur. Önemli olan namazdaki ayetleri orijinalinden okumaktır. Namazın dışında böyle bir mecburiyet yoktur.
Soru: Dul anneme fitre verebilir miyim? PERİHAN ERGÜN / SİİRT
Cevap: Dul annenize fitre veremezsiniz. Zira muhtaç olan annenize bakmak zorundasınız. Usulünüze -baba, anne, dede, nine- zekât ve fitre veremezsiniz.
Soru: Yapılan büyüyü bozmak için büyü yapılabilir mi? REMZİYE ÜSTÜN / DÜZCE
Cevap: Büyünün her türlüsü haramdır ve sakındırılmıştır. Yapılan büyünün bozulması için dua etmek yeterlidir. Kuran-ı Kerim’den ‘muavvizateyn’ diye nitelendirilen Felak ve Nas surelerini okumanız yeterli olur. Zira hiçbir büyü Allah’ın ayetinden daha güçlü değildir.
Haber Kaynağım :
Okan Konuralp Hürriyet gazetesi yazarı bu makaleyi hazırlayıp derlemiştir.
http://www.hurriyet.com.tr/