Naziler tarafından ölüm kampı Auschwitz'e götürülmüş Polonyalı Jerzy Bielecki, sevgilisiyle birlikte nefes kesen kaçış hikayesini yıllar sonra anlattı.
Çalıntı bir SS üniforması giyen Bielecki, kapıdaki muhfıza kendisi gibi esir tutulan sevgilisini sorgulamak üzere almaya geldiğini söyledi.
Bacaklarının korkudan şiddetle titrediğini anlatan Bielecki o zaman 23 yaşındaydı. Sevgilisi Cyla Cybulska ise 22. Sevgilisini içeriden çıkarmayı başardı. Çift, soğukkanlı bir şekilde ölüm kampından çıkabildi.
Şimdi 89 yaşında olan Jerzy, "Bizimki büyük bir aşktı. Evlenmek ve sonsuza dek birlikte yaşamak için planlar yapıyorduk" diyor.
Auschwitz'e götürüldüğünde sadece 19 yaşındaydı. Yıl 1940'tı. Üç yıl sonra burada Cyla ile tanıştı.
Bütün ailesi gaz odalarında öldürülen Yahudi Cyla, bir Katolik olan Jerzy'ye kamptaki depoda çalıştırıldıkları sırada ilk görüşte aşık olmuştu. Jerzy de Cyla'ya...
Aşkları alevlenirken, Jerzy kaçış planını yapmaya başladı. Üniforma deposunda çalıştırılan Polonyalı bir tutsaktan SS üniforması ele geçirdi ve giriş için gerekli olan belgeyi de buldu.
"OMURGAMDA BİR ACI HİSSEDİYORDUM..."
Jerzy, adım adım Auschwitz'den uzaklaştıkları anı şöyle hatırlıyor: "Vurulmayı beklediğim yerde, omurgamda bir acı hissediyordum."
Kaçışlarından sonra Cyla bir çiftliğe saklandı. Jerzy 40 kilometre mesafedeki bir şehre gitti. Savaştan sonra tekrar buluşmayı planlıyorlardu, ama bu gerçekleşemeyecekti.
Cyla, Jerzy'den önce özgürlüğüne kavuştu. Jerzy'nin planlarından vazgeçtiğini ya da öldüğünü sanıyordu.
Yahudi bir adamla evlendi ve New York'ta mücevher işi yapmaya başladılar. Jerzy ise Polonya'da bir aile kurdu ve bir teknik okulun müdürü oldu.
Çift, yıllar sonra tekrar bir araya geldi. Artık dul bir kadın olan Cyla bir temizlikçiye hikayesini 1982'de anlatmıştı. Jerzy'nin hikayesini de televizyondan duyan temizlikçi verilen telefon numarasını aldı.
HER YIL İÇİN BİR GÜL...
Birkaç hafta sonra ikili, Krakov havaalanında yeniden bir aradaydı. Jerzy'nin elinde 39 kırmızı gül vardı. Ayrı kaldıkları her yıl için bir gül...
Cyla bundan sonra düzenli olarak Jerzy'yi ziyaret etti.
Jerzy, "Aşk geri gelmişti. 'Eşinden ayrıl ve Amerika'ya gel' diyordu bana. Ona 'Ne kadar güzel çocuklarım olduğuna bir bak. Bunu nasıl yapabilirim?' dediğimde çok ağladı" diye anlatıyor.
Cyla 2002'de New York'ta öldü.
Jerzy, "Ona çok aşıktım. Kader bizim için kararını verdi, ama ben bütün bunları tekrar yaşam yine aynı şeyi yapardım" diyor.
Haber Kaynağım :
YAŞAM ÖZEL / GAZETEPORT