Yayıncı Kanal: BBC & HBO
Tür: Drama, Gizem, Macera
Süre: 60 dk.
Oyuncular:
Christine Tremarco (Leanne Wellings), David Oyelowo (Matt Wellings), Lee Massey (Ethan Wellings), Tyler Anthony (Rosie Wellings), Lucinda Dryzek (Tanya Wellings),
Patrick Malahide (John Poole), Penelope Wilton (Barbara Poole), Edward Woodward (Victor Marsham), Hugh Bonneville (Dedektif Barclay), Janet McTeer (Dedektif Amy Foster), Michelle Bonnard (Defne Topçu) Rory Kinnear (Kyle Betts)
Konusu :
Güzel, neşeli bir gün düşünün. Her şey yolunda gidiyor. Çocuklarınızı alıp birilerini ziyaret etmek için evden çıkıyorsunuz. Yolda bir çiçekçi görüyorsunuz, durup ziyarete gideceğiniz kişi için bir bir demet çiçek alıyorsunuz.
Fakat bir daha geri gelmiyorsunuz. Çocuklarınızın gözü önünde birden ortadan yok oluyorsunuz. Çocuklarınız ise koskoca yolun kenarına park edilmiş bir arabanın içinde sizi bulmak için etrafa bakınıyor… Garip bir öykü değil mi?
Leanne Wellings, otuzlu yaşlarında, genç bir kız annesi dul bir kadındır. Daha sonraları, zamanında orduda çalışmış ve oradan ayrıldıktan sonra bir fitness salonunda hocalık yapmaya başlayan yine otuzlu yaşlardaki Matt ile tanışıp evlenmiştir. Ethan ve Rosie adında bir erkek ve bir kız çocukları olmuştur.
Üvey kardeşlerini sevmesine rağmen -Leanne’in ortaokul çağında olan kızı- Tanya, üvey babası Matt’i bir türlü babası olarak kabullenememektedir ve aralarında sürekli bir soğukluk vardır. Diğer yandan Matt ve Leanne evliliği son derece iyi gitmektedir.
Leanne’in babası ve bir büyükbaba olarak John, son derece sıcak ve ılımlı biridir. Leanne’in annesi ve çocukların büyükannesi olan Barbara da son derece iyi kalpli birisidir ve o da tıpkı kocası John gibi Leanne’i ve ailesini canı kadar sevmektedir. Yaşlı çiftin, Matt ile de herhangi bir sorunları olmamamıştır.
Leanne’in bir de bakım evinde tedavi gören, çiçeklere ve köpeklere ilgisi olan yetmişli yaşlarında Victor Marsham adında bir büyükbabası vardır. Dizinin diğer karakterlerine değinmek gerekirse; Sarah Wheeler, kariyer odaklı bir danışman ve Matt ile tanışktan sonra yavaş yavaş ilişkilerini ilerletmeye çalışan bir kadın profili çiziyor.
Dedektif Barclay, Leanne’in bu durduk yere ortadan kayboluşunu araştıracak olan ekibin tutuğunu koparan lideridir. Barclay’e olayları çözmede yardım edecek olan Dedektif Amy Foster da bu ekibin içinde yer alır. Defne Topçu ise polis departmanı içinde görev yapan ve olayın haber yönüyle ilgilenen, basından sorumlu olan bir kişidir.
Aynı zamanda Matt’in çalıştığı salona gitmektedir. Dizide garip bir karakter olarak görünen Kyle Betts’i ise yine Matt’in çalıştığı salona giden ve etrafındakilerle konuşmaya çalışan fakat bunda başarısız olan bir ezik biri olarak tanımlayabiliriz.
(Aslında dizi de birkaç karakter daha var fakat çok fazla detaya girip dizinin gizemini daha fazla ortaya çıkarmaya gerek olmadığından yazmıyorum.)
Dizinin konusuna gelecek olursak: Güzel bir günü fırsat bilen Leanne, küçük oğlu Ethan’ı ve kızı Rosie’yi alıp bakım evinde olan büyük babasını ziyaret etmek ister. Tanya’ya da gelmesi için ısrar eder fakat Tanya derslerinin olduğunu söyleyerek gelmeyi reddeder.
Leanne, Ethan ve Rosie alıp bakım evine doğru arabalarıyla yola çıkar. Büyük babasının çiçeklerden ve köpeklerden çok hoşlandığını bildiği için önce bir evcil hayvan dükkanına uğrar ve oradan yavru bir köpek alır. Yola devam ederken yol kenarında seyyar bir arabada çiçek satan birilerini görür.
Leanne hemen arabasını yolun kenarına çeker. Yol kalabalık olduğundan çocukların gelmesi istemez. Küçük oğlu Ethan’dan, kız kardeşi Rosie’ye göz kulak olmasını ister ve hemen çicekleri alıp geri döneceğini söyler. Arabadan iner, yolun karşısındaki çiçekçiye varır.
