Kimi nefret ettiğine, kimi çocuğuna, kimi kendini silahla vurana, kimi kanserine, kimi hapistesi babasına kimi Allah'a yazdı...
154 kadının bir araya gelip yazdığı ve tüm gelirini TÜRGÖK'e bağışladığı İmza:
Ben isimli kitap piyasaya çıkışının haftası dolmadan "yok" sattı...
154 kadın yazar öyle bir kitap kaleme aldı ki insanoğlunun bütün duyguları, aşkı, nefreti, özlemi satırlar arasında tarihe geçti.
Kitap adeta "hayatın" kendisi oldu. Kimi nefret ettiğine, kimi çocuğuna, kimi kendini silahla vurana, kimi kanserine, kimi hapistesi babasına kimi Allah'a yazdı.
Her biri mektubunda geçmişiyle, geleceğiyle, sevdikleriyle, sevmedikleriyle hesaplaştı. Ama hepsi aslında görmeyenlerin dünyasında "ışık" olmak için kaleme sarıldı.
154 kadının en saklı hayallerini yazdığı "İmza: Ben" isimli kitap piyasaya çıkışının haftası dolmadan "yok" sattı.
Kadınlar yine yapacaklarını yaptı ve kendilerinden önce yine bir başkasını düşünerek kitabın gelirine el sürmedi.
Destek Yayınları'ndan piyasaya çıkmasının 5. gününde ikinci baskıya giren kitabın tüm geliri, Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı'na (TÜRGÖK) bağışlandı.
Bunu 3. kez yapıyorlar
Aslında kadın yazarlar bunu ilk kez yapmadı. "İmza" serisi fikri şirketlere kurumsal eğitim veren Banu Özkan Tozluyurt ve anaokulu sahibi Esra Aylin Akalın'dan çıktı.
İlk kitap "İmza: Kızın" ile kadınlar hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazdı. Ardından kız çocukları büyüdü.
Hayatın içinde kadın olarak duran kadınlar bu kez "İmza: Karın" isimli kitabı kaleme aldı. Burada kadınlar "o adama" yazdı.
5 günde tükendi
Üçlemenin sonuncusu "İmza: Ben" ile aralarında Canan Tan, Cemre Birand, Çiçek Dilligil, Derya Baykal, Ece Vahapoğlu, Esra Harmanda, Nazlıcan Özkan, Sevinç Erbulak, Şafak Pavey, Yonca Tokbaş gibi isimlerin olduğu 154 kadın bir araya geldi.
Öyle şeyler kaleme aldılar ki sevginin, öfkenin, şükürün, azmin, korkunun kısaca hayatın ta kendisinin olduğu bir kitap çıktı ortaya.
Kimi nefret ettiğine, kimi çocuğuna, kimi kendini silahla vurana, kimi kanserine, kimi hapistesi babasına kimi Allah'a yazdı.
154 kadının geçmişleriyle, gelecekleriyle, kendileriyle, sevdikleriyle, sevmedikleriyle hesaplaştıkları mektupların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan kitap ilk 5 gün içinde tükendi, ikinci baskıya girdi.
Kitaplarını imzaladılar
Kitabın yazarlarının İzmirli gurubu önceki gün Yeni Asır için biraraya geldi.
.
TÜRGÖK Başkanı Tülay Yazgan, Başkan Yardımcısı Çiğdem Uygun, Genel Sekreter Şafak Özpoyraz, TÜRGÖK Gönüllüsü İlknur Önder'in de katıldığı La Cigale'deki buluşmada yazarlar Şebnem Bursalı, Pakize Sükan, Dilara Sürgü, Ayçe Dikmen, Gülşah Elikbank, Şebnem Özerdem kitaplarını imzaladı, İzmirlileri TÜRGÖK'e katkı sağlaması için "İmza : Ben" satın almaya çağırdı.
İlk buluşma 15 Nisan'da
Aslında yazarlar bu kadar değil.
Mavisel Yener, Esin Sayın Kayser, Bahar Tapkaç, Arzu Kara Kavadarlı, Ayça Çatalyürek, Nazlı Meyva, Başak Tırnaklı, Zeliş Kurt, Sibel Yengin Zobu, Gonca Çömen Keskin, Zeynep Omay, Selma Kırkıkoğlu Uruktan, Şebnem Özerdem, Selin Mamacı'nın da aralarında bulunduğu 154 iyi kadın, ilk olarak 15 Nisan'da İstanbul'da Cadoro Restaurant'ın evsahipliğinde bir araya gelecek.