Çocuklar annelerine bakarken bir kamyon aniden önlerinde çok ufak bir duraklama yapar. Çocuklar annelerini beklerken kamyon hareket eder ve çocuklar seyyar çiçek arabasının toplanmaya başladığını görür.
Fakat Leanne sanki toz olup havaya uçumuştur. Annesiz ve yapayalnız arabanın içinde kalan çocuklar annelerini göremeyince şaşırır ve ne yapacaklarını bilemez. Leanne ve çocuklardan haber alamayan Matt, John ve Barbara çılgına döner.
Onlarla birlikte gitmeyip dışarıda arkadaşıyla gezen Tanya da olaydan dolayı kendini suçlayarak bunalıma girer. Polisler olaya müdahil olur ve hem onları hem de basını çok şaşırtacak olan bu gizem dolu kaçırılmanın çözüm serüveni başlar.
“Five Days”, dışarıdan bakıldığında konu itibariyle “Vanished” dizisine benzese de esasında tamamen farklı bir hikayeye sahip. Dizideki oyunculuklar, iç ve dış çekim planları ve de müzikler oldukça başarılı. Kaçırılma serüveni de izleyiciyi çok sıkmayan şekilde bir film edasında 5 bölüme yayılmış.
Belirtmek lazım, dizide en önemli noktalardan biri de karakterlerin daha evvelden birbirleriyle bir şekilde de olsa bir bağlantısının olması. Dizinin ilk 3 bölümü son derece heyecanlı ve gizem dolu giderken 4. bölüm de hafif bir fiyasko havası yaratıyor.
5. bölümde ise tam “Acaba kimmiş?” sorusuna cevap ararken dizi malesef havada kalmış bir final ile sonlanıyor. Olayın kurgusu çok fazla seyircilere bırakmış. Yalnız final sahnesini biraz daha somutlaştırabilselermiş gerçekten güzel bir yapıma imza atacaklarmış.
Genele baktığımızda, eğer gizemli ve merak uyandıran dramaları izlemekten hoşanıyorsanız bir HBO ve BBC ortak yapımı olan “Five Days”i izlemenizi tavsiye edebilirim.
Haber Kaynağım :
Resmi Sitesi (Amerika)
Resmi Sitesi (İngiltere)
Resmi Sitesi (Türkiye)
Tür: Drama, Gizem, Macera
Süre: 60 dk.
Oyuncular:
Christine Tremarco (Leanne Wellings), David Oyelowo (Matt Wellings), Lee Massey (Ethan Wellings), Tyler Anthony (Rosie Wellings), Lucinda Dryzek (Tanya Wellings),
Patrick Malahide (John Poole), Penelope Wilton (Barbara Poole), Edward Woodward (Victor Marsham), Hugh Bonneville (Dedektif Barclay), Janet McTeer (Dedektif Amy Foster), Michelle Bonnard (Defne Topçu) Rory Kinnear (Kyle Betts)
Konusu :
Güzel, neşeli bir gün düşünün. Her şey yolunda gidiyor. Çocuklarınızı alıp birilerini ziyaret etmek için evden çıkıyorsunuz. Yolda bir çiçekçi görüyorsunuz, durup ziyarete gideceğiniz kişi için bir bir demet çiçek alıyorsunuz.
Fakat bir daha geri gelmiyorsunuz. Çocuklarınızın gözü önünde birden ortadan yok oluyorsunuz. Çocuklarınız ise koskoca yolun kenarına park edilmiş bir arabanın içinde sizi bulmak için etrafa bakınıyor… Garip bir öykü değil mi?
Leanne Wellings, otuzlu yaşlarında, genç bir kız annesi dul bir kadındır. Daha sonraları, zamanında orduda çalışmış ve oradan ayrıldıktan sonra bir fitness salonunda hocalık yapmaya başlayan yine otuzlu yaşlardaki Matt ile tanışıp evlenmiştir. Ethan ve Rosie adında bir erkek ve bir kız çocukları olmuştur.
Üvey kardeşlerini sevmesine rağmen -Leanne’in ortaokul çağında olan kızı- Tanya, üvey babası Matt’i bir türlü babası olarak kabullenememektedir ve aralarında sürekli bir soğukluk vardır. Diğer yandan Matt ve Leanne evliliği son derece iyi gitmektedir.
Leanne’in babası ve bir büyükbaba olarak John, son derece sıcak ve ılımlı biridir. Leanne’in annesi ve çocukların büyükannesi olan Barbara da son derece iyi kalpli birisidir ve o da tıpkı kocası John gibi Leanne’i ve ailesini canı kadar sevmektedir. Yaşlı çiftin, Matt ile de herhangi bir sorunları olmamamıştır.
Leanne’in bir de bakım evinde tedavi gören, çiçeklere ve köpeklere ilgisi olan yetmişli yaşlarında Victor Marsham adında bir büyükbabası vardır. Dizinin diğer karakterlerine değinmek gerekirse; Sarah Wheeler, kariyer odaklı bir danışman ve Matt ile tanışktan sonra yavaş yavaş ilişkilerini ilerletmeye çalışan bir kadın profili çiziyor.
Dedektif Barclay, Leanne’in bu durduk yere ortadan kayboluşunu araştıracak olan ekibin tutuğunu koparan lideridir. Barclay’e olayları çözmede yardım edecek olan Dedektif Amy Foster da bu ekibin içinde yer alır. Defne Topçu ise polis departmanı içinde görev yapan ve olayın haber yönüyle ilgilenen, basından sorumlu olan bir kişidir.
Aynı zamanda Matt’in çalıştığı salona gitmektedir. Dizide garip bir karakter olarak görünen Kyle Betts’i ise yine Matt’in çalıştığı salona giden ve etrafındakilerle konuşmaya çalışan fakat bunda başarısız olan bir ezik biri olarak tanımlayabiliriz.
(Aslında dizi de birkaç karakter daha var fakat çok fazla detaya girip dizinin gizemini daha fazla ortaya çıkarmaya gerek olmadığından yazmıyorum.)
Dizinin konusuna gelecek olursak: Güzel bir günü fırsat bilen Leanne, küçük oğlu Ethan’ı ve kızı Rosie’yi alıp bakım evinde olan büyük babasını ziyaret etmek ister. Tanya’ya da gelmesi için ısrar eder fakat Tanya derslerinin olduğunu söyleyerek gelmeyi reddeder.
Leanne, Ethan ve Rosie alıp bakım evine doğru arabalarıyla yola çıkar. Büyük babasının çiçeklerden ve köpeklerden çok hoşlandığını bildiği için önce bir evcil hayvan dükkanına uğrar ve oradan yavru bir köpek alır. Yola devam ederken yol kenarında seyyar bir arabada çiçek satan birilerini görür.
Leanne hemen arabasını yolun kenarına çeker. Yol kalabalık olduğundan çocukların gelmesi istemez. Küçük oğlu Ethan’dan, kız kardeşi Rosie’ye göz kulak olmasını ister ve hemen çicekleri alıp geri döneceğini söyler. Arabadan iner, yolun karşısındaki çiçekçiye varır.
Çocuklar annelerine bakarken bir kamyon aniden önlerinde çok ufak bir duraklama yapar. Çocuklar annelerini beklerken kamyon hareket eder ve çocuklar seyyar çiçek arabasının toplanmaya başladığını görür.
Fakat Leanne sanki toz olup havaya uçumuştur. Annesiz ve yapayalnız arabanın içinde kalan çocuklar annelerini göremeyince şaşırır ve ne yapacaklarını bilemez. Leanne ve çocuklardan haber alamayan Matt, John ve Barbara çılgına döner.
Onlarla birlikte gitmeyip dışarıda arkadaşıyla gezen Tanya da olaydan dolayı kendini suçlayarak bunalıma girer. Polisler olaya müdahil olur ve hem onları hem de basını çok şaşırtacak olan bu gizem dolu kaçırılmanın çözüm serüveni başlar.
“Five Days”, dışarıdan bakıldığında konu itibariyle “Vanished” dizisine benzese de esasında tamamen farklı bir hikayeye sahip. Dizideki oyunculuklar, iç ve dış çekim planları ve de müzikler oldukça başarılı. Kaçırılma serüveni de izleyiciyi çok sıkmayan şekilde bir film edasında 5 bölüme yayılmış.
Belirtmek lazım, dizide en önemli noktalardan biri de karakterlerin daha evvelden birbirleriyle bir şekilde de olsa bir bağlantısının olması. Dizinin ilk 3 bölümü son derece heyecanlı ve gizem dolu giderken 4. bölüm de hafif bir fiyasko havası yaratıyor.
5. bölümde ise tam “Acaba kimmiş?” sorusuna cevap ararken dizi malesef havada kalmış bir final ile sonlanıyor. Olayın kurgusu çok fazla seyircilere bırakmış. Yalnız final sahnesini biraz daha somutlaştırabilselermiş gerçekten güzel bir yapıma imza atacaklarmış.
Genele baktığımızda, eğer gizemli ve merak uyandıran dramaları izlemekten hoşanıyorsanız bir HBO ve BBC ortak yapımı olan “Five Days”i izlemenizi tavsiye edebilirim.
Haber Kaynağım :
Resmi Sitesi (Amerika)
Resmi Sitesi (İngiltere)
Resmi Sitesi (Türkiye)