Kitabın İzmir tanıtımı ise 21 Nisan'da Blanca Otel ev sahipliğinde saat 17.00'de gerçekleşecek.
Yazarlar ertesi gün yani, 22 Nisan'da ise TÜYAP Kitap Fuarı'nda Destek Yayınları'nın standında kitabı imzalayacak.
İşte kitabın ünlü yazarları ve kaleme aldıklarından bazıları
Şafak Pavey: Bir eli ve bir kolunu kaybettiği kazayı anlattı.
Ana vagonlara bağlı 8 posta katarı üzerinden geçtiğinde hissetikleri okuyucuyu sağa sola çarpıp kendisine getirecek nitelikte.
Canan Tan: Ünlü yazar mektubunda adeta kendisiyle yüzleşti. Yazdığı kitapların kahramanlarının aslında kendisinin olduğunun ipuçlarını ise ilk kez verdi.
Derya Baykal: Televizyon dünyasının sevilen ismi Derya Baykal, babaanne olmanın mutluluğuyla kaleme sarıldı.
Geçen yıl dünyaya gelen torunu Ali Teoman için bir şiir kaleme aldı.
Ece Vahapoğlu: Mektubu kendisine yazdı. Aslında kalbine uzanan bir mektup. Ruh eşine kapıları açacak sırları paylaştı.
Şengül Hablemitoğlu: Suikaste kurban giden Necip Hablemitoğlu'nun eşi olan Dr. Şengül Hablemitoğlu, mektubunu keşfedilmemiş sevgilerin daha çok kenetlenmesi için kendine yazdı.
Cemre Birand: Mektubunda, hayatında büyük rol oynayan 3 kadını kaleme aldı.
Onları ebedileştirmek için yazdığı mektupta aslında, nasıl "Cemre" olduğunu anlattı.
Ayşe Erbulak: "Şeytan ve Melek" başlığıyla kaleme aldığı yazısında Erbulak, kendisine yazdığı mektupta neden kendisini sevdiğini anlattı.
İlkim Karaca: Kendisine neden "Bayan Huzur" diye seslenildiğini anlattı. Huzurunun nedeninin ise aslında annesi olduğunu söyledi.
İpek Ongun: Mektubunda iki hayalini yazdı. Ömrünün son 33 yılını yazmakla geçiren Ongun'un iki hayali de hayatı bir adım öteye taşıyacak.
Müjgan Ferhan Şensoy: Derya Baykal ve Ferhan Şensoy'un kızı olan yazar, anneannesinin annesini televizyonda seyrederken yüzündeki huzuru, yani bir annenin kızıyla gurur duymasının büyüleyici karşılığını tarif etti.
Şebnem Bursalı: İki güzel kadın; annesi ve kız kardeşine mektubu yazdı. Hayatının kahramanı annesi ve kızkardeşini kaleme alırken bir sırrını da ilk kez okuyucuyla paylaştı.
Pakize Sükan: Kaybettiği eşine yazdığı bir mektup. Kitabın en duygu yüklü mektupları arasında arasında yer alıyor. Kalemine öyle bir notayla yazılmış müzik eşlik ediyor ki sonsuz mutluluğu tarif ediyor.
Zeliha Jale Toprak: Kızına yazdığı mektupta, o tarifi mümkün olmayan sevgiyi anlattı. Toprak, anne olmanın yüceliği kadar evladın üzerine titreyen o kalplerin hissetiklerini kaleme aldı.
Ayçe Dikmen: Son sözünü kendine söyledi. Hani hepimizin kırılgan bir tarafı, bir şeyi başaramamış bir şeyleri eksik yaptığını düşünen tarafımız olur ya, onu kaleme aldı.
Işınsu Kestelli: Savaşçı ruhuyla tanınan Kestelli, hem oğlu Ege'yi hem de görevleri nedeniyle sorumlu olduğu Ege Bölgesi'ni anlattı. Kucağındaki iki Ege'ye duyduğu derin sevgini aktardı.
Burçay Erenay Güngüler: Artık aramızda olmayan Gültekin Yazgın'ın "hepimizin kahramanı" olarak sonsuza kadar kalplerde yaşamaya devam edeceğini söyledi.
154 kadının bir araya gelip yazdığı ve tüm gelirini TÜRGÖK'e bağışladığı İmza:
Ben isimli kitap piyasaya çıkışının haftası dolmadan "yok" sattı...
154 kadın yazar öyle bir kitap kaleme aldı ki insanoğlunun bütün duyguları, aşkı, nefreti, özlemi satırlar arasında tarihe geçti.
Kitap adeta "hayatın" kendisi oldu. Kimi nefret ettiğine, kimi çocuğuna, kimi kendini silahla vurana, kimi kanserine, kimi hapistesi babasına kimi Allah'a yazdı.
Her biri mektubunda geçmişiyle, geleceğiyle, sevdikleriyle, sevmedikleriyle hesaplaştı. Ama hepsi aslında görmeyenlerin dünyasında "ışık" olmak için kaleme sarıldı.
154 kadının en saklı hayallerini yazdığı "İmza: Ben" isimli kitap piyasaya çıkışının haftası dolmadan "yok" sattı.
Kadınlar yine yapacaklarını yaptı ve kendilerinden önce yine bir başkasını düşünerek kitabın gelirine el sürmedi.
Destek Yayınları'ndan piyasaya çıkmasının 5. gününde ikinci baskıya giren kitabın tüm geliri, Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı'na (TÜRGÖK) bağışlandı.
Bunu 3. kez yapıyorlar
Aslında kadın yazarlar bunu ilk kez yapmadı. "İmza" serisi fikri şirketlere kurumsal eğitim veren Banu Özkan Tozluyurt ve anaokulu sahibi Esra Aylin Akalın'dan çıktı.
İlk kitap "İmza: Kızın" ile kadınlar hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazdı. Ardından kız çocukları büyüdü.
Hayatın içinde kadın olarak duran kadınlar bu kez "İmza: Karın" isimli kitabı kaleme aldı. Burada kadınlar "o adama" yazdı.
5 günde tükendi
Üçlemenin sonuncusu "İmza: Ben" ile aralarında Canan Tan, Cemre Birand, Çiçek Dilligil, Derya Baykal, Ece Vahapoğlu, Esra Harmanda, Nazlıcan Özkan, Sevinç Erbulak, Şafak Pavey, Yonca Tokbaş gibi isimlerin olduğu 154 kadın bir araya geldi.
Öyle şeyler kaleme aldılar ki sevginin, öfkenin, şükürün, azmin, korkunun kısaca hayatın ta kendisinin olduğu bir kitap çıktı ortaya.
Kimi nefret ettiğine, kimi çocuğuna, kimi kendini silahla vurana, kimi kanserine, kimi hapistesi babasına kimi Allah'a yazdı.
154 kadının geçmişleriyle, gelecekleriyle, kendileriyle, sevdikleriyle, sevmedikleriyle hesaplaştıkları mektupların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan kitap ilk 5 gün içinde tükendi, ikinci baskıya girdi.
Kitaplarını imzaladılar
Kitabın yazarlarının İzmirli gurubu önceki gün Yeni Asır için biraraya geldi.
.
TÜRGÖK Başkanı Tülay Yazgan, Başkan Yardımcısı Çiğdem Uygun, Genel Sekreter Şafak Özpoyraz, TÜRGÖK Gönüllüsü İlknur Önder'in de katıldığı La Cigale'deki buluşmada yazarlar Şebnem Bursalı, Pakize Sükan, Dilara Sürgü, Ayçe Dikmen, Gülşah Elikbank, Şebnem Özerdem kitaplarını imzaladı, İzmirlileri TÜRGÖK'e katkı sağlaması için "İmza : Ben" satın almaya çağırdı.
İlk buluşma 15 Nisan'da
Aslında yazarlar bu kadar değil.
Mavisel Yener, Esin Sayın Kayser, Bahar Tapkaç, Arzu Kara Kavadarlı, Ayça Çatalyürek, Nazlı Meyva, Başak Tırnaklı, Zeliş Kurt, Sibel Yengin Zobu, Gonca Çömen Keskin, Zeynep Omay, Selma Kırkıkoğlu Uruktan, Şebnem Özerdem, Selin Mamacı'nın da aralarında bulunduğu 154 iyi kadın, ilk olarak 15 Nisan'da İstanbul'da Cadoro Restaurant'ın evsahipliğinde bir araya gelecek.
Kitabın İzmir tanıtımı ise 21 Nisan'da Blanca Otel ev sahipliğinde saat 17.00'de gerçekleşecek.
Yazarlar ertesi gün yani, 22 Nisan'da ise TÜYAP Kitap Fuarı'nda Destek Yayınları'nın standında kitabı imzalayacak.
İşte kitabın ünlü yazarları ve kaleme aldıklarından bazıları
Şafak Pavey: Bir eli ve bir kolunu kaybettiği kazayı anlattı.
Ana vagonlara bağlı 8 posta katarı üzerinden geçtiğinde hissetikleri okuyucuyu sağa sola çarpıp kendisine getirecek nitelikte.
Canan Tan: Ünlü yazar mektubunda adeta kendisiyle yüzleşti. Yazdığı kitapların kahramanlarının aslında kendisinin olduğunun ipuçlarını ise ilk kez verdi.
Derya Baykal: Televizyon dünyasının sevilen ismi Derya Baykal, babaanne olmanın mutluluğuyla kaleme sarıldı.
Geçen yıl dünyaya gelen torunu Ali Teoman için bir şiir kaleme aldı.
Ece Vahapoğlu: Mektubu kendisine yazdı. Aslında kalbine uzanan bir mektup. Ruh eşine kapıları açacak sırları paylaştı.
Şengül Hablemitoğlu: Suikaste kurban giden Necip Hablemitoğlu'nun eşi olan Dr. Şengül Hablemitoğlu, mektubunu keşfedilmemiş sevgilerin daha çok kenetlenmesi için kendine yazdı.
Cemre Birand: Mektubunda, hayatında büyük rol oynayan 3 kadını kaleme aldı.
Onları ebedileştirmek için yazdığı mektupta aslında, nasıl "Cemre" olduğunu anlattı.
Ayşe Erbulak: "Şeytan ve Melek" başlığıyla kaleme aldığı yazısında Erbulak, kendisine yazdığı mektupta neden kendisini sevdiğini anlattı.
İlkim Karaca: Kendisine neden "Bayan Huzur" diye seslenildiğini anlattı. Huzurunun nedeninin ise aslında annesi olduğunu söyledi.
İpek Ongun: Mektubunda iki hayalini yazdı. Ömrünün son 33 yılını yazmakla geçiren Ongun'un iki hayali de hayatı bir adım öteye taşıyacak.
Müjgan Ferhan Şensoy: Derya Baykal ve Ferhan Şensoy'un kızı olan yazar, anneannesinin annesini televizyonda seyrederken yüzündeki huzuru, yani bir annenin kızıyla gurur duymasının büyüleyici karşılığını tarif etti.
Şebnem Bursalı: İki güzel kadın; annesi ve kız kardeşine mektubu yazdı. Hayatının kahramanı annesi ve kızkardeşini kaleme alırken bir sırrını da ilk kez okuyucuyla paylaştı.
Pakize Sükan: Kaybettiği eşine yazdığı bir mektup. Kitabın en duygu yüklü mektupları arasında arasında yer alıyor. Kalemine öyle bir notayla yazılmış müzik eşlik ediyor ki sonsuz mutluluğu tarif ediyor.
Zeliha Jale Toprak: Kızına yazdığı mektupta, o tarifi mümkün olmayan sevgiyi anlattı. Toprak, anne olmanın yüceliği kadar evladın üzerine titreyen o kalplerin hissetiklerini kaleme aldı.
Ayçe Dikmen: Son sözünü kendine söyledi. Hani hepimizin kırılgan bir tarafı, bir şeyi başaramamış bir şeyleri eksik yaptığını düşünen tarafımız olur ya, onu kaleme aldı.
Işınsu Kestelli: Savaşçı ruhuyla tanınan Kestelli, hem oğlu Ege'yi hem de görevleri nedeniyle sorumlu olduğu Ege Bölgesi'ni anlattı. Kucağındaki iki Ege'ye duyduğu derin sevgini aktardı.
Burçay Erenay Güngüler: Artık aramızda olmayan Gültekin Yazgın'ın "hepimizin kahramanı" olarak sonsuza kadar kalplerde yaşamaya devam edeceğini söyledi.
Haber Kaynağım :
Yeni Assır gazetesi muhabir gazeteci ŞAFAK İNCE haber yazısıdır.
http://www.yeniasir.com.tr